Katılım Bankaları Birliği Başkanı ve Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, küresel finansal krizin dünyada geleceğe yönelik belirsizliği artırdığı bir süreci yaşadıklarını belirterek, ''Belirsizliğin olduğu süreçlerde hem ülke vatandaşları olarak hem bankacılar olarak daha ihtiyatlı davranmamız gereken bir sürece girdik'' dedi.
Yahşi, Active Academy tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Finans Zirvesi'nin, ''CEO Sohbetleri: Küresel Krizin İsrafı ve Türkiye'' konulu son oturumda yaptığı konuşmada, krizin faturasının karmaşık türev ürünlere bağlanmasının doğru olmadığını söyledi.
Batıda ortaya çıkan düzenlemelerin Türkiye'de çok daha iyi uygulandığını ancak batının, gelişmiş ekonomilerin disiplinli bir şekilde bu kararları, düzenlemeleri uygulayamadıklarını ifade eden Yahşi, günümüzde krizin finansal krizi aşıp, bir borç krizine dönüştüğünü, Avrupa'da yaşanan süreci analiz ettiklerinde de borç krizinin geldiği son noktanın kısmi de olsa politik ve siyasi krize dönüştüğünü anlattı.
Yahşi, gelişmekte olan ekonomilerin kriz kültürüne aşina olduklarını, bu tarz krizlerden çıkma noktasında da daha fazla tecrübeye sahip bulunduklarını belirtti.
Son yaşanan süreçten gelişmekte olan ekonomilerin daha az etkilenmiş olmasının bu kültüre yakınlıkları ile açıklanabileceğini söyleyen Yahşi, şunları kaydetti:
''Türkiye açısından olaya baktığımızda, aslında Türkiye'de de temel yapısal sorunların krizin Türkiye'ye ulaşma etkisini artırdığını görüyoruz. Krizler bulaşıcı özelliği en üst düzeyde olan hususlar. Dolayısıyla Türkiye temel problemini çözmediği sürece ki bu özellikle cari açık üzerinde odaklanıyor, Türkiye eğer bu yapısal sorununu her ne kadar cari açığın finansmanının kaliteli hale geldiği iddia ediliyorsa da bu önümüzdeki dönemde de karşımıza bir sorun olarak çıkabilecek. Dolayısıyla belki IMF düzeyinde bunu yapmak gerekebilir, ülkelerin özellikle krizler karşısında, bu krizlerin bulaşıcı etkilerine karşı, kendilerini ekonomilerini koruyabilmeleri için temel kronik sorunlarını tespit etmeleri ve o sorunun giderilmesine yönelik tedbirleri gecikmeksizin almaları veya uluslararası kuruluşlar aracılığı ile bunun tespiti ve tabi ki yerel yönetimler tarafından da bu tedbirlerin alınmasının sağlanması gerekmektedir.
Biz bugün cari açık kaynaklı sıkıntıyı tartışıyoruz ama eğer bu yapısal sorunun çözümüne yönelik ciddi önlemler alınmazsa önümüzdeki dönemde dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkabilecek finansal bir problemin Türkiye'ye de bu yolda etkileri olacak.''
-''Dünyada finansal sektörde yeniden yapılandırmaya ihtiyaç var''-
Dünyada finansal sektörde mutlaka bir yeniden yapılandırmaya ihtiyaç bulunduğunu belirten Yahşi, ülkelerin özellikle mali disiplin uygulamaları noktasında zorlanmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yahşi ''Güçlü görünenlerin çok güçsüz olduğu, ama güçsüz görünenlerin de bu dönemde karlı çıktığı bir süreci yaşadık. Dolayısıyla projektörlerin bu ülkelerin ekonomileri üzerine tutulması, zayıflıklarının tespit edilmesi gerek'' dedi.
Küresel finansal krizin dünyada geleceğe yönelik belirsizliği artırdığı bir süreci yaşadıklarını belirten Yahşi, ''Belirsizliğin olduğu süreçlerde hem ülke vatandaşları olarak hem bankacılar olarak daha ihtiyatlı davranmamız gereken bir sürece girdik'' diye konuştu.
Krizin Türkiye'ye cari açık yoluyla ithal edildiğini söyleyen Yahşi, sermaye piyasasının güçlendirilmesi, banka temelli bir finansal sektör yapısından sermaye piyasalarının daha etkin olduğu bir piyasa yapısına Türkiye'nin bilinçli bir şekilde geçmek zorunda olduğunu kaydetti.
(FM-FAN)
Yazdır