Yazdır

İMKB'nin 2012 projeksiyonu...

Tarih: 25 Aralık 2011 - 02:44

2011'de Avrupa'daki borç krizi ve ABD'nin not düşüşü İMKB'yi vurdu

2010 yılını yüze 24,95 artışla 66 bin puanı üzerinde kapatan İMKB 100 endeksi 2011'de özellikle yılın ikinci yarısında yatırımcısını üzdü.
Aralık ayının son haftasına girildiğinde İMKB 100 endeksinin yüzde 21 eridiği dolardaki artış hesaba katıldığında ise reel olarak yüzde 40'a yakın bir kayıpla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. 2011 yılının Haziran ayında yapılan genel seçimlere kadar beklentili geçtiği söylenebilir. Ancak genel seçimlerin ardından beklentilerin sona ermesi ağustos ayından itibaren en fazla İMKB'yi vurdu diyebiliriz. Hatırlanacağı gibi yabancı yatırımcılar 2010 yılı sonlarında Borsa'da satışa geçmişlerdi. Haziran ayındaki seçimlerin ardından döviz cinsinden kredi not artışının da gelmeyeceğini haber alan yabancı yatırımcılar diğer gelişmekte olan piyasalarda olduğu gibi yavaş yavaş satışa geçerek 2008-2010 yıllarında küresel kriz esnasında ucuz fiyatlardan alım yaptıkları banka hisselerinden çıkış yaptılar. Avrupa'daki borç krizi ve ABD'nin borç limitinin had safhaya çıkarak kredi notunun düşmesi ABD borsasını değil İMKB endeksini daha fazla vurdu. Yıl içinde 70 bin puana kadar yükselen Borsa iki kez 49 bin puanın altını test etti.
Şaşırtıcı olan ise ABD borsaları oldu. ABD borsaları bankacılık sektörünü bir tarafa bırakıp güçlü bilişim sektörü hisseleriyle 2011 yılında kazandıran borsaların başında geldi. Bank of America'nın yerlerde sürünmesine rağmen. İMKB ise başta cari açığın hızla yükselerek döviz kurlarını etkilemeye başlaması, yabancı satışları, endeks üzerinde etkili olan bankacılık sektörü kârlılığında önceki yıllara göre düşüş beklentisi ve kredi not artışı beklentisinin devam etmeyerek tersine bir durumun bile dile getirilmesi gibi sebeplerle düşüş yönünde hareket etti.
2012 yılında aynı 2011 yılının ikinci yarısında olduğu gibi başta cari açıktaki artışın devam etmesi ve Avrupa'nın mart ayına kadar yine bazı spekülatif ataklarla karşılaşarak not düşüşü tehditleri devam edecek. Buna ilaveten halen oldukça yüksek seyreden petrol fiyatlarının büyüme başta olmak üzere ekonomiler üzerinde baskılar oluşturmayı sürdürmesi de 2012 yılının gündeminde ilk sırayı alacak gelişmelerdir. Ayrıca İsrail-İran başta olmak üzere bölgenin, hatta çıkar çatışmalarının hız kazanması sebebiyle tüm dünyanın çatışma noktasına varacak gelişmelere açık olduğu bir döneme giriyor olabiliriz. Zira petrol üreticisi ülkelerin petrolü 100 doların üzerinde satmayı sürdürdükçe, petrole ihtiyaç duyan ülkeler tek taraflı açığa karşı ne kadar tedbir alırlarsa alsınlar kısa vadede petrolü ikame edecek alternatif bir kaynakları yok. Bu petrol oyunu sürdükçe dünya üzerindeki stres 2012 yılında önceki yıllara oranla bir kat daha artmış olacaktır.
2011 yılını sona erdirmek üzere olduğumuz şu günlerde piyasaların durumuna göz attığımızda ABD Doları, Euro karşısında güçlü durumunu bir müddet daha sürdürür ve özellikle teknokrat hükümetlerin atandığı Yunanistan ve İtalya'da alınan önlemler yetersiz kalırsa yeni ve karmaşık sorunlar pariteyi 1,28 daha sonra 1,25 ve 1,18 seviyelerine kadar getirebilir. Böylesi bir durumda Euro lira karşısında sabit bile kalsa dolar 2 lirayı geçebilir. Borsa'da ise kritik 48 bin puan bir süre daha korunsa da muhtemel yeni bir şok gelişme ile bu nokta daha da aşağılara gelebilir. Ancak son aylardaki kayıpların zaman zaman telafi edileceği ve endeksin 48 bin puanı aşağı doğru kırmadığı sürece 60-66 bin puanları görme şansı zayıf olsa da mümkün olabilir. Dolayısıyla 2012 yılına girilirken yüksek cari açık, yüksek kur artışı ve yüzde 10'a yaklaşan enflasyon ve dünya siyasetindeki olası olumsuz gelişmeler yumuşak karnımız olmaya devam edecek. Ekonomideki hızlı büyüme para piyasalarında farklı risk algılamasına yol açtığı için 2009 yılındaki gibi bir daralma piyasalarımız için bir fırsat oluşturabilir.

Bana göre 2012 yılındaki en büyük risklerden biri ABD borsalarının halen mevcut ortamda zirve noktalarına yakın olması. Zira 2007 yılı sonlarında 14 bin puana kadar yükselerek rekor kıran Dow Jones, 2009 yılında 6.000'li puanlara kadar düştükten sonra sanki hiçbir şey olamamış gibi 12 bin puanlarda hareket etmesi üstelik Tokyo, Shangai borsalarının yerlerde süründüğü bu ortamda halen yüksek seviyelerde olması riskin devam ettiğine yönelik bir sinyal gibi adeta.
Dolar, lira karşısında zirveyi zorluyor
2010 yılı sonunda 1,544 seviyesinde bulunan dolar/TL paritesi 2011 yılında yaklaşık yüzde 20'lik artışla 1,90 lira üzerine yükselmiş bulunmakta. Geçen hafta kritik Para Politika Kurulu toplantısında herhangi yeni bir değişiklik söz konusu olmazken mevcut faizler aynı düzeyde tutulmaya devam edildi. Bu toplantının ardından gözler döviz satım ihalelerine ve dolayısıyla Merkez Bankası'nın rezervlerine çevrildi. Üst üste yapılan ihalelere yoğun bir talep gelirken özellikle cuma günü yapılan ihale sonrası doların hızla 1,82'lerden 1,90 lira seviyelerine doğru yükseldiği görüldü. Dolardaki bu yükselişin devam etmesi 1,905 seviyesinin kırılması halinde devam edebilir. 2010 yılı sonunda dolar/Euro paritesi 1,33 seviyelerindeyken bir yıl sonra 1,30 seviyelerine gerilemiş durumda. 2011 yılı içinde mayısta 1.48 ağustosta 1,42 zirvelerini zorlayan paritenin şu sıralarda kayıplar yaşaması doların gelişmekte olan piyasalarda daha fazla yükselmesine neden oluyor.
Daha geniş açıdan baktığımızda ise 2002-2010 yılları içinde hiçbir değer kazanmayan doların aradaki yıllarda yaşanan gelişmeler sonrası önemli bir düzeltmeye geçtiği ve diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı da benzer yükseliş içine girdiği görülebilir. 2012 için dolar/TL'yi tahmin etmek oldukça zor. Ancak en azından kurların bir süre daha lira karşısında yukarı yönlü baskıda bulunması sürpriz olmayacaktır. Kritik eşik aşıldıktan sonra doların TL ve diğer para birimleri karşısında değer kazanmasının sebebi ABD ekonomisinin çok iyi olmasından ziyade Euro Bölgesi'nin ve ECB'nin faiz politikasındaki değişiklik ve gelişmekte olan piyasalardan çıkan sıcak paradan kaynaklanıyor. Bu durumda 2010 ve 2011 yılı için 1 dolar 1 lira olacak diye bekleyenler şimdi de 1 dolar 2 lira olamaz deseler de, durum maalesef doların daha da yükselebileceği yönünde gözüküyor.

selim ışıklar- zaman

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/imkbnin-2012-projeksiyonu/333801