MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı, Bakanlar Kurulu’nu verdiği brifingde, küresel krize karşı yapılabilecekler konusuna dikkat çekti. Ekonomide aşırı ısınma konusundaki endişelerine karşılık ‘henüz’ böyle bir sorun olmadığını belirten Başçı, özel kesimin borçlanmasında da ‘daha kontrollü’ bir yol izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Büyüme seyri güçlü
Yılda iki kez gerçekleştirilen ve bu yıl ilki yapılan bilgilendirme toplantısının ardından Bakanlar Kurulu’na yaptığı sunumu internet sitesinden kamuoyu ile paylaşan Başçı, küresel kriz sonrasında yaşanan toparlanma sürecinin sonuçlarını anlattı. Başçı, bu süreçte Türkiye’de izlenen politikaların ortaya koyduğu sonuçları şöyle özetledi:
Büyüme güçlü seyretmeye devam ediyor.
Henüz aşırı ısınma gözlenmiyor.
Petrol ve diğer emtia fiyatları enflasyonu geçici olarak artıracak.
Özel sektörün borcundaki aşırı hızlı artış, alınan tedbirlerle kontrol altına alınmakta.
Küresel risk sürüyor
Sunumunda küresel risklere de değinen Başçı, ABD, Avrupa Birliği ve Japonya örneklerinde olduğu gibi kamu borcu probleminin büyük bir risk olduğuna dikkat çekti. Başçı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan problemlerin ise jeopolitik riskler olarak değerlendirileceğini vurguladı. Başçı Türkiye’nin küresel risklere karşı korunmak amacıyla yapabileceklerini şöyle sıraladı:
Mali disiplinin sürdürülmesi.
Özel kesim borcunun daha kontrollü ve sağlıklı bir şekilde artmasının sağlanması.
Başta enerji yatırımları olmak üzere yapısal reformlara hız verilmesi.
Basiretli borçlanma
Finansal istikrar hedefleri hakkında da bilgi veren Başçı, bu hedefleri de şöyle özetledi:
Borçluluk oranları: Daha çok özkaynak kullanımı, daha basiretli borçlanma.
Borçlanma vadeleri: Yurtiçi ve yurtdışı borçlanmayla mevduatın vadesinin uzatılması.
Döviz pozisyonları: Kamu ve özel sektörün döviz pozisyonunun güçlendirilmesi.
Risk yönetim süreçleri ve yöntemi: Her türlü riskin, tüm ekonomik birimlerce daha etkin bir şekilde yönetilmesi.
Sadece faizle olmaz
Türkiye’de Nisan-Kasım 2010’da izlediği çıkış stratejisi ve Kasım 2010’dan sonra zorunlu karşılık oranlarında yaptığı artışlarla miktarsal sıkılaştırma uygulandığını hatırlatan Başçı, bu konuda ülkelere göre farklı yaklaşımlar olduğunu da anlattı. Ancak sadece politika faizi ile hem fiyat istikrarını hem de finansal istikrarı birlikte sağlamanın her zaman mümkün olmadığını da vurgulayan Başçı, çözümün faiz dışı araçların, diğer kamu otoriteleri ile birlikte eşgüdüm içinde kullanılmasında olduğunu dile getirdi.
NYT: Agresif bankalar ekonomiyi ısıtıyor
MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı, ekonomide aşırı bir ısınma olmadığını söylemesine karşın, The New York Times (NYT) gazetesi, bankaları ve tüketicileri eleştiren bir haber yaptı. Türk ekonomisinde yeni bir krizin yaşanması kaygılarını yansıtan gazete, “Bazıları, tarihin yeniden tekerrür etmesinden kaygılanıyor” ifadesini kullandı. Tüketici kredilerindeki büyümeye dikkat çekilirken “Ekonominin aşırı biçimde ısınmış olabileceğinin en çarpıcı işareti, olağan bir şüpheliden geliyor: ülkenin agresif bankaları” diyen gazete, “Cep mesajları veya otomatik makinelerinin aracılığıyla krediler için hızlı onayı sağlayarak tüketici savurganlığını finanse etmenin yaratıcı bir yolunu buldular” yorumunu da yaptı.
Kapasite kullanım hız kesti ama arttı Ergün ‘güven’e dikkat çekti
İMALAT sanayi genelinde kapasite kullanım oranı Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre 2.2 puan, bir önceki aya göre 1.7 puan artarak yüzde 74.9 seviyesine yükseldi. Buna karşın nisan ayında, imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 74.9 düzeyinde gerçekleşti.
Baz etkisi azaldı
Merkez Bankası tarafından açıklanan nisan ayı kapasite kullanım oranı ile reel kesim güven endeksini değerlendiren Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, artış hızında görülen yavaşlamanın ‘baz etkisinin azalması ve oranın normal seviyelerine yaklaşmasından’ kaynaklandığını belirtti. Ergün, 2011’in ilk 4 ayında görülen kapasite kullanım oranı artışlarının sanayi kesimindeki güçlü büyüme ile istihdam genişlemesinin devam edeceğinin sinyalini verdiğine dikkat çekti. Reel sektörün güven endeksinin nisanda bir önceki aya göre 1.9 puan artarak 116.7 düzeyine çıkmasının da gelecek 3 aya ilişkin beklentilerden kaynaklandığını söyleyen Ergün, şu değerlendirmeyi yaptı: “Önümüzde seçim olmasına rağmen, ekonominin seçimden etkilenmemesi, zaten Türkiye’nin nereden nereye geldiğini, fazla söze gerek kalmadan, açıkça gösterdi.”
Hürriyet