03.05.2011 tarihinde açıklanan Nisan 2011 enflasyon rakamları,geçen Mart ayında düşüşe geçmiş olan rakamlar bu ay tırmanışa geçmiş durumda.
Nisan ayında tüketici fiyatları endeksinin(TÜFE)%0,87,üretici fiyatları endeksinin(ÜFE)%0,61 arttığı açıklandı.
Nisan ayı itibariyle 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında % 6,79, üretici fiyatlarında % 9,17 düzeyinde gerçekleşirken; yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında (TÜFE) % 4,26, üretici fiyatlarında (ÜFE) % 8,21 oldu.
Piyasanın ve Merkez Bankası’nın beklentileri altında kalan veriler;ilk anda olumlu karşılanarak faizlerin gerilemesine neden oldu.Ancak ilk anda olumlu olarak algılanan bu rakamlar Merkez Bankası’nı çok ta rahatlatmadı.Bunun nedeni tüketici enflasyonu yıllık% 4.26 olurken, çekirdek enflasyonun % 1.77 gibi yüksek bir oranda artarak yıllık bazda % 4.42’ye yükselmesi. Uzun bir süredir ilk defa çekirdek enflasyon genel enflasyon oranının üzerine çıkıyor.
Kapsamlı olarak tüketici fiyatları verilerine baktığımızda; Merkez Bankası tarafından yakından takip edilen ve gıda, içecekler, enerji, tütün ürünleri ve altını dışlayan I grubu yıllık enflasyonu Mart’taki%3,77’den %4,42’ye yükselmiş. Diğer yandan, H endeksi enflasyonu %4,27’den%4,81’e çıkmış. Nisan ayındaki çekirdek enflasyon gelişmeleri yüksek seyreden enerji ve emtia fiyatları ile TL’nin Kasım’dan bu yana yaşadığı net değer kaybının çekirdek fiyatlar üzerinde de etkisini artırmaya başladığına işaret ediyor diye düşünülmekte.
Bir başka önemli nokta ise;Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyonu çok önemsiyor olması,Çünkü asıl sorumlu oldukları enflasyonun çekirdek enflasyon olduğu söylenebilir.Merkez Bankası genel enflasyondaki sapmayı kendi dışındaki faktörlerle açıklayabilir(Ör;politik olaylar sonrasında enerji fiyatlarındaki değişime bağlı olarak enflasyonun yükselmesi)Ancak çekirdek enflasyon dış faktörlerden etkilenmediği için çekirdek enflasyondaki sapma Merkez Bankası’ndan kaynaklı bir sonuç olarak doğuyor.
Hatayı kendisinde aramaya yönelten sapmalar Merkez Bankası’nı rahatsız edip tepki vermesine neden oluyor.
Şu an itibariyle çekirdek enflasyon yüzde 4.42 ile hedefin altında.Ancak önümüzdeki dönemlerde artış hızının ivmeleneceği beklentisi taşıyan enflasyon rakamlarında,çekirdek enflasyondaki artış genel enflasyonun üzerinde gelirse, Merkez Bankası para politikasını biraz daha sıkılaştırmak zorunda kalabilir.
Önümüzdeki Para Piyasası Kurulu toplantısında düşük faiz politikasında değişikliğe gitmeyeceği öngörülen Merkez Bankası’nın bu politikası; yatırımcıları alternatif yatırım araçlarını takip etmeye zorluyor. Bir yandan özel sektör tahvilleri izlenirken, öte yandan yeni kurulan emtia bazlı yatırım fonları takip ediliyor. Hisse senetlerine ilgi ise yüksek. Hisse senetleri önümüzdeki dönemde canlılığını sürdürebilir.Bu sebeple; Borsa 70.072 ile yılın zirvesinde tutunmaya çalışıyor.
Bu olumlu gelişmelerin yanında, İlk çeyrekte 525 milyon TL net karla beklentileri aşan Halkbank’ın diğer bankaların bilanço beklentilerinde de iyimserlik yaratması borsayı yılın zirvesine taşımış.Mali sektörün ağırlıklı olduğu borsamızda; Bankacılık endeksi ise %1.81 yükselmiş.
Düşük faiz ortamının bir süre daha devamı beklendiğine göre borsaya ve hisseye ilgi sürecek anlamına geliyor.Ancak Merkez Bankası’nın enflasyon tehdidi karşısında düşük faiz politikasının yanında munzam karşılıkları arttırması baskısı bankaların kar hedeflerini aşağı çekmiş durumda.
Düşük faizden olumlu etkilenecek sektörler bankacılık, otomotiv, inşaat, beyaz eşya diye sıralanabilir. Ancak bankalar, Merkez’in ‘parasal sıkılaştırma’ tedbirlerinin baskısı altında olduğu için kar hedefleri aşağıya çekilmiş durumda.Alınan tedbirler kredi maliyetlerini artırdığı için düşük faizden olumlu etkilenmesi borsamız kurul kararları sonucu sert satışlarla karşılaşabilir.
Belgin Maviş/Piramit Menkul Kıymetler