2011 yılı adına güncellemeleri içeren ve önümüzdeki üç yıla ışık tutan Orta Vadeli Program (OVP) ve Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) Resmi Gazete’de yayınlandı.
Piyasa tarafından bir süredir beklenen program, hükümetin önümüzdeki dönemde küresel konjöktürü nasıl algıladığının görülmesi açısından önemli. Dünya ekonomisinde büyük resme bakıldığında hükümet açısından2012’den itibaren kademeli bir iyileşmebeklendiği görülüyor.
Yıl sonu için daha önce %4,5 olan GSYİH büyüme tahmininin %7,5’e yükseltildiğini görüyoruz. 2012 yılı için daha önce %5 olan tahmin ise %4’e düşürüldü. 2012 sonrası için büyümenin %5 seviyesinde devam edeceği öngörülüyor.
2012 yılı için büyüme beklentimiz OVP hedeflerine kıyasla oldukça düşük: %2,5. Ancak burada iki temel noktanın gözden kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz. Hükümetin görece düşük ve beklentimize yakın bir büyüme öngörüsünde bulunması siyasi açıdan elini zayıflatabilir. Öte yandan küresel ekonomiye dair risklerin arttığı bir dönemde 2012 yılı için OVP’de görece yüksek büyümeye yer veren bir senaryoyu baz alması gerçekçi bulunmayabilir ve hükümetin güvenirliğini zedeleyebilirdi. Dolayısıyla OVP’de yer alan öngörülerin iktisadi ve siyasi gerçeklik arasında bir denge noktasında bulunduğunu söyleyebiliriz. Bir başka nokta ise hükümetin genellikle bir miktar üzerinde kalınacak hedefleri tercih etme alışkanlığı. Dolayısıyla büyüme cephesinde hükümetin gerçekçilikten uzaklaşmadan temkinli bir duruş sergilediğini söylemek mümkün.
İçinde bulunulan yıl için genelde bir miktar üzerinde kalınacak hedefler belirlemeyi tercih eden hükümetin bu tahmini bizim açımızdan da bir mesaj taşıyor. 2010 için %6,2 olan GSYİH büyüme tahminimiz için riskler yukarı yönde. Son dönemde tahminimizin üzerinde kalan sanayi üretimi performansı devam ettiği takdirde, yukarı yönlü bir revizyon bizim açımızdan da kaçınılmaz olacaktır.
2010 yılındaki hızlı toparlanmanın ardından, ekonominin önümüzdeki 3 yıl içerisinde ortalama %5 büyümesi bekleniyor. Bu dönemde yatırımların ortalama %8 artması beklenirken, tüketimde beklenen ortalama büyüme %4,5 ile sınırlı.
Kamu harcamalarının kademeli olarak azalması da, özel sektörü büyümenin temel dinamiği olarak ön plana çıkartıyor.
Bu açıdan hükümetin 2012 için %4’lük büyüme beklentisi siyasi açıdan tutarlı. 2012 yılı için %2,5’lik büyüme beklentimizde risklerin yukarı yönlü olduğunu bir süredir belirtiyorduk. Ancak hükümetin büyüme beklentisi adına aşağı yönlü risklerin belirgin olduğunu belirtmemiz gerek.
Büyümenin alt bileşenlerine bakıldığında önümüzdeki yıllarda hem tüketim hem de yatırım tarafının bir miktar hız kesmesinin beklendiğini görüyoruz. Sabit sermaye yatırımlarına bakıldığında kamu yatırımlarının önümüzdeki yıl daralırken özel yatırımların görece ılımlı bir hızla ilerlenmesi bekleniyor. Beklentilerimizde hükümetin hedeflerine kıyasla özel yatırım ve tüketim tarafında daha keskin düşüşlere yer vermemiz büyüme öngörülerimiz adına yukarı yönlü risk yaratıyor.
Cari Dengede Kısa Vadede Mucizelere Yer Yok
OVP’de cari açığın milli gelire oranı 2011’de %9,4, 2012’de %8 ve ham petrol fiyatı 97 dolar seviyesinde öngörülüyor. Cari açık cephesinde sınırlı iyileşmeyi ancak 2013 ve 2014’te görebileceğiz. Cari açığın milli gelire oranının 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla %7,5 ve %7 seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
OVP’de cari denge adına yer verilen hedeflere dayanarak kısa vade adına gerçekçi bir resim çizildiğini söylemek mümkün. Hükümetin enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve yurt içi tasarrufları arttırmak adına yapmayı planladığı yapısal reformların sonuçlarının ancak orta vadede cari dengede iyileşme sağlayacağına dair görüşümüzü paylaşması olumlu.
İşsizlik ve Enflasyon Adına İyimser Tutum
Hükümetin işsizlik cephesindeki hedefleri beklentilerimize kıyasla iyimser. 2012’de işsizliğin %11 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Hükümetin tahminiise %10,4.
Enflasyon cephesinde de benzer bir resim mevcut. Uzun süredir belirttiğimiz üzere enflasyon cephesinde görece endişeliyiz. Yıl başından bu yana görülen enflasyon gerçekleşmeleri endişemizi teyit eder nitelikte. Yıl sonu enflasyonunun %8’e yakınsama ihtimali gittikçe kuvvetleniyor.
ÖTV Zamları Enflasyonda Yukarı Yönlü Riskleri Destekleyecek
Bugün cep telefonu, tütün mamülleri, alkol ve otomotiv cephelerinde Özel Tüketim Vergileri’nin (ÖTV) yukarı yönlü ayarlanması %7,5’te bulunan yıl sonu enflasyon beklentimiz adına yukarı yönlü riskleri destekliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yapılan ÖTV ayarlamalarının 1600-2000 cc ve 2000 cc motor hacimli otomobil satış fiyatlarını sırasıyla %12,5 ve %25 yukarı çekeceğini belirtti. Bu iki alt grubun toplam otomobil pazarında %11’lik paya sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda zamların enflasyon cephesine olası olumsuz yansımaları sınırlı olabilir.
Yüksek ÖTV=Yüksek Gelir
Öte yandan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek son yapılan ÖTV ayarlamalarından hükümetin 5,5 milyar TL gelir hedeflediğini belirtti. Bakan Şimşek’e göre, toplam hedeflenen gelirin 2,75 milyar TL’si tütün mamüllerinden, 920 milyon TL’si otomotivden, 771 milyon TL’si alkollü içeceklerden, 660 milyon TL’si cep telefonlarından ve 350 milyon TL’lik kısmı kaynak kullanımını destekleme fonundan kaynaklanacak.
Özelleştirme Gelir Hedefleri Soru İşaretleri Yaratıyor
OVP’de 2011 adına yer verilen bütçe açığı/GSYİH hedefi beklentilerimizle uyumlu; %1,7. Hükümet bütçe açığı/GSYİH rakamını, 2012’de %1,5’e ve 2014’te %1’e indirmeyi hedefliyor.
Merkezi yönetim faiz dışı fazla/GSYİH hedefinin 2012, 2013 adına %2, 2014 adına %2,1 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Program tanımlı rakamlara bakılacak olursa faiz dışı fazla/GSYİH hedefinin 2012 ve 2013 yılları adına sırasıyla %1 ve %1,2 seviyelerinde bulunuyor. 2012 yılı için program tanımlı bütçe hedefinin görece aşağıda olması milli gelirin %0,9’una ulaşması beklenen özelleştirme gelirlerinden kaynaklanıyor.
Mevcut küresel konjoktürde özelleştirme gelir hedeflerini gerçekçi bulmuyoruz. Bu cephede belirgin aşağı yönlü riskler olduğunu düşünüyoruz.
Ancak bu borç dinamikleri açısından risklerin olabileceği anlamına gelmemeli. Borç dinamikleri görece sağlam yapısını devam ettiriyor ve borcun milli gelire oranının 2012 yılında %40 seviyesinin altına inmesi hedefleniyor.
Yeniden Yapılandırmadan Yaratılan Kaynaklara Dikkat!
Hükümetin bütçe hedeflerine değinen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yeniden yapılandırma kanunu kapsamında elde edilen gelirlerin, merkezi yönetim bütçe gelirleri/GSYİH oranına 2011 ve 2012 yılında sırasıyla 0,88 ve 0,33 yüzde puan katkı yapacağını belirtti. Dolayısıyla bütçe dengelerini değerlendirirken yeniden yapılandırma cephesinden gelen/gelecek olan fonları göz önünde bulundurmak gerekiyor.
İş Yatırım
Yazdır