Merkez Bankası’nın dün apar topar ara toplantı yaparak aldığı kararlar dalgalanmaya yol açtı. Kimi “Merkez Bankası anlaşılamıyor” dese de, daha bir hafta önce, enflasyon raporunu açıklayan Başkan Erdem Başçı, sunum konuşmasında “Politika faizinin yıl sonuna kadar sabit tutulduğu varsayımını yaptık” demişti. Peki, 7 günde ne oldu da Merkez Bankası faizleri 50 baz puan indirme kararı aldı?
Tamam; çoktandır gerek ABD gerekse AB’deki gelişmeler ekonomik yavaşlamaya işaret ediyordu. Son birkaç günde olan şu: ABD’de borç tavanı arttırıldı ama ekonomik yavaşlama yönünde tahminler arttı, AB’de ise İtalya ve İspanya’ya ait tahviller görece sert değer kaybetti. Bu gelişmeler ülkemizde döviz likidite önlemleri alınması için ilave yeni bir neden olabilir ama acilen faiz indirimine ‘koşmamızı’ da gerektiren bir durum yoktu.
Gelelim kararlara:
1- Banka sadece faizi indirmedi, bir dizi karar da aldı. Aldığı kararların sonuçları ne getirecek?
Politika faizi yüzde 6.25’ten 5.75’e indirildi. Merkez Bankası’nın piyasaya vereceği para ucuzladı. Bu indirim, aşağıda açıkladığım nedenlerle para piyasasında daha da etkili olacak. Diğer vadelerde de faiz inecek.
2- Bugüne dek bankanın uyguladığı faizle para piyasası faizi arasında bir makas ortaya çıkmıştı. Bankanın politika faizi yüzde 6.25 iken para piyasasında aynı vadedeki faiz yüzde 7.50’nin üzerindeydi. Banka dün aldığı kararla, piyasaya para vermek için düzenlediği repo ihalelerine bankaların verebileceği teklifleri, repo ihalesinde verilecek toplam para miktarının yüzde 20’si ile sınırladı. Bunun amacının, piyasaya verilecek para miktarının bankalara daha eşit dağılımını sağlamaya dönük olduğu anlaşılıyor. Böylece repo ihalelerinden para alanlarla alamayanlar arasındaki uçurum azaltılacak, ikincil para piyasasında yüzde 7.50’lerin üzerine çıkan faizler aşağı çekilecek. Böylece para piyasasındaki kısa vadeli faiz oranları politika faizine yaklaşacak. Daha da özeti, bu faiz indirimiyle piyasada kısa vadelerde daha fazla bir faiz indirimi sağlanacak.
3- Deneysel politikanın ana unsuru olan gecelik vadedeki faiz koridoru daraltıldı. Yani şimdiye dek yüzde 1.5’le alıcı olan Merkez Bankası, dünkü kararla yüzde 5’le alıcı olacak. Bu, daha önce istemediğimiz gecelik sıcak parayla bankanın barışması demek! Bu kararın döviz piyasasıyla ilgisi var. Döviz akışının devamı için bu kararın aldığı açık.
4- Banka, döviz likiditesini arttırmak için döviz satım ihalelerine başlama kararı da aldı. En son yapacağını ilk başta yapmış görünüyor. Çünkü madem piyasanın döviz likiditesine ihtiyacı var; banka DTH zorunlu karşılıklarını düşürebilir, döviz depoları verebilir, TL karşılığı döviz swaplarına başlayabilirdi. Bu denli panik görüntüsüne gerek var mıydı?
5- 23 Ağustos tarihindeki Para Politikası Kurulu toplantısı beklenmeden, ‘faizlerin sabit tutulduğu’ bir görünümden 7 günde U dönüşü yapıp aniden toplanarak faiz indirim kararının alınması, ileride fıkralara konu olabilir! Likidite ile ilgili kararlar için olsaydı tamamdı. Ama politika faizi için acil toplantı yapıp ‘19 günlük bir kayıp hesabı’ nasıl bir mühendislik içeriyor bilinmiyor? Verdiği telaş görüntüsünü hiç tartışmadan hem de!
Politika çöpe atıldı
Bu olanlara yorumum şu; banka bundan dokuz ay önce faiz indirmek için ‘sıcak parayı’ bahane etmişti. Kredileri de yavaşlatacağını iddia ederek uyguladığı politika bileşimi, nisan ayına kadar gevşetici yönde idi. Amaç zaten ‘üzüm yemek’ değildi. Zımni olarak enflasyon hedeflemesi zaten askıya alınmıştı. Dünkü kararlarla deneysel politika da resmen ‘çöpe’ atılmış oldu. Şimdi yeni bir gevşetme fırsatı bulundu. Banka yavaşlamanın ‘Y’sini duyunca indirime gitti. Siyasete de egemen olan ‘faiz takıntısıyla’ yeni fırsatlar bulmamız hiç de zor olmayacak.
UĞUR GÜRSES/ Radikal