Yazdır

Krediler daralacak korkusu yersiz!

Tarih: 20 Ağustos 2011 - 18:16

İş dünyasında "krediler daralacak korkusu yaşandığı" yolunda bazı açıklamaları okuyunca, somut bilgi ve verilere başvurdum.

Merkez Bankası'nın "anketleri" gerçi bankacılık sektörünün kredi kullandırmada hafif bir "sıkılaştırmaya" yöneldiğini gösteriyor.
Sıkılaştırmada teminat, komisyon, faiz gibi "yan aletler" kullanılıyor. Tabii, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kimi sınırlamaları da etkili oluyor.
Ancak hemen belirteyim, sıkılaştırma genel ve kıvamı kalın bir eğilim değil. İlk paragrafta vurguladım: hafif hattâ belirli belirsiz! Kredi konusunda "ana eğilim" kredi hacmini şu veya bu sebeple "daraltma" değil aksine "genişletme" yönünde.
Onun için, iş dünyasının da, özellikle KOBİ'lerin de "kredi korkusuna" kapılmaları için ortalıkta belirgin bir sebep görünmüyor. Bu noktada en yetkili kurumlardan biri BDDK. Bankacılık sisteminin tüm "sağlık göstergeleri" ondan sorulur.
"Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi Temmuz 2011, Sayı 24" BDDK'nin süreli "nabız yoklama" çalışması. 81 üst düzey banka yöneticisinin dönemsel görüş, beklenti ve değerlendirmelerini yansıtıyor. Krediler konusunda ortak ve ağır basan eğilim şu:
Bulunduğumuz zaman diliminde ticari krediler de KOBİ kredileri de önemli ölçüde artacak. Faiz oranlarında da artış olabilir. Ama, konumuz krediler. Yöneticilerin kredi hacminde artış beklentisinde "oransal" ağırlıklar şöyle:
KOBİ kredilerinin "artacağını" belirtenler yüzde 73. "Önemli ölçüde artacağını" belirtenler yüzde 9. "Aynı kalacak" diyenler yüzde 17, "azalacağını" öngörenler yüzde 1.
Bankacılık sisteminin kredi hacmini daraltacağına ilişkin "tedirginliği" giderecek diğer bir gösterge yine aynı anketten: Sadece KOBİ kredileri değil ticari kredi hacminde de artış bekleniyor. Şöyle: "Artacak" yüzde 69, "Önemli ölçüde artacak" yüzde 4, "Aynı kalacak" yüzde 23, "Azalacak" yüzde 4.
Görülüyor: Ne halen ne de ufukta bankaların genel kredi hacimlerini "kısacağı" yönünde bir eğilim gelişmesi var. O kadar ki, KOBİ'ler için beklenti "artacak" ve "önemli ölçüde artacak" şıklarının toplamında yüzde 82'ye ulaşıyor.
Keza, bunu "güçlendirici" olarak ticari kredilerde de artışı vurgulayan şıkların toplamı yüzde 73. Eh, banka yöneticilerinin bu denli "kallâvi" kredi artışı beklentisi yanlışsa, kimsenin söyleyeceği lâf kalmaz, demektir!
Bu veriler hiç şüphesiz "değişmez" veya "mutlak" değil. Nihayet, beklentileri yansıtıyor. Ama, durumu değerlendirenler bankacılık sisteminin "üst düzey" 81 yöneticisi. Dolayısıyla, Türkiye'nin mevcut ekonomik ve mali şartları "sabit kalmak" kabulü ile beklentiler en azından "referans tahmin" değerine sahip.
Uzun sözün kısası eldeki bilgiler, veriler mevcut şartlarda kredi korkusuna kapılmanın veya tedirgin olmanın gereksizliğini gösteriyor. Kaldı ki, mali kesimde işletmeler için tek kredi kaynağı bankaların "kendi" kaynakları değil. Özellikle KOBİ'ler söz konusu olduğunda neredeyse sayısız farklı destekler var.
Yeri gelmişken hatırlatayım: Bu desteklerden biri Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) "Büyüyen Anadolu'ya Kredi Kolaylıkları (BAKK)" projesi kapsamında başlattığı ve halen devam eden "Mikro KOBİ'lere Mikro Kredi Projesi."
BAKK projesini genel hatlarıyla Haziran 2011'de yine bu sütunda yazmıştım. Projenin özelliği Türkiye GSMH'sından düşük pay alan 43 ili kapsıyor oluşu. Amacı, bu illerle diğerleri arasındaki "gelişmişlik farkını" kapatmak.
Projenin kaynak tutarı Avrupa Yatırım Fonu'ndan sağlanan 4.5 milyon Euro'luk "kontr garanti" ile KGF'nin katılımcı bankalarla "risk paylaşımı" temelinde oluşturacağı 37.5 milyon Euro.
Bu kaynak, belirlenen 43 ilde faaliyette bulunmak şartıyla, yıllık net satış hasılatı ve aktif büyüklüğü 3.9 milyon TL'yi aşmayan ve çalışan sayısı 10'un altındaki işletmelere 49 bin 740 TL'lik "limitler" içinde kullandırılacak.
Ancak, bazı şartlar var: Sözgelimi tarım işletmeleri, silah ve cephane, alkol, tütün gibi sektörlerdeki işletmeler bu projeden yararlandırılmayacak. Aynı şekilde, KGF'nin "Her Köye Bir KOBİ Projesi" kapsamında "kefalet riski" bulunan mikro KOBİ'ler de proje dışı bırakılıyor. 6 ay-3 yıl vade aralığında kullandırılacak bu kaynakta KGF'nin "kefalet limiti" de 39 bin 792 TL.
Hadi, 43 ili de hatırlatayım: Erzincan, Erzurum, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Kilis, Muş, Bitlis, Hakkari, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt. Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kayseri, Sivas, Yozgat, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Gümüşhane, Artvin.
BAKK kapsamındaki KGF projesine son başvuru tarihi 22 Ekim 2012. Mikro KOBİ'ler kredi taleplerini katılımcı bankalar aracılığıyla KGF merkez veya şubeleri üzerinden yapabilecekler. Taylan Erten/Dünya

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/krediler-daralacak-korkusu-yersiz/322989