Yazdır

Piyasada risk artıyor

Tarih: 02 Mayıs 2011 - 17:26

Karşılıkların artışıyla başlayan negatif hava baskı yaratmaya devam ediyor. Cari açık endişeleri artarken, piyasalar gelişmeleri izleyecek

Global piyasalardaki olumlu havanın devam ettiği bir hafta geçirdik. Amerika’da ve Türkiye’de merkez bankaları başkanlarının basın toplantıları haftanın gündem belirleyen olayları oldu. Amerika’da FED Başkanı Bernanke, piyasaları rahatlattı. Haziran ayında sona erecek olan ikinci niceliksel gevşeme paketinden sonra olacaklar konusunda piyasalar endişeliydi. Ancak açıklamalar oldukça net geldi: Üçüncü paket yok ancak FED’in bilançosu küçülmeyecek, yani vadesi gelen tahviller temdit edilerek piyasaya para verilmeye devam edilecek. Ve anlaşılan o ki, faiz artışını da bir süre unutacağız. En erken 2012 ilk çeyreğini beklemek gerekecek. Açıklamaların etkisi hemen kendini gösterdi, borsalar ve emtialar yükselirken tahvil faizleri ve dolar düştü. 

Yunanistan sorunu sürüyor
Avrupa’da Yunanistan’ın borçlarını ‘yeniden yapılandırma’ olasılığı, Damokles’in kılıcı gibi sallanıyor piyasaların üzerinde. Her ne kadar euro değer kazanıyor ve Avrupa borsaları yükseliyor olsalar da, Yunanistan meselesi oldukça ciddi. Her şeyden önce, mevcut faiz oranları ile Yunanistan’ın borçlarını döndürebilmesi mümkün değil. Başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri, piyasaları kaosa sürüklemeyecek bir ‘yumuşak geçiş’ için çabalıyorlar. Bunu yaparken de bir şekilde süreci ertelemiş oluyorlar. Her türlü yeniden yapılandırmada ellerindeki tahvilleri satan bankalar/kurumlar ciddi zarar yazacaklar. Kaos olmasa da, en iyi ihtimalle sıkı bir satış dalgası olacaktır. Bütün mesele, tüm bunlar ne zaman olacak? Bir hafta ile bir yıl arasında olabilir. Dolayısıyla piyasalar “şimdilik” bu mesele yokmuş gibi davranmayı tercih ediyorlar. 

Olumlu hava yansımadı
Global piyasalarda, likidite bolluğu ve büyük şirketlerin beklenenden iyi gelen bilançoları pozitif noktalar. Yunanistan riski ve gündemde ilk sırayı kaybetmesine rağmen önemini koruyan siyasi karışıklıklar (Suriye’deki olaylara dikkat) da negatif noktalar. Hepsini masaya yatırdığımızda, mayıs ayının en azından ilk iki haftasında daha olumlu bir hava göreceğimizi tahmin ediyorum. Sonrası için de gelişmelere bakacağız. Dışarıdaki olumlu hava bize tam anlamıyla yansımadı geçen hafta. Aslında geçen aralık ayında munzam karşılıkların artışıyla başlayan negatif havayı üzerimizden atamadık. Bu konu baskı yaratmaya devam ederken, cari açıkla ilgili endişeler de yükseliyor.
Dolar kuru, paritedeki hızlı çıkışa rağmen düşmekte zorlandı. Bu hafta 1.5150-1.5250 TL aralığında yön bulmaya çalışacak. Borsada yatay bir seyir vardı haftalık bazda. IMKB-100 Endeksi, 58.000-68.000 arasında yaptığı hızlı yükselişten sonra ivme kaybetti ve global borsalardaki yükselişe eşlik edemedi. Dışarıdaki olumlu seyrin devam etmesi ile önümüzdeki iki hafta içinde 70.000 seviyesinin üzerine çıkacağımızı ve zirveyi test etmeye çalışacağımızı düşünüyorum.
Enflasyon tahmininin yükselmesi en çok bono piyasasını etkiledi doğal olarak yüzde 8.20 seviyesine inmiş olan bileşik faiz tekrar yüzde 8.40’a çıktı. 2012 enflasyon tahmininin çok küçük oranda artması, enflasyondaki artışın geçici olacağı algısı yaratıyor. Bu durumu uzun vadeli kâğıtları almak için bir fırsat olarak görmek lazım.



Dolar endeksi düşüyor
Euro dolar paritesi yükselişine devam ederken, dolar endeksi de Temmuz 2008‘den bu yana en düşük değerini kaydetti. Dolar endeksi, doların 6 para birimine karşı değerinin aritmetik ortalaması şeklinde hesaplanıyor. Bu para birimleri ve endeksteki ağırlıkları şöyle: Euro (%57.6), Japon Yeni (%13.6), İngiliz Sterlini (%11.9), Kanada Doları (%9.1), İsveç Kronu (%4.2), İsviçre Frangı (%3.6). Dolar endeksinin düşmesi, global piyasalarda risk iştahının arttığını gösteriyor, yükselmesi ise riskli piyasalardan çıkılarak dolar cinsi enstrümanlara, özellikle de uzun vadeli Amerikan tahvillerine yönelindiğini gösteriyor. Geçen hafta FED Başkanı Bernanke’nin basın toplantısında verdiği “gevşek mali politikalar devam edecek” mesajı, risk iştahının artmaya devam edeceğini ve doların düşük seyrinin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Bu toplantı öncesi, Amerika’da enflasyon ile ilgili endişeler ağırlık kazanmıştı. Bu da faiz artışlarının beklenenden önce gelme olasılığını arttırıyordu. Ancak, 2011 ilk çeyrek büyüme verisinin beklentilerin altında % 1.8 olarak açıklanması, enflasyon endişelerini azalttı. Son iki haftadır Amerikan 10 yıllık tahvillerine gelen alım da bunu teyit ediyor. Gevşek mali politikaların devam etmesi de büyümeye destek verecek. Ezcümle, faizi sıfıra yakın olan dolar, bir numaralı ‘carry trade’ (düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp yüksek faiz getiren bir para birimine yatırım yapmak) parası oldu. Hem faizi düşük, hem değeri düşen bir dolar, gelişmekte olan ülkelere fon akışı devam edecek anlamına geliyor.

 

Hüseyin Yener - Radikal

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/piyasada-risk-artiyor/313895