Merkez Bankası, dolardaki yükselişi frenlemek için bugün yabancı para zorunlu karşılıklarda yarım puanlık bir indirime gitti. Merkez'in bu hamlesi ile piyasaya 1.3 milyar dolarlık döviz likiditesi sağlanacak.
Ancak hurriyet.com.tr'ye konuşan uzmanlar, bu hamlenin doların ateşini söndürüp söndürmeyeceği konusunda emin değil. Dolardaki hareketin esas nedeninin yurtdışındaki bozulma olduğuna işaret eden uzmanlar, Avrupa kaynaklı gelişmelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini öneriyor.
ADIMLAR DOĞRU AMA DOLARDA ŞÜPHELERİM VAR
Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Erhan Aslanoğlu, Merkez'in attığı adımların doğru olduğunu ancak kurdaki artışı frenlemeye yetip yetmeyeceği konusunda şüpheleri bulunduğunu söyledi.
Aslanoğlu, "Atılacak adımlardan birisi de bu. Yetecek mi sorusunun cevabı ise biraz şüpheli. Dışarıda risk algısını arttığı bir dönem yaşanıyor. Türkiye'den para çıkışı olmuyor ancak cari açığın finansmanında birkaç yıldır alışık olduğu 5 ile 6 milyar dolar arasındaki kaynak girişi de gerçekleşmiyor. Aylık, 2 ile 3 milyar dolar arasında finansman açığı oluşuyor. Bu da döviz tarafında Merkez Bankası'nı zorluyor. Bu nedenle, Merkez'in attığı adımları doğru buluyorum ancak kurdaki yükselişi frenlemeye yetip, yetmeyeceği konusunda şüphelerim var" dedi.
AVRUPA'DAN SERT DALGA GELİRSE FAİZ ARTIŞI OLABİLİR
Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç da Merkez Bankası'nın munzam karşılıklarda indirime gitmesinin olumlu bulmakla birlikte dolardaki ana trendin önüne geçemeyeceğini söyledi.
Kurlardaki yükselişin esas nedeninin yurtdışı kaynaklı olduğunun altını çizen Toğuç, "Aslında doların yükselişinden tüm dünya zarar görüyor. Ama buna çözüm bulacak olan taraf Avrupa. Eğer Avrupa'daki bankalara sermaye artırımları veya kamulaştırmalar gelirse euro tekrar toparlanabilir" dedi.
Yurtdışından sert bir dalga gelmesi halinde munzam karşılıklardaki indirimlerin bu dalgayı önlemekte yeterli olmayacağını belirten Toğuç, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası karşılıklar yolu ile döviz likiditesini artırarak içeride kurların sert yükselişinin önüne geçmeye çalışıyor. Ama yurtdışındaki dalgalanmalar sürerse önümüzdeki dönemde faiz artışları da gündeme gelebilir. Belki Merkez Bankası'nın son yaptığı faiz indirimleri gereksizdi. Eğer bu indirimler olmasaydı bu kadar yüksek kayıp da olmazdı. Fakat burada doların tüm gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı değerlendiğini de unutmamak lazım"
MERKEZ MERMİLERİ BOŞUNA HARCAMASIN
Morgan Stanley eski CEO’su Ekonomist Kaan Sarıaydın, Merkez Bankası’nın döviz cinsinden munzam karşılıklarını azaltmasının doların TL karşısındaki yükselişini etkilemeyeceğini söyledi.
Sarıaydın, “Bu hamlelerin geçerli olacağına inanmıyorum. Dolardaki hareket küresel piyasalara bağlı olarak orta ya da uzun vadede normal seyrine geçerse etkiler. MB’nin bu hareketi, bankaların kârlılığını artırmak için faydalı bir hareket. Ancak bu hamle doların TL karşısındaki yükselişini frenlemez. Zaten TL’deki düşüş, Kasım 2010’da bu yana, cari açık, jeopolitik riskler ve küresel piyasalardan etkilenerek devam ediyor” dedi.
Sarıaydın Merkez Bankası’nın ne yapması gerektiği konusunda da “Bence MB uzak dursun, müdahale etmesin. Elindeki mermileri boşuna harcamasın. Piyasaları böyle şeylerle etkileyemezsiniz. Sadece geçici bir etkisi olur” yorumunu yaptı.