Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 23-25 Eylül’de Washington’da düzenlenecek Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası yıllık toplantıları öncesi IMF ve Dünya Bankası’na kaygılarını dile getiren bir mesaj gönderdi. Dünyanın ilginç bir zamandan geçtiğini, her gün hızlı değişimlere, anormal piyasa gelişmelerine ve önemli dalgalanmalara tanıklık ettiğini belirten Babacan, “Küresel ekonominin gücü değişmez biçimde canlılığını yitiriyor ve görünüm iç açıcı olmayan bir hal alıyor. Bu sorunların merkezinde siyasi çekişmeler, eşgüdüm ve kararlı eylem eksikliği bulunuyor” dedi.
Borç tehdit oluşturuyor
Babacan, mesajında şunları söyledi: “Küresel ekonomi tarihte karşılaştığı en sıkıntılı bir dönemden çıkmak için gösterilen çabadan sonra bazı risklerle karşı karşıya. Küresel ekonomiye ilişkin kaygılar ve gelişmiş ekonomilerin zayıf büyüme görünümü en acil sorun olarak kendini gösteriyor. Ülkelerin borç krizleri yayılıyor ve bu çok önemli bir tehdit oluşturuyor. Sorunların merkezinde siyasi çekişmeler, eşgüdüm ve kararlı eylem eksikliği bulunduğunun farkında olması gerekiyor. Her zaman siyasetçilere orta vadeli yaklaşım geliştirmeleri ve güvenilir hedefler açıklaması konusunda çağrıda bulunduk. Böylece piyasa yeniden güven tazeleyebilir.”
Artan ve dalgalı emtia fiyatlarının üstesinden gelinmesi gerektiğini de vurgulayan Babacan, “Yüksek ve dalgalı fiyatlar, arz şoklarıyla ekonomilerimizi daha fazla istikrarsızlaştıracak riskler taşıyor. Emtia piyasaları düzenlenmeli ve fiyat belirleme mekanizmasında şeffaflığı artırmalıyız” diye konuştu.
Tereddüt etmemeliyiz
Babacan, “Kararlarımız ve çabalarımız geleceği etkileyecek. Siyasetçilere konuları kararlılıkla ele almalarını tavsiye ediyorum. Gerektiğinde çok zor kararlar almada tereddüt etmemeliyiz” dedi.
Tüm IMF üyeleri üzerine düşen sorumluluğu almalı
ULUSLARARASI politikaların uyumlaştırılması ve eşgüdüm çabalarının, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu güçlüklere göre ayarlanması gerektiğini vurgulayan Ali Babacan, “Özellikle IMF, bu eşgüdüm politikaları uygulanırken önemli rol oynayacak. Etkinliğin artırılması için kapsamlı gözden geçirme ve denetim fonksiyonu yapmalıyız” dedi. Babacan, şöyle devam etti: “Kalıcı temsil sorununun çözümüne de dikkatimizi vermeliyiz. Bu kritik bir konu, bu yüzden IMF’nin 14’üncü kota gözden geçirme çalışmasının zamanında tamamlanması ve IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun yeniden yapılandırılmasının uygulanması çağrısında bulunuyoruz. Tüm üyeler reformlar için üzerine düşen sorumluluğu almalı.”
Büyüme yüzde 10.2’ye çıktı, işsizlik 9.2’ye geriledi
Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin ise son altı çeyrekte çok güçlü büyüme performansı gösterdiğini belirterek, “2010 yılında Türk ekonomisi yüzde 9 büyüdü, 2011 yılının ilk yarısında ise büyüme oranı yüzde 10.2’ye çıktı. İstihdam piyasasında da benzer bir büyüme durumu var. Son 1 yılda 1.4 milyon kişiye istihdam yaratıldı, bu da işsizlik oranın yüzde 10.2 seviyesinden yüzde 9.2 seviyesine çekti. Ekonomide aşırı ısınmanın önüne geçmeye, borçluluk oranında aşırı yükselmeyi engellemeyi ve finansal istikrarı sağlamlaştırmaya çalıştık” dedi.
Yazdır