ABD Merkez Bankası (Fed), ekonomide büyümeyi desteklemek ve borçlanma maliyetlerini aşağı çekmek için açıkladığı 400 milyar dolarlık Twist Operasyonu’na bu ay başlıyor.
Fed New York şubesi, 3 - 28 Ekim tarihleri arasında 44 milyar dolarlık kısa vadeli tahvil satarak, aynı miktarda uzun vadeli tahvil satın alacağını açıkladı. Fed 400 milyar dolarlık 6 yıl - 30 yıl arası vadeli tahvilleri alacak ve karşılığında 400 milyar dolarlık 3 ay - 3 yıl vadeli bono ve tahvil satacak. Böylece faiz dalgalanmalarının oluşturduğu risklere en açık tahvilleri toplamış olacak.
Twist Operasyonu’nun açıklanmasından sonra 30 yıl vadeli tahvillerin fiyatı artarken faizleri de yüzde 0.35 oranında düşerek yüzde 2.90’a kadar geriledi.
Faiz riskini siliyor
Ekonomi çevreleri Twist Operasyonu’nun beklenenin üzerinde olumlu etkilerinin görülebileceğini düşünmeye başladı. FED’in elindeki kısa vadeli tahvilleri uzun vadelilerle değiştirme üzerine kurulu olan Twist hamlesi, daha önce yapılan tahvil satın alımına dayalı operasyonlar gibi piyasalara para sağlamadığı için eleştiriye uğramıştı.
21 Eylül’de Twist’in ilan edilmesiyle New York Borsası’nda Dow Jones endeksi yüzde 2.5 düşmüştü. Ancak bono piyasası için araştırmalar yürüten Stone & McCarthy Research şirketi ekonomisti Ray Stone, “Twist, 600 milyar dolarlık 2. parasal genişlemeden daha büyük etki gösterebilir” dedi. Bank of America stratejisti Priya Misra ise, “Twist Operasyonu piyasadan 2. parasal genişlemeyle aynı oranda faiz riskini piyasadan siliyor. O yüzden etkisi de aynı olmalı” yorumunda bulundu.
Twist nasıl fayda sağlayacak?
Piyasaların yeni beklentisi Twist’in şu şekilde işlemesi yönünde:
* Bir fon yöneticisi elindeki 30 yıllık ABD Hazinesi tahvilini Fed’e satar.
* Eline nakit geçtiği için bunu daha iyi getirisi olan veya benzer risk derecesindeki bir yatırıma yöneltir.
* 30 yıl vadeli bir mortgage tahvili alır.
* Mortgage tahvilini satan kişi eline geçen nakitle borsadan şirket hissesi alır.
* Şirket hissesi satan kişi eline geçen parayı çöp statüsündeki tahvillere veya başka hisselere yöneltir.
SEC: Not kuruluşlarında ‘sızıntı’ şüphesi var
ABD’de Sermaye Piyasası Düzenleme Kurulu (SEC), uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili ilk yıllık değerlendirmesini açıkladı. Buna göre üç büyük not kuruluşunun iç işleyişleri, alınan kararların sızmasını mümkün kılar nitelikte. SEC’in raporuna göre, aralarında Standard and Poor’s (S&P), Moody’s ve Fitch’in de yer aldığı 10 kredi derecelendirme kuruluşunun değerlendirmelerinde “görünür hatalar” bulunuyor. 23 sayfalık rapor 2009-2010 yılları arasını kapsıyor.
Söz konusu kuruluşların zamanında ve doğru açıklamalar yapmadığına dikkat çeken SEC, kuruluşların çalışanların çıkar çatışmalarını kontrol etmekte yetersiz kalmak gibi ciddi problemleri bulunduğunu vurguladı. SEC, raporunda en sorunlu kredi derecelendirme kuruluşlarının hangileri olduğuna ilişkin bilgi vermedi, ancak en önemli kredi derecelendirme kuruluşlarından ikisinin de çıkar çatışmalarının yönetilmesine ilişkin belirli politikalara sahip olmadığına vurgu yaptı.
En önemli üç kuruluştan birinin derecelendirme metodolojisini doğru şekilde takip etmediğini kaydeden SEC, kredi derecelendirme kuruluşlarının da kendi sorunlarını değerlendirmelerini ve çözmelerini beklediklerini vurguladı. Milliyet