Yazdır

Borçlu ülkeler kemer sıkar

Tarih: 03 Aralık 2011 - 08:12

BM: Borçlu ülkeler kemer sıkar, tüketim azalırsa dünya yeni bir krize girer

BM yeni ekonomik görünüm raporunda, sıkıntıdaki gelişmiş ülkelerin kemer sıkma paketlerini ekonomiyi yavaşlatacağına dikkat çekerek, “Paketlerin zamanlaması iyi yapılmazsa dünya yeni bir ekonomik krize girebilir” ifadesini kullandı. BM geçen mayıs ayında 2012 yılında dünya ekonomisi için öngördüğu yüzde 3.6’lık büyümeyi de yüzde 2.6’ya çekti.
Birleşmiş Milletler (BM), dün yayınladığı yeni küresel ekonomik görünüm raporunda, gelişmiş ülkelerin borçlarını azaltmak için başvurdukları kemer sıkma paketlerinin tüketimi azaltarak, dünya ekonomisinde yeni bir durgunluk dönemine neden olabileceği uyarısında bulundu. BM raporunda “Ulusal borç krizleri, kırılgan bankacılık sektörleri, yüksek işsizlik ile kemer sıkma politikalarının yarattığı düşük talep ve siyasi istikrarsızlık küresel ekonomiyi zayıflatıyor. Bu faktörlerden birinin daha da kötüye gitmesi durumunda kürsele ekonominin çok ciddi mali kargaşaya ve ekonomik durgunluğa sürüklenme olasılığı bulunuyor” ifadesine yer verildi.
Büyüme öngörüsünü düşürdü
BM’nin ekonomik ve sosyal konular dairesi (DESA) tarafından hazırlanan raporda, 2012 yılında iyimser bir senaryoyla ekonomik büyümenin yüzde 2.6 olabileceği, ancak kötü bir senaryo durumunda ise, büyümenin sadece yüzde 0.5 oranında kalacağı vurgulandı. BM, mayıs ayında hazırladığı raporunda 2012 yılı için küresel büyümeyi yüzde 3.6 oranında öngördüklerini bildirmişti.
Canlandırma paketi-işbirliği
BM, gelişmiş ülkelerin borç krizini aşmak amacıyla mali açıdan kemer sıkma politikalarına zamansız başlamaları halinde, ekonomik büyümenin olumsuz etkileneceği yorumunda bulunduğu raporunda, çifte durgunluk tehlikesine dikkat çekti. Raporda, “Çifte ekonomik durgunlukla karşı karşıya kalınmaması için, ülkelerin ek canlandırma paketleri ve teşvik önlemleri almaları gerekiyor. Ayrıca, yeni işler yaratılması ve yatırımı teşvik edebilmek için daha güçlü uluslararası eşgüdüm yapılmasını tavsiye etti.
2012 kritik 2013 daha iyi
2012 ‘kritik yıl’ olarak tanımlanan raporda şöyle denildi: “Gelecek yıl dünyada görülmesi beklenen görece daha yavaş (yüzde 2.6) büyümenin ardından 2013’de biraz daha iyileşme olacak. 2013 yılında büyümenin yüzde 3.2’ye çıkacağı tahmin ediliyor. Ancak tabi bütün bu tahminlerin gerçekleşebilmesi Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin kontrol altına alınması ve çok sıkı mali politikaların azaltılması halinde mümkün olabilir. Özellikle Avrupa ve ABD’de politika oluşturanlar iş yaratamazlar, ulusal borç krizlerini çözemezler, mali sektörün kırılganlığını aşamazlarsa o zaman küresel ekonomi açısından yeni bir risk olasılığı bulunuyor.”
Brezilya Meksika etkilenir Çin ve Hindistan büyür
NİSAN ayından bu yana gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin de yavaşladığına dikkat çekilen raporda şöyle denildi: “Dünyanın iki en büyük ekonomisini oluşturan ABD ve Avrupa, birbirlerine derinden bağlı, dolayısıyla birbirlerinin sorunlarından çok yakından etkileniyorlar ve bu da küresel durgunluğa sebep olabilir. 2009 yılındaki krizden güçlü bir şekilde toparlanarak çıkan gelişmekte olan ülkeler ise bu sefer ticaret ve mali kanallar yoluyla krizden etkilenebilirler. Brezilya ve Meksika bu ekonomik durgunluktan daha görünür şekilde etkilenirken, Hindistan ve Çin’deki ekonomik büyümenin ise güçlü kalmaya devam etmesi bekleniyor.”
Avrupa krizi diğer ülkeleri etkileyebilir, IMF’nin sahne arkası rolünden memnunum
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’daki borç krizinin diğer ülkeleri de etkileyeceği uyarısında bulunarak, “IMF’nin krizin ortasında, mutlaka görünür şekilde değil, ancak etkin olarak sahne arkasında rol almasından mutluyum. Koşullar gerektirirse, G-20 ülkeleri, sistemik rolünü oynaması için IMF’ye gerekli kaynakları taahhüt edecek. Küresel görünümün kötüleşmesi durumunda IMF’nin mevcut 390 milyar dolarlık kaynağı yeterli olmayabilir” dedi.
Brezilya ziyareti kapmasında ülkenin Maliye Bakanı Guido Mantega ortak basın toplantısında konuşan Lagarde, hiçbir ülkenin krizden kaçamayacağını, ancak Brezilya’nın izlediği politikalardan ötürü krizin etkilerine direnmede güçlü olduğunu söyledi. Brezilya Maliye Bakanı Mantega da, Avrupa’nın borç krizinin etkilerini azaltmaya yardımcı olması için ülkesinin IMF’nin fonlarına katkıda bulunacağını belirterek, “Bu sefer, IMF geçmişte olduğu gibi buraya kredi vermeye gelmedi, Brezilya’dan para istemeye geldi. Borç alan olmaktansa borç veren olmayı yeğlerim” dedi.
Merkel: Ortak tahvil krize çözüm olmaz
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, “Alman hükümeti açıkça ortaya koydu, Avrupa’nın finansal krizi bir çırpıda çözülmeyecek. Bu bir süreç ve bu süreç yıllar sürecek” dedi. Avrupa Merkez Bankasının (ECB) güveni sürdürmesi için bağımsız olması gerektiği tavrını sürdürdüğünü vurgulayan Merkel, eurobondların (Avro Bölgesi’nin ortak tahvil) borç krizine çözüm olmadığını ifade etti. Güçlü mali kontrolleri ve borç düzenlemeleriyle yeni bir “istikrar birliğine” ihtiyaç olduğu fikrini yineleyen Merkel, 9 Aralık’taki zirvenin amacının, “Euro Bölgesi’nin ve Euro Bölgesi’nde olmayan üyelerin dağılmasından kaçınmak için” Avrupa anlaşmalarında değişiklik yapmak olduğunu kaydetti.
Cameron: Euro’da değiliz ama yardımcı oluruz
EURO krizine kalıcı çözüm üretmek amacıyla 9 Aralıkta gerçekleşecek olan Avrupa Birliği (AB) zirvesi öncesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin birlikte geliştirdikleri önlemleri uygulayabilmek için AB anlaşması üzerinde değişiklik öngören kurtarma paketine yönlelik destek arayışları sürüyor. Bu kapsamda dün Sarkozy ile biraraya gelen İngiltere Başbakanı David Cameron ülkesinin ülkesinin Euro Bölgesi’nde olmamasına rağmen, Euro Bölgesi borç krizinin çözümüne yardımcı olmak istediğini söyledi. Cameron, ekonomik büyümenin tekrar başlamasının Avrupa’nın önceliği olduğunu belirterek, “Euro Bölgesi ülkeleri, ellerindeki bütün imkanlarla Euro para birimini korumak konusuda kararlı olduklarını kanıtlamaları gerekiyor” dedi.
Sarkozy ve Merkel, geçen hafta Strasbourg’da düzenlenen zirvenin ardından, Euro Bölgesi’nin daha iyi yönetilmesi için AB sözleşmesinde değişikliğe gidilmesini önermiş, ancak bu değişikliğin nasıl yapılacağı konusunda bir uzlaşmaya varamamışlardı.
Euro Bölgesi krizi konusunda Avrupa Merkez Bankası’ndan daha fazla acil yardımın gelmesiyle ilgili Paris’in önerisiyle, Almanya’nın teklif ettiği Euro Bölgesi’ndeki ülkelerin mali disipline daha fazla uymalarını dayatmak için ilgili AB sözleşmesinde değişikliğe gidilmesi konusu, Strasbourg’daki toplantının en önemli pazarlık unsuru olarak ortaya çıkmıştı.
Buzek: AB anlaşmasını değiştirmek tehlikeli
AVRUPA Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, Avrupa vatandaşlarının yakın gelecekte AB anlaşmasında değişiklik fikrine sıcak bakması mümkün olmadığı için bu değişiklik konusunda ihtiyatlı olduklarını ve bu projenin “tehlikeli” olabileceğini söyledi. Buzek, “Tabi ki anlaşma değişikliğinin gelecek haftalar ya da aylarda çok önemli olabileceğini anlıyoruz, ancak tarihinde ilk kez Avrupa Parlamentosu bu fikir konusunda epeyce temkinli davranıyor. Genellikle çok destekleyiciyiz, bu sefer ihtiyatlıyız. Bunun tehlikeli olabileceğini düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın yakın gelecekte anlaşma değişikliklerini kabul edebileceğine inanmıyoruz. Anlaşmada değişiklik yapmak için iyi bir zamanlama değil” diye konuştu.
Alman bankalarına 9.6 milyar Euro lazım
ALMAN bankaların, AB sermaye hedeflerini tutturmak için 9.6 milyar dolar sermayeye ihtiyacı olduğu bildirildi. AB’de 70 bankanın ikinci stres testinin sonuçlarını değerlendiren Avrupa Bankacılık İdaresi AB Maliye Bakanlarının anlaştığı gibi yüzde 9 sermaye yeterlilik oranını tutturmak için ne kadar sermaye gerektiğini gelecek hafta açıklaması bekleniyor.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/borclu-ulkeler-kemer-sikar/331906