Yazdır

Krizin izleri silindi

Tarih: 29 Haziran 2011 - 12:18

Küresel kriz nedeniyle Türkiye ekonomisinde yaşanan daralma, geçen yıl yerini büyümeye bıraktı.

Üretim, kapasite, sipariş ve ciro verileri, 2009 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyette başlayan toparlanmanın 2010 yılında da devam edeceğine işaret ediyordu. Bu verilerdeki olumlu gidiş 2010 yılına, büyük umutlarla girilmesini beraberinde getirdi. Keza ilk çeyrek, beklentileri destekleyen önemli bir büyüme (GSYH yüzde 12 arttı) sağlandı. Arkasındaki çeyreklerde aynı hızda olmasa da büyüme devam etti ve GSYH’de 2010 yılında yüzde 8,9 gibi yüksek bir büyüme oranı sağlandı. Türkiye’nin gelişmiş ekonomilerden ayrışarak girmiş olduğu hızlı büyüme sürecinin bu yıl da devam etmesi bekleniyor.
Türkiye’nin sağladığı hızlı toparlanmanın ardında güçlü bir iç talebin varlığı yatıyor. Güçlü iç talep ve kredi genişlemesinin, -bu dönemde dış tasarruf kullanımını hızlandırıp cari açığın hızlı büyümesine neden olsa da (Geçen yılın son çeyreğinden itibaren kamu yönetimi cari açığı frenlemek için birtakım önlemler devreye koydu. Bugünlerde de benzer önlemlerin geldiğini ve iç talebi frenleme politikasının sürdürüldüğünü görüyoruz)- şirket bilançolarına olumlu yansıdığı Fortune 500 Türkiye araştırmasıyla netleşti. 2009 yılında yüzde 10 civarında düşerek 353,5 milyar liraya gerileyen Fortune 500 şirketlerinin net satışları 2010 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 28 oranında artarak 452,8 milyar liraya yükseldi. Fortune 500 net satışlarının yükselmesinde geçen yıl listeye girmeyen (Fortune 500 Türkiye, gönüllülük esasıyla, şirketleri net satışlarına göre sıralıyor) ancak bu yıl şeffaflık politikalarını önde tutarak listeye giren birtakım büyük şirketlerin etkisinin olduğunu vurgulamakta yarar var. Fortune 500 2009 listesinde 500’üncü sırada yer alan şirketin net satış geliri 88.7 milyon liraydı. Yeni giren şirketlerin de etkisiyle 2010 listesinde 500’üncü şirketin net satış geliri 127.3 milyon liraya yükseldi. Başka bir ifadeyle 2009 listesi ile kıyaslandığında 2010 listesine girmenin çıtası 38.6 milyon lira (Yüzde 43,5) yükseldi.
İhracatın katkısı arttı
İç talepteki kadar olmasa da dış talepte göreli canlanma ve Türkiye’nin pazar çeşitlemesine gitmesi, yani yeni pazarlara yönelmesi ihracatın artmasını beraberinde getirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre 2010 yılında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 11,3 oranında artarak 113,7 milyar liraya ulaştı. Fortune 500’de yer alan şirketlerin net satışlarının yüzde 73,5’ini iç satışlar oluştururken, ihracatın payı 2009’a göre 4,5 puana yakın yükselerek yüzde 26,5’e çıktı. Kriz döneminde Avrupa’ya olan coğrafi yakınlığın yarattığı fırsatın da etkisiyle Fortune 500 şirketlerinin yaptığı toplam ihracat bir önceki yıla göre yüzde 24,2 oranında artarak 95 milyar 774 milyon liraya ulaştı.
Kârlar yüzde 22,2 arttı
Ekonomideki toparlanma, şirketlerin satışlarının artmasına paralel, kârlarının da artmasını beraberinde getirdi. Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerden 433’ü kâr, 67’si ise zarar açıkladı. 2009 yılında 20 milyar 999 milyon lira olan Fortune 500 şirketlerinin net kârları 2010 yılında ise yüzde 22,2 oranında artarak 25 milyar 666 milyon liraya yükseldi. Ancak başta petrol olmak üzere birçok emtianın, dolayısıyla şirketlerin temel girdi maliyetlerinin artmasının özellikle büyük şirketlerin kâr marjları üzerinde önemli bir baskı unsuru olduğu görülüyor. Nitekim büyük çoğunluğu petrol, enerji ve elektrik sektöründe faaliyette bulunan ilk 10 şirketin net kârında (Fortune 500 toplam kârından aldığı pay yüzde 32,3) 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,6 oranında düşüş söz konusu. İlk 50 şirketin net kârı bir önceki yıla göre yüzde 11 civarında artarken ilk 100 şirketin net kârı ise 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 16,6 oranında arttı. Bu tablo listenin başında yer alan petrol, enerji, elektrik sektörlerinde faaliyette bulunan büyük şirketlerin kâr artışının küçüklere göre daha sınırlı olduğunu ortaya koyuyor.
İlk dört, zirveyi bırakmadı
Net satış gelirlerini 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 28,6 oranında artırarak 26 milyar 218 milyon liraya çıkaran Tüpraş, Fortune 500 zirvesini bu yıl da kimseye bırakmadı. 2009 yılında ihracat gelirlerinde yedinci sıraya düşen Tüpraş, bu yıl ihracat listesine ikinci sıradan girmeyi başardı. Ancak geçen yıl net satış gelirlerini önemli oranda artırmasına rağmen Tüpraş, henüz 2008 yılı rakamlarını (30,5 milyar lira) yakalayamadı. Bunun önemli nedeni, petrol fiyatlarının seviyesi. 2008 yılında ham petrol varil fiyatlarının 140 dolara kadar çıkması, sadece Tüpraş’ın değil bütün petrol şirketlerinin net satış gelirlerini yukarı çekmişti. 2009 yılında ise hızla aşağı düşen petrol fiyatları Tüpraş ve tüm petrol şirketlerinin bilançolarını olumsuz etkilemişti. Benzer bir tabloyu ABD 500 şirketlerinde de görüyoruz. 2009 yılında net satış gelirleri yüzde 35,7 gerileyen Exxon Mobil (ABD 500 No.2) geçen yıl ise gelirini yüzde 24,6 oranında artırdı. Keza ABD 500’ün üçüncü şirketi olan ve 2009 yılında net satışları yüzde 37,9 oranında gerileyen Chevron, geçen yıl satışlarını ancak yüzde 20,1 oranında artırabildi.
Net satışlardan elde ettiği 18 milyar 58 milyon lira gelirle Tüpraş’ın ardından ikinciliğe oturan Türkiye Elektrik Dağıtım ise 2007 yılından bu yana olduğu gibi 2010 yılında da Fortune 500’ün en fazla zarar eden şirketi olmaktan kurtulamadı. BOTAŞ 17 milyar TL geliriyle üçüncü sırada, Petrol Ofisi ise 16 milyar 140 milyon lira gelirle dördüncü sırada yer aldı. Böylece Fortune 500’ün ilk dört şirketi 2010 yılında zirvedeki yerlerini korumayı başardı. 138 milyar 143 milyon lira satış gelirine (Toplam satışlardan aldığı pay yüzde 30,79) sahip olan ilk 10 şirketin sekizi petrol, enerji ve elektrik sektöründe faaliyet gösteriyor. Diğer iki şirket; 10 milyar 852 milyon lira satış geliriyle listeye altıncı sırada giren Türk Telekom ve 9 milyar lira satış geliri ile listeye giren Turkcell, iletişim ve telekom sektöründe faaliyet gösteriyor. Fortune 500’de ilk 50 şirketin toplam satışların yüzde 61,4’ünü, ilk 100 şirket ise toplam satışların yüzde 72,4’ünü gerçekleştiriyor.
Sektörler bazında baktığımızda ise Fortune 500 net satış gelirlerinden en yüksek payı yüzde 15,85 ile petrol ve türevleri üretim ve dağıtım sektörü (13 şirket bu sektörde sıralamaya girdi) alıyor. 2009 Fortune 500 sıralamasında bu sektörün aldığı payın yüzde 13,73 olduğu göz önüne alındığında iki puanlık bir artış olduğu dikkat çekiyor. Enerji sektörü yüzde 10,38 ile Fortune 500 sıralamasında en yüksek pay alan ikinci sektör olurken, onu yüzde 5,88 ile metal döküm ve işleme sektörü, yüzde 5,24 ile taşıt araçları ve ekipmanları izliyor.
1 milyar liranın üzerinde satış gelirine sahip şirket sayısı 80’e çıktı
Fortune 500 Türkiye listesinde 1 milyar liranın üzerinde satış gelirine sahip şirket sayısının 2010 yılında 2009 yılına göre önemli miktarda arttığını görüyoruz. 2009 yılında bu sayı 50 iken 2010 yılı listesinde 80 şirketin 1 milyar liranın üzerinde satış gelirine sahip olduğunu görüyoruz. 2009 listesinde beş şirket 10 milyar liranın üzerinde satış gelirine sahipken 2010 yılı listesinde bu sayı yediye çıktı. Türkiye ölçeğinde bakıldığında 1 milyar liranın üzerinde satış gelirine ulaşmak ciddi bir büyüklük olarak değerlendiriliyor ancak global ölçekte bakıldığında aynı şeyi söylemek mümkün değil. Örneğin Fortune ABD 500 listesinde 500’üncü sırada yer alan Seabdard’ın net satış geliri 4 milyar 385 milyon dolar. Bu listenin zirvesinde yer alan Wal-Mart Stores’un net satışları 421,8 milyar dolar, ikinci sıradaki Exxon Mobil’in net satışları ise 354,7 milyar dolar.
Merkez Bankası’nın 2010 yılı sonu dolar satış kurunu baz alarak yaptığımız hesaplamaya göre Fortune 500 Türkiye’nin toplam satışları 294 milyar 464 milyon dolar. Bu tablo Türkiye’nin 500 büyük şirketinin net satışlarının toplamının Wal-Mart Stores ve Exxon Mobil’in satışlarını yakalayamadığını gösteriyor.
Çalışan sayısı 844 bine yaklaştı
2009 yılında küresel krizden daha az yarayla çıkmak için alınan tedbirlerin faturası bir anlamıyla çalışanlara çıkmıştı. Maaşların düşürülmesi, mesai ücretlerinin kesilmesi bir yana, Fortune 500 şirketlerinde çalışan 43 bin 333 kişi işini kaybetmişti. Ekonomistler 2010 yılı başında düşük düzeyde de olsa işten çıkarmaların devam etmesini bekliyordu. Ancak 2010 yılında Fortune 500 şirketleri açısından beklenen gerçekleşmedi. Tam aksine artan talebi karşılamak üzere kapasite oranlarındaki hızlı artış ve yeni yatırımların devreye girmesiyle şirketler yeni istihdam yarattılar. Fortune 500 şirketlerinin 2010 yılında çalışan sayısının 117 bin 232 kişi artarak 843 bin 823’e çıktığı görülüyor.
Kenan Şanlı/Fortune

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/krizin-izleri-silindi/318415