Yazdır

Gözler mayıs ayı dış ticaret açığında

Tarih: 26 Haziran 2011 - 02:22

Gözler mayıs ayı dış ticaret açığı ve büyüme verilerinde

Aylardır cari açıkla yatıp cari açıkla kalkıyoruz. Geçen yıl hem büyümenin verdiği talep iştahı hem de artan petrol fiyatlarının etkisiyle 50 milyar dolara yakın bir cari açığa ulaşan Türkiye, bu yılın ilk dört ayında 30 milyar doları bulan bir açıkla karşı karşıya kalınca piyasalarda panik havası oluştu.
Kredi derecelendirme kuruluşları büyümedeki başarıyı ve siyasî alandaki önemli gelişmeleri bir tarafa bırakarak notun bu nedenle baskı altında kalacağının altını çizdi, bütçe disiplini ve diğer makro başarıları bir tarafa bırakarak.
Cari açık ya da bankaların kredi musluklarını iyice açmaları talep patlamasını ve ithalatı körükledi. TL'nin değerli olmasının getirdiği olumsuz etkiyi de hesaba katarsak dış ticaret açığının GSYİH'ye oranı arzu edilen seviyenin çok üstüne çıktı.
Merkez Bankası geçen hafta perşembe günü zamanlama açısından oldukça doğru bir karar vererek daha önce aldığı önlemlerin izlenmesi için ne faizleri artırdı ne de karşılık oranlarını. Bu karar sonrası döviz fiyatları biraz yükselse de borsada yukarı yönlü bir seyir izlendi. Uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının hızla gerilemesi Merkez Bankası kararını destekledi.
Piyasalarda gözler perşembe günü açıklanacak mayıs ayı dış ticaret dengesi ve aynı anda açıklanacak 2011 yılının ilk çeyrek büyüme rakamlarında olacak. 9 milyar dolar civarında açık vermesi beklenen dış ticaret verileri ve yüzde 8,8 beklenen büyüme verileri piyasaların yönünü belirlemese de gün içinde önemli dalgalanmalara yol açacak kadar önemli. Zira asıl bakılması gereken olayın uluslararası boyutunda ne olacağı. Eğer ABD Doları diğer para birimleri karşısında değer kazanmaya devam eder, petrol fiyatlarını da aşağı yönlü etkilerse Türkiye, Çin ve Hindistan gibi ülke piyasalarını kesinlikle olumlu etkileyecektir.
Yunanistan, AB ve IMF üçlüsü (troyka) orta vadeli plan üzerinde uzlaştı ancak 29 Haziran'da Yunan parlamentosundan vize çıktıktan sonra durum iyice netleşecek. Ancak sorun Yunanistan ile sınırlı değil. Cuma günü tam işler yoluna giriliyor derken bu defa İtalya'nın kredi notunun düşürüleceği söylentileriyle Milano borsası çökünce dış borsalarda ibre yeniden aşağı döndü. O ana kadar dış borsalardan olumlu ayrışma görüntüsü veren İMKB satışlarla karşılaşsa da günü ve haftayı 62 bin puanın üstünde kapattı. Teknik göstergeler ilginç bir şekilde yukarı dönerek önümüzdeki haftalar için yatırımcılara umut veriyor.
Genel seçimlerin mevcut iktidarın oy oranlarını artıran bir tablo ortaya koymasının ardından piyasalar siyasette tansiyonun düşmesini umuyordu ancak YSK'nın aldığı kararlar sonrası gerilimin devam edeceği görüntüsü hoş olmadı.
MANİPÜLASYON DAVASINDAN BU KEZ SONUÇ ÇIKACAK MI?
Hafta içinde gerçekleşen manipülasyon operasyonu Borsa'da gündemin ilk sırasına yerleşti. 2006 ve 2009 yıllarında da benzer operasyonlar yapılmış, sonuç alınamamıştı. Önemli olan husus SPK'nın bu konuda öncekilere oranla daha güçlü ve somut bazı adımlar atarak önlemler alması. Henüz değişmeyen sorun ise ihtisas mahkemelerinin hâlâ kurulamaması. Önümüzdeki dönemde yeni SPK kanunu Meclis'te çıkarılıp ticaret kanunu ile birlikte yürürlüğe girmeli.
Petrol fiyatlarını düşürmek bu kadar kolay mıydı?
Nisan ayı içinde 127 dolara kadar yükselen Brent tipi ham petrol fiyatları mayısta 105 dolara kadar indikten sonra bu ayın ortasına kadar 120 dolara yükselerek dünya ekonomilerindeki büyümeyi tehdit eder hale gelmişti. Libya'daki çatışma durumu petrol arzında önemli bir sıkıntı oluşturmasa da fiyatların yüksek düzeyde kalmasına rağmen petrol üreten ülkeler arz artırma konusunda isteksiz davranınca devreye Uluslararası Enerji Ajansı (İEA) girdi. 37 yıl önce OECD ülkelerinin petrol ile ilgili şoklara karşı kurduğu Türkiye'nin de ortak olduğu bir örgüt olan İEA, 2008 yılındaki büyük petrol yükselişinde devreye girmezken bu defa OPEC toplantısında üretim artışı kararı çıkmaması ve petrol fiyatlarının yükselişinin daha tehlikeli sonuçlar doğurabileceği maksadıyla 30 gün için 60 milyon varil (günlük 2 milyon) petrol rezervini serbest bırakma kararı aldı. Bu kararın ardından petrol fiyatları düşüşe geçerek cuma günü 103 dolara kadar geriledi. Petrol fiyatlarındaki yükselişi durdurmak bu kadar kolay idiyse bu karar daha önce alınamaz mıydı? İkincisi mayıs ayında doların güç kazandığı sırada 105 dolara kadar gerileyen petrol varil fiyatları acaba yine FED kararının ardından güç kazandığı için mi geriledi, bunlar soru işareti? Fiyatlardaki düşüş eğiliminin devam etmesi halinde Türkiye cari açık konusunda en önemli sorununu aşmış olacaktır.

[email protected]

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/gozler-mayis-ayi-dis-ticaret-aciginda/318135