Cari açıkla mücadele konusunda piyasaların merakla beklediği BDDK önlemleri, bugün Resmi Gazete'de yayınlanarak açıklandı.
Açıklanan önlemlere göre, BDDK, iki temel noktada düzenlemeye gidiyor. Öncelikle kredi hacminin daraltılması konusunda uygulanan karşılıklara yönelik düzenleme getirilirken, diğer taraftan bankaların sermaye yeterliliği konusunda "kredi riskine esas tutarın" hesaplanmasında da değişik yapıldı.
Yapılan düzenlemeye göre, konsolide olmayan finansal verilerine göre tüketici kredilerinin toplam kredilerine oranı yüzde 20'nin üzerinde olan bankalar ile taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden donuk alacak olarak sınıflandırılanların taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerine oranı yüzde 8'in üzerinde bulunanlar için uygulanacak karşılık oranları artırıldı. Buna göre, ilk gruptaki (yani standart nitelikli krediler için) bankalar taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için kredilerin vadeleri boyunca yüzde 4 olarak karşılık ayıracak. İkinci gruptaki (yani yakın izlemedeki kredi ve alacaklar) alacaklar için ise taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için kredi vadesi boyunca yüzde 8 karşılık uygulamak zorunda kalacak.
ORANI GEÇMEYEN BANKALAR İÇİN
Bu oranı geçmeyen bankalar için de düzenleme getiren BDDK, yüzde 1 olarak ayırdığı nakdi kredi karşılığının taşıt ve konut dışı kredileri dışındaki krediler için 2.5 katına çıkarılacağını duyurdu. Gayrınakdi krediler için binde 2 olarak uygulanan genel karşılık oranı ise bundan böyle bu oranın 1.25 katı olarak uygulanacak.
BEKLENEN SOĞUMA GELMEDİ
ari açıkla mücadele kapsamında daha önce karşılık oranlarında artış ve faiz indirimleriyle sadece Merkez Bankası ön plandayken; alınan bu tedbirler ekonomide beklenen soğuma etkisini istenen düzeyde göstermedi.
Son açıklanan cari açık rakamı da Türkiye'de bu durumun krıonik bir sorun olmaya başladığını ortaya koyuyor. Kredi derecelendirme şirketlerinin Türkiye ile ilgili açıklamaları incelendiğinde, Türkiye ekonomisinin olumlu seyrini bozan en önemli göstergenin cari açık olduğu ve bunun kredi notuna yansıyacağı sinyalleri, ekonomi yönetimini yeni kararlar almaya yöneltiyor.
Son açıklanan enflasyon rakamları, TCMB'de faiz indiriminin sonuna gelindiğini ortaya koyuyor. Öte yandan, zaten tüm tepkilere karşın arttırılan mevduat karşılık oranlarında, bu artışın devamını beklenemesine rağmen, öncelikle başka alternatif önlemler ile piyasanın takip edileceği anlaşılıyor.
"KREDİ MALİYETLERİ ARTACAK "
BDDK'nın krediler ve sermaye yeterlilik rasyoları ile ilgili değişikliği ile ilgili GAZETEPORT'a açıklamalarda bulunan Okan Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü Başkanı Dr. Dilek Teker, cari açığı önlemek ya da azaltmak için ithalata dayalı tüketim harcamalarının kısılması yolunda geçtiğimiz hafta kredi kartlarında 24 ay vadeye çıkan taksit sayılarının, 9 ile sınırlandırılması, bu anlamada atılmış ilk ciddi adım olduğunu söyledi.
"Cari açığın daraltılmasına katkıda bulunmak için Ar-ge teşvikleri de yapılmaktadır. Bu konuda yeni düzenlemeler var. Ancak bunun ne kadar etkili olacağını önümüzdeki dönemlerde göreceğiz. Otomotiv ve enerji sektörleri, dışa en çok bağımlı olduğumuz alanlar. Bu konuda yaz aylarında yeni düzenlemeler gelecektir" diyen Dilek Teker, şunları söyledi: "Şüphesiz, cari açığın azaltılması amacıyla alınacak tedbirlerde, bankacılık sektörünün verdiği kredilerde yeni düzenlemeler zaten beklenmekteydi. Sadece TCMB’nin önlemlerinin ekonomiyi soğutmada istenen etkiyi yapmaması, BDDK’nın da rol üstlenmesine neden oldu diyebiliriz. Bugün yayınlanan düzenlemeler, bankaların özellikle tüketici kredilerinde dolaylı olarak %20 sınırlaması yapmasına yöneltmektedir. Daha yüksek karşılık ayırmak zorunda kalacaklardır. Ayrıca, yönetmelik; tüketici kredilerinde donuk alacak olarak sınıflandırılan kısma uygulanacak karşılıkları da arttırmıştır. Bu gruplara girmeyen diğer kredilere de uygulanacak karşılık oranlarını farklı düzeylerde arttırmıştır"
"BANKALAR MÜŞTERİ DE SEÇİCİ OLACAK"
BDDK’nın bu yeni politikasının, bankaların tüketici kredi maliyetlerini arttırmasına neden olacağını ve bankaların ister istemez, kredi faizlerinde önümüzdeki dönem değişikliğe gideceğini vurgulayan Teker, "Bununla birlikte donuk alacaklardaki düzenleme de bankaların kredi müşterisinde daha seçici olmasına neden olacaktır" dedi.
KREDİ VADELERİ AZALACAK
Sermaye yeterliliği konusundaki yeni düzenlemelerinde, taşıt ve konut kredisi dışındaki diğer tüketici kredilerinin de vadelerine göre risk ağırlıkları değiştirildiğini ve vade uzadıkça, söz konusu kredi için daha yüksek risk düzeyinden karşılık ayrılacağını bununda önümüzdeki dönem verilecek, taşıt ve konut kredileri dışındaki tüm tüketici kredilerinde, bankaların vadeleri 1 yıldan daha kısa süreye çekilmesine neden olacağının altını çizen Dr. Dilek Teker, "Bu alınan tedbirlerle bankaların karları olumsuz etkilenirken; ekonomiyi soğtup soğutmayacağını görmek için son çeyreğe kadar beklemek gerekir. Ancak kişisel görüşüm, özellikle otomotiv ve enerji harcamaları nedeniyle yüksek cari açık veren ekonomide, bu tedbirlerin, tüketim harcamaları ve bankacılık karlarına frenlemedeki etkisiyle sınırlı kalacağıdır"şeklinde konuştu.
DÜZENLEME TEBLİĞİ METNİ İÇİN TIKLAYIN
İkinci önemli düzenleme ise bankaların sermaye yeterliliklerinin hesaplanmasında söz konusu oldu. Yeni düzenleme ile banka bilançolarında kredi riskine esas tutarın hesaplanmasında risk ağırlıklı bölümlere göre "kalan vadesi iki yılı aşan alacaklar" ve "kalan vadesi bir yıldan iki yıla kadar olan alacaklar" için karşılık ayrılması karara bağlanıyor.
Bu şekilde bankaların bilançolarındaki sermaye yeterlilik rasyosu hesaplamalarında risk oranı yükseltilmiş oluyor.
gazeteport
Yazdır