Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2002 yılında 100 liralık benzinin 70 lira 20 kuruşunun vergiye gittiğini belirterek, 2011 yılı Kasım ayı sonunda ise 100 liralık benzinde ödenen vergi oranının yüzde 60 olduğunu bildirdi.
TBMM Genel Kurulunda, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddelerinin görüşülmesine devam ediliyor.
Tasarı üzerinde söz alan CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, Çorum Belediyesinde yolsuzluk yapıldığına ilişkin iddiaların iyice açığa çıktığını savundu. Köse, ''İzmir Büyükşehir Belediyesine gönderdiğiniz müfettişlerden bir kısmını da Çorum'a gönderin'' dedi.
MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ahyan, Hükümetin ekonomik politikasını eleştirdi. Maliye politikası ile para politikasının uyumsuz olduğunu ileri süren Ayhan, Hükümetin, kamu mali yönetimine ilişkin taahhütlerinde de sadık olmadığını iddia etti.
BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, cezaevinde ölümle pençeleşen onlarca hasta tutuklu ve hükümlü olduğunu, bu kişilerin cezaevi koşullarında tedavi bile edilemediğini ileri sürdü. ''Kanser hastası tutukluya soğuk algınlığı hapları verilebiliyor'' diyen Buldan, hasta kadın tutuklular hastaneye götürülürken yanlarında kadın koruma memurları verilmediğini söyledi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, iktidarları döneminde dış politikada önemli adımlar atıldığını söyledi. Şahin, dünyada saygın bir küresel aktör haline gelen ve pek çok ülke tarafından model olarak alınan Türkiye'nin, yakın gelecekte dış politikada daha büyük kazanımlar elde edeceğini dile getirdi.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de önceki birleşimde yaptığı konuşmada, bir gazetede ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre bankalarında 800 milyon dolar parası olduğuna'' yönelik ifadelerinin bulunduğunu dile getirerek, ''Bu ifade bana aitmiş gibi anlaşıldı. Kesinlikle ben Tayyip Bey'in İsviçre bankalarında parasının olup olmadığı konusunda bir bilgi sahibi değilim'' dedi.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nı görüştüklerini, tasarının 7 ve 8. maddelerinde, Meclisin verdiği yetkiler çerçevesinde yıl içinde ihtiyaç olması halinde bütçenin bazı kalemlerinden yedek ödeme aktarma yetkisi olduğunu, bu yetkiyi de yine Meclisin kendisine verdiğini söyledi.
Şimşek, 2010 yılında yedek ödenekte oluşturulan yaklaşık 21.2 milyar liralık kaynağın 14 milyar lirasının yatırımlara gittiğini belirterek, ''Yani şunu yapmışız: Yıl içinde gelir performansı yüksek olmuştur, bu yüksek gelir performansının bir kısmını tasarruf etmişiz ve bütçe açığını azaltmışız. Ülkemizin her alanda çok ciddi yatırım ihtiyacı var. Ama 'Biz ayağımızı yorganımıza göre uzatalım' diyerek bütçemizi yapıyoruz. Yıl içinde eğer gelirlerimiz çok ciddi bir şekilde artarsa sizin verdiğiniz yetkiyle biz bu işleri yürütüyoruz'' diye konuştu.
2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kapsamında yaklaşık 29.8 milyar lira yatırım yapılmasının öngörüldüğünü, toplam kamu yatırımlarının ise 53.3 milyar dolar olduğunu belirten Şimşek, buna göre toplam kamu yatırımlarının GSYH'daki payının yüzde 4.2, merkezi yönetim kapsamında yapılanların yüzde 2.3 olduğunu bildirdi.
Bakan Şimşek, başka bir soruyu yanıtlarken, şunları kaydetti:
''2002 yılında arabanızla herhangi bir benzinliğe gittiniz ve 100 liralık benzin aldınız. Onun 70 lira 20 kuruşu vergiye gidiyordu. Doğrudur o gün fiyat 1 lira 63 kuruştu ve o gün Türkiye'nin ithal ettiği ortalama petrol fiyatı da 24 dolar civarındaydı. 2011 yılı Kasım ayı sonuna gelelim. Yine gidin 100 liralık aynı benzinden alın, bugün ödediğiniz vergi yüzde 60'tır. Bizim ithal ettiğimiz petrol fiyatı dün itibariyle 112 dolardır. Petrol fiyatları 4 kattan daha fazla artmış, dolayısıyla benzin fiyatları da artmıştır.''
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 1,5 milyar doların üzerinde uluslararası yardımda bulunduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddelerinin görüşülmesine devam ediliyor.
MHP Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkkan, Türkiye'nin, ''komşularla sıfır sorun'' derken, ABD ve AB ile birlik olup Müslüman komşuları ''sıfırladığını'' iddia ederek, ''İsa'nın, Musa'nın değil, Hz. Muhammed'in ümmeti olun'' ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun en başarısız bakan olduğunu ileri süren Türkkan, ''Mazlumun değil, zalimin, sömürgecinin yanında yer alan Dışişleri Bakanı olarak kanlı harflerle tarihe yazılacaksınız. Efendileriniz tarafından ne kadar övünseniz azdır. Ancak şunu bilmelisiniz, kavimler kapısı, tüm dinlerin ve medeniyetlerin beşiği Anadolu Mezopotamya kutsal topraklardır. Yiğitler yetiştirdiği gibi hainler de yetiştirmiştir'' diye konuştu.
MHP'li Türkkan, AK Parti Grubunun, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nu, bakanlığının bütçe görüşmelerinde Dışişleri Bakanı olarak değil, Başbakan Recep Erdoğan'dan sonraki Başbakan gibi karşıladıklarını iddia ederek, ''Umuyorum öyle olmaz. Uzun yıllar yurtdışında yaşayan, Batman'da doğan Sayın Maliye Bakanını dahi Dışişleri Bakanından çok daha milli buluyorum'' dedi.
-''6 bin 589,5 TL'yi aşması lazım''-
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şimşek de ''kamu görevlilerine verilen hediyelerin'' Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 3. maddesinde düzenlendiğini söyledi.
Maddede, ''Mal bildiriminde bulunacak kamu görevlileri herhangi bir özel, tüzelkişi veya kuruluştan aldıkları tarihteki değeri on aylık net asgari ücret toplamını aşan hediye veya hibe niteliğindeki eşyayı aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde kendi kurumlarına teslim etmek zorundadırlar'' denildiğini belirten Şimşek, şöyle konuştu:
''Hediyenin kuruma teslim edilmesi veya açıklanması için burada kanun demiş ki '6 bin 589,5 TL'yi aşması lazım' değerinin. 2002'den bu yana zaten böyle bir hediye alınmışsa, mal bildiriminde bulunması gereken kişi tarafından bunun beyan edilmiş ve ilgili kuruma teslim edilmiş olması lazım. Öyle bir hediye var mı yok mu? Böyle bir istitastik yok. Dolayısıyla, sizin her kurumdan, bakanlıktan ilgiliden teker teker sormanız lazım bu verilerin toplanması için.''
Şimşek, mal bildiriminde bulunma yükümlülüğü olduğunu belirterek, ''Yani asgari ücretin 10 katından fazla değerdeki bir hediye alınmışsa bu hediyenin ilgili kuruma teslim edilmesi veya mal bildiriminde açıklanması gerekir'' dedi.
İller Bankasının yasa değişikliğiyle anonim şirket, yani kamu kuruluşu niteliğinden banka haline getirildiğini kaydeden Şimşek, ''İller bankasından hangi belediyeye ne kadar para gittiği konusunda bilgi almak için biz kendilerinden talep ederiz, bize gönderirlerse biz de sizinle paylaşırız'' diye konuştu.
-''Kira mı satın alma mı?''-
Bakan Şimşek, ''Kira mı satın alma mı? Bu önemli bir konu. Kamuda optimalite anlamında bir analiz yapılması lazım. Bu yönde de çalışmamız yoksa bu konuyu çalışalım. Hangisi daha mantıklı, hangisi daha çok kamu yararınaysa onu yapalım eğer bu ana kadar yapılmadıysa'' dedi.
''Elazığ'a kamu ödeneklerinde cimri davranıldığı'' konusundaki soruyu yanıtlarken Şimşek, sadece KÖYDES'e bakılarak bunun anlaşılamayacağını söyledi.
Mehmet Şimşek, Gaziantep milletvekilliği yaptığı dönemde bu ilin KÖYDES anlamında ihtiyaçlarının son derece sınırlı olduğunu kaydederek, Karadeniz'deki bir ile 20-30 milyon lira verilirken, Gaziantep'e 2-3 milyon lira verildiğini ve kendisinin de buna itiraz etmediğini ifade etti. Şimşek, ''Neden? Gaziantep'in altyapısı... Eğer bir ilde köy altyapısı nispeten daha gelişmişse ki bunu Devlet Planlama Teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı beraber... Bakalım herhangi bir şey varsa düzeltelim'' dedi.
''AB ülkelerinden daha çok gelişmişiz, niye bu kadar bağış ve hibe alıyoruz?'' sorusunu yanıtlayan Şimşek, hibe ve bağışların sadece devletten devlete değil, kuruluşlar arasında da olabildiğini söyledi. Mehmet Şimşek, ''Türkiye eskiden hakikaten ciddi bir şekilde hibe ve bağış alıyordu ama son yıllarda bu değişti. Türkiye'nin son yıllarda yaptığı yardımların miktarı 750 milyon doları aştı. Vatandaşların da yaptıkları yardımı dikkate alırsanız, Türkiye 1,5 milyar doların üzerinde uluslararası yardımda bulunuyor. Bu çok ciddi rakamdır. Aslında 1970'li yıllardan nereden nereye geldiğinin de çok güzel bir göstergesidir'' diye konuştu.
Bakan Şimşek, Van depremindeki yıkımın Simav depreminden çok daha yüksek dozda olduğunu belirterek, Simav'da da ihtiyaç olması durumunda o konuda gereken adımların atılacağını belirtti.
Yazdır