Aylardır mesaisinin büyük bölümünü krizle mücadeleye ayıran Avrupa Birliği (AB), liderler, bankacılar ve Uluslararası Para Fonu (IMF) arasında 10 saatten fazla süren pazarlığın ardından net rakamlara dayalı bir uzlaşı sağladı. AB tarafından açıklanan “kapsamlı çözüm paketi”, ana hatları açısından olumlu bir yapıda olsa da şeytanın ayrıntıda gizli olduğu bir içeriğe sahip. AB’nin kriz hikayesinin dün alınan kararlarla sona erdiğini söylemek imkansız olduğu gibi bu kararların uygulanmasının zaman alacak olması, “başarı hikayesinin” kısa soluklu olması sonucunu doğurma potansiyeli taşıyor.
Zaman sıkıntısının farkında olan AB’nin öncelikli hedefi 3-4 Kasım’da Fransa’nın Cannes şehrinde yapılacak olan G-20 Zirvesi’ne kadar Çin gibi ülkelerin ve IMF’in somut desteğini almak. Yatırımcılar daha şimdiden yakın markaja alınmış durumda.
‘Gönüllü’ kesinti yapıldı
Euro Bölgesi liderlerinin aldığı kararların ana hatları ise şunlar: Euro Bölgesi liderlerinin kısa vadeli önceliklerinden birini borcunu döndürememesi kesinleşen Yunanistan’ı iflastan kurtaracak, borçlarına acil bir çözüm bulmak oluşturuyordu. Burada yüzde 50’lik gönüllü kesinti konusunda anlaşıldı. Bu oranın nominal değeri yaklaşık 102.5 milyar euro’ya denk düşüyor. Anlaşma gereği Yunanistan’ın gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 160 olan borç seviyesi, 2020’ye kadar yüzde 120’ye düşecek. Alınan karar gereği 100 milyar euro düzeyindeki yeni bir yardım paketi bu yıl sonuna kadar devreye sokulacak ve yeni paket 2014’e kadar geçerli olacak.
ANGELA Merkel Berlusconi’den özür diledi mi?
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, önceki gün yapılan AB zirvesinde, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in geçen pazar günkü toplantıda İtalya’ya karşı alaycı bir üslup kullandığı için özür dilediğini söyledi. Ancak Merkel’in sözcüsü, Twitter’da yayınladığı mesajla bunu yalanlayarak, “Özür dileyecek bir şey yok” dedi.
Zirvede Berlusconi ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy arasındaki soğukluk da dikkat çekti. Berlusconi “Sarkozy’yle konuşma şansım olmadı” dedi. Sarkozy ve Merkel’in hafta sonundaki zirvede İtalyanları kızdıran tavrının yanı sıra, Fransa ile İtalya arasında Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulundaki bir sandalye yüzünden de gerilim yaşanıyor. Öte yandan Berlusconi’nin önceki günkü zirvede açıkladığı ekonomik reform paketi İtalya’da tepkiyle karşılandı.
ÖVGÜ PINAR Roma
EFSF’E YENİ SOLUK GÖZLER ÇİN’DE
Yoğun pazarlık sonucu İtalya ve İspanya gibi ülkelerin risk teşkil etmesi nedeniyle EFSF’nin (Avrupa Mali İstikrar Fonu) kaynakları 1 trilyon euro düzeyine getirildi. Bu da İrlanda, Portekiz ve Yunanistan’a yönelik ödemelerin düşülmesinin ardından 250-275 milyar euro diliminde kaynağı kalacak olan EFSF’in ateş gücünün dört katına çıkarılması anlamına geliyor. Çin başta olmak üzere yüksek cari fazlaya sahip ülkelerden sermaye çekilmeye çalışılacak. Bunun için “özel amaçlı yatırım aracı” (SPIV) oluşturulacak. Euro Bölgesi, üyelerinin hazine kağıtlarına yapılacak yatırımlara EFSF üzerinden güvence sunarak faiz oranlarının gerilemesini sağlamaya çalışacak.
İflastan kurtulan Atina sevinç çığlıkları atıyor
Brüksel’de AB ülkelerinin, borcundan 100 milyar euro silerek iflastan kurtarmaya karar verdiği Yunanistan eksileri ve artıları tartıyor. Hükümet cephesinden dün alınan kararların ülke için tarihi güne işaret ettiği, kurtulma adına önemli olduğu açıklamaları geliyor. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, kararın Yunanistan açısından büyük önem taşıdığını belirterek, “Müzakereler sonucunda borcumuzun önemli bölümünün silinmesini başardık. Halkın sırtından on milyarlarca euro’luk borç kalktı. Bu bedeli, vatandaşlar yerine bankalar ödeyecek. Bu, borç yükümüzün ağırlığının daha adil bir paylaşımıdır” dedi. Kararın ülkenin bankacılık sistemi ve emeklilik maaşlarına sorun yaratmayacağını, aksine kalkınma ve ekonomide likit para için yeni olanaklar yaratacağını ifade eden Papandreu, durumun ülkenin değişmesi için zaman kazandırarak güvensizlikten uzaklaştırdığını ifade etti.
TAKİ?BERBERAKİS Atina
‘Ya kesinti ya felaket’ baskısı kesinti getirdi
Euro Bölgesi liderlerini bir araya getiren zirvenin saatlerce sürerek sabaha karşı sonuçlanmasının en önemli nedenlerinden birisi bankacılık sektörü yetkilileriyle yapılan kıran kırana pazarlıktı. Tüm zirvenin fiyaskoyla sonuçlanma riski belirince Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel doğrudan devreye girerek sektör yetkilileriyle doğrudan görüştü. Sarkozy ve Merkel, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde’ın da katıldığı görüşmelerde, “Durum ortada. Ya bu kesinti yapılır ya da sonu felaket olur” mesajını net şekilde iletti. Paris-Berlin hattından gelen bu baskı üzerine bankalar Yunanistan’ın borcunun yüzde 50’sini kesmeyi kabul etti.
Yunan heyeti hastanelik oldu!
Yunanistan ekonomisiyle ilgili önemli kararların alındığı Brüksel’de, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’ya refakat eden Yunan heyetinin bazı üyeleri görüşmelerin stresine ve baskısına dayanamayarak hastanelik oldu. Yunan medyası, AB yetkilileriyle art arda gerçekleştirilen toplantılardaki müzakerelerin baskı ve stresinden sağlıkları bozulan Papandreu’nun yakın çalışma arkadaşı ve danışmanlarından Yorgos Glinos kalp krizi geçirirken, tansiyonu yükselerek göğsünde ağrılar oluşan Yannis Zanias’ın hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Yapılan müdahalenin ardından Glinos’un, sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, Zanias’ın rahatsızlığının nedeninin, aşırı stres ve baskıdan kaynaklandığının belirlendiği bildirildi. Milliyet
Yazdır