İstanbul'a çok ciddi bir yatırımcı talebi olduğuna işaret eden İnan, ancak hukuki kısıtlamalar ve mevzuatlar gereği bu talebe yeterli miktarda yanıt verilemediğini savundu. İspanya'nın Araplara yaklaşık 400 milyar euroluk gayrimenkul dış satımıyla belini doğrulttuğunu ifade eden İnan, "bu rakamın çok değil, yarısı ile ülkemiz çok rahat dış borcunu ödeyecektir" dedi.
İstanbul'da bundan sonra tartışılacak tüm mega projelere bu gözle bakmanın yararlı olacağını kaydeden İnan, şöyle konuştu:
"Yabancıya satışın önünün açılmasıyla, yabancıların yatıracağı paralar ile alacağı gayrimenkul neticesinde ülkemiz adına birden çok fayda oluşacak. Yabancıya satışla bir ayağı Türkiye'de olan yüzbinlerce yabancı ülke vatandaşı ortaya çıkacak. Yabancılar kendi malları için ülkemize gelip gidecekler, havayollarından başlayarak, ülkeye ciddi bir istihdam kazandıracaklar. Hasta olunca tedavi için bize gelecekler, çocuklarının eğitimi için ülkemizi tercih edebilecekler, burada çok sayıda dostluklar kuracak, çeşitli ortaklıklar oluşturacaklar."
Kanal İstanbul Projesinin bu şekliyle çok önemli olduğunun altını çizen İnan, şöyle devam etti:
"Bu anlamda benim bu projeye 30 milyar öderim dememin manası cebimden çıkarır koyarım anlamı taşımıyor. Burada konacak bedelden ziyade o projeden ülkeye kazandırılacak bir bedel söz konusu. Bu projeyi eğer biz yaparsak, yönetilecek 15 senelik proje sürecinde ülke kazanımını sağlayacak çok sayıda modelimiz mevcuttur ve bunun için devletimizin para harcamasına kesinlikle ihtiyacımız olmaz. Bu projenin veya İstanbul'da düşünülecek dünya çapında hiçbir projenin finansman sorunu olmayacak."
Yazdır