Yazdır
Genel seçimlere çok az bir süre kaldı. Kasım ayından bu yana yaklaşık 3 milyar dolarlık hisse satan yabancı yatırımcılar, mart ve nisan aylarında satış miktarlarını azaltsalar da henüz net alım yapmaktan kaçınıyorlar
Satışların 2011 yılı bankacılık sektörü hisselerindeki kâr düşüş beklentisinden kaynaklandığını daha önce de vurgulamıştık. Bundan 5 ay önceki analizlerimizde yabancıların mayısa kadar alım yapmayacağına dikkat çekmiştik. Yabancıların ne zaman alıma geçeceğini masaya yatıralım. 15 Mayıs'a kadar bankacılık kesimi ilk çeyrek bilançoları borsaya bildirilecek, öncesinde ise BDDK tarafından mart ayı bankacılık aktif büyüklüğü ve kârlılık rakamları kamuoyuna duyurulacak. BDDK ocak ayı ve şubat ayı verilerini açıklamıştı. Buna göre aktif büyüklüklerde önemli artışlar yakalanmış gözüküyor. Ocak ayında bankacılık sektörü aktif büyüklüğü 1 trilyon 20 milyon liraya ulaşmış durumda. Aktif büyüklük yüzde 20'lik bir büyümeye işaret ederken kârlılıklarda önemli düşüşler olduğu gözlerden kaçmıyor. Ocak ayında bir önceki yılın bankacılık sektörü kâr rakamı yüzde 24,2 azalarak 1 milyar 559 milyon liraya düştü. Şubat ayında da sektörün kârlılığı yüzde 13,5, lik azalışla 3 milyar 97 milyon liraya gerilemiş. BDDK önümüzdeki günlerde mart ayı verilerini de açıklayacak. Bu rakamlar 15 Mayıs'ta açıklanacak bilançolar öncesi önemli ipuçları verecektir. Garanti Bankası genel müdürü hafta içinde yaptığı açıklamada kârlılık açısından büyük farklar olmayacağını vurguladı vurgulamasına ama BDDK verileri bunun tam tersini söylüyor.
İlk çeyrek bankacılık kâr rakamlarında beklendiği gibi azalmalar yaşansa bile kısa süreli aşağı dalgalanmanın ardından genel seçimlerde güçlü bir hükümetin devam edeceğine yönelik beklentiler endeksi yukarı taşımaya devam edebilir. En önemlisi bizim de aylar öncesi vurguladığımız gibi mayıs ayına kadar alıma geçmeyen yabancı yatırımcılar alıma geçerlerse genel seçimler öncesi endeks 70 -75 bin puan aralığına kadar yükselir ve sonuçları beklemeye başlar. 2007 genel seçimleri öncesi de benzer bir durum yaşanmış, güçlü hükümet beklentisi içinde bulunan yabancı yatırımcılar seçim öncesi 500 milyon dolarlık alım yapmışlardı. Bu açıdan geçen haftaki analizimizde herhangi bir kafa karışıklığı olmadığını, aksine aylardır bu senaryonun harfiyen gerçekleştiğini ve halen en kuvvetli ihtimal olduğunu düşünüyorum. 66 bin-72 bin aralığı mayıs ortasına kadar endeksin hareket alanı olarak görülebilir. Dolar bazı direnç noktası 5 cent veya 5,1 cent (50.000-51.000 dolar) genel seçimlere kadar veya hemen sonrası test edilebilir noktalar olarak önümüzde duruyor. Yükseliş senaryosunda gelişmekte olan diğer piyasalardaki gerilemeye rağmen ABD borsalarındaki yukarı hareketlerin haziran ayına kadar devam edeceği baz senaryosunu da dikkate alıyoruz. Sonuç olarak petrol fiyatlarındaki artışların etkisiyle oluşan cari açık riskleri, Merkez Bankası'nın aldığı önlemler nedeniyle bankacılık sektörü kârlılığında yaşanacak düşüşe rağmen genel seçimlerden güçlü bir hükümetin çıkacağı beklentileri ve otomotiv sektörü gibi sanayi şirketlerindeki göz kamaştırıcı performanslar borsaya ilginin sürmesini sağlıyor.
Endeks bir süredir 66 bin-69 bin aralığında dalgalanıyor. Bu hafta 69 bin 800 puanı zorlayabilir. Eğer bu nokta geçilecek olursa 71 bin 500 puana kadar önemli bir direnç gözükmüyor. Konsolide olmayan bilançolar geçen hafta sonuna kadar borsaya bildirildi. Önemli şirketlerden Ford Otomotiv, Goodyear geçen yıla göre çok iyi kâr rakamları açıkladılar. Türk Telekom kâr artışı yaşayan büyük şirketler içinde öne çıkarken, son günlerde olaylı genel kuruluyla dikkati çeken Turkcell'in kârında ise ilk kez önemli bir düşüş görüldü. Bunların dışında kârdan zarara geçen şirketler kadar zarardan kâra geçen şirketler de dikkat çekici sayıdaydı. Anlaşılan o ki 2011'de otomotiv ve bilişim sektörü hisselerinde kârlılıklar artarak sürecek gibi gözüküyor. Şimdi gözler 15 Mayıs'a kadar açıklanacak konsolide bilançolara çevrilecek. Muhtemelen petrol ve türevlerindeki artışlar nedeniyle bu sektöre ait şirketlerin lokomotifliğinde yüksek kâr artışları Borsa'da etkili olacak gibi görünüyor. Bir bakıma olası banka kârlarındaki düşüşler sanayi sektöründeki kâr artışları ile telafi edilecek.
Sonuç olarak genel seçimler öncesinde endeks yukarı gitme çabasını şu ana kadar yabancı alımı olmadan sürdürüyor. Bilançoları iyi gelen şirketlerin yanı sıra bedelsiz beklentileri olan şirketlere yerli yatırımcı ilgisi Borsa'yı da canlı tutuyor. Krizin ardından son iki yılda fiyat kazanç oranları son yılların en yüksek seviyesine çıkan borsada geri sayım başladı. Önümüzdeki günlerde yeni fırsatlar olduğu kadar bazı riskleri de göz ardı etmeden pozisyonlar alınmalıdır.
Yabancı takasında nisanda düşüş sürdü
Yabancı yatırımcılar 2010 yılının son çeyreğinden itibaren İMKB'de satışa geçtiler. Özellikle yüklü bir şekilde pozisyonda oldukları bankacılık sektörü hisselerinde ciddi oranda azaldılar. Kasım ayından bu yana 3 milyar dolara yakın net satışlarıyla takasta yüzde 68,57 seviyesinden nisan sonunda 62,96 seviyesine gerilemiş durumdalar. Geçen ayın sonunda takastaki oranları 63,16 seviyesindeydi. Bir anlamda uzun bir süre önce belirttiğimiz gibi yabancı yatırımcılar mayısa kadar henüz net bir alım yapmadılar. Mart ve nisan aylarında hafif satışlarla önceki aylara göre daha sakin bir strateji izlediler. Sonuçta diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türk borsasında da 2011 yılında alım yapmaktan kaçınan yabancılar 12 Haziran'da yapılacak genel seçimler öncesi beklentilerimiz dahilinde alıma geçebilirler. Ancak takastaki düşüş eğilimi, bu durumun sonraki aylarda da devam edeceğini gösteriyor. Bu durumu şu şekilde de yorumlayabiliriz: Yerli yatırımcılar artık daha fazla tasarruf ediyorlar ve yabancı takasındaki azalmaya rağmen bunu kısa bir süre için de olsa alış fırsatı olarak değerlendiriyorlar.
[email protected] zaman-selim ışıklar