Yazdır

2007'deki hedeflere ne oldu?

Tarih: 25 Nisan 2011 - 13:22

Son dört yıl, % 2.4 ortalama büyüme sağladığımız bir durgunluk halini küresel krizin gölgesine sığınarak geçirdiğimiz bir dönem oldu

Seçim kampanyaları geçen hafta resmen başladı. Seçim beyannamelerini tartışıyoruz. Peki, 2007 seçimlerinde kim ne demişti? En doğrusu, seçimi kazanan partinin taahhütlerine bakmak gerekiyor. 2007 seçimlerinden bakmamız gereken tek beyanname varsa o seçimi kazanan bugünkü iktidarın taahhütleridir.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2007 seçimlerine giderken ekonomi politikasıyla ilgili gelecek taahhütleri muğlak sayılırdı. 2013 yılında, kişi başına geliri 10 bin dolara, milli geliri 800 milyar dolara çıkarma, enflasyonu ‘düşük tek haneye’ indirme, işsizlik oranını daha da düşürmüş olma, ihracatı da 200 milyar doları aşmış bir noktaya getirme sözü veriliyordu.
İşsizlik oranı 2006 yılında yüzde 10.2 idi, 2010’da ise yüzde 11.9 oldu. Bu hedef için hâlâ bir buçuk yıl zaman var. Enflasyon konusunda ‘düşük tek hane’ gibi bir çıta, isteksiz ve yeterince esnek bir hedefti. Yıllık enflasyon hedefleri kriz öncesinde yukarı doğru revize edilmiş olsa da enflasyon genel olarak seçim beyannamesi çerçevesinde taahhüt edilen hedefle uyumlu sonuçlarla seyretti. İhracat hedefi de henüz gerçekleşmeden uzak bir yerde.
 
Yanıldım
Doğrusu, 800 milyar dolarlık milli gelir ve kişi başına 10 bin dolarlık gelir hedeflerinin ulaşılabilir olamayacağını düşünüyordum. Ne bir büyüme oranı telaffuz edilmişti ne de bunu sağlayacak makro bir çerçeve. 2007’de beyanname yayımlandıktan sonra seçim taahhütlerinin konuşulduğu bir TV programında bu soruyu o sıralarda partiye yeni katılan ve partisinin ekonomi programını anlatan Mehmet Şimşek’e sormuştum. Bekliyordum ki bu tahminin altyapısını, kurgusunu anlatsın. Mehmet Şimşek gayet güleç bir yüzle itiraf etti ki TÜİK tarafından hazırlıkları süren milli gelir hesaplarına ilişkin revizyondan sonra bu hedefler tutacaktı! Revizyon yapılmasında tuhaflık yok. Bunların yapılacağı bilinerek hedefler konulmuştu!
Nitekim seçimlerden bir süre sonra, 2008’de, milli gelir kabaca yüzde 32 yukarı doğru yenilendi. Nüfus sayımının da adrese dayalı olarak yapılmaya başlanmasıyla şişkin nüfusumuz doğru sayıya düştü. Böylelikle, 10 bin dolar sınırını 2008’de aştık, 800 milyar dolarlık seviyeye de 2012’de ulaşacağız olasılıkla. Peki, 2007’den 2012’ye ortalama büyüme hızımız ne olacak? Bu yıl yüzde 4.5 büyürsek, 2007-2011 dönemindeki 5 yıllık sürenin büyüme ortalaması yıllık yüzde 2.8 olacak. 

Başkalarının başarısızlığı
AKP’nin 2007 seçim beyannamesinde yer alan uzun vade için iddialı hedeflerden biri ki bu seçimde de var; 2023’te Türkiye ekonomisinin GSYH büyüklüğünde dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almasıydı. Milli gelir seviyesiyle ilgili hedefler bir çeşit ‘çıtayı en yükseğe koyma’ amaçlı ve sapmalar anlaşılabilir. Ama ilk 10’da yer alma hedefi gerçeklikle bağdaşmıyor. Bu defa da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan formülü buldu; gelişen ülkelerdeki ekonomik büyümenin yavaşlaması, bize bu fırsatı sunacaktı! 2023 yılı GSYH hedefini 2.1 trilyon dolar olarak belirleyen AKP, ilk 10’a gireceğimizi söylerken, 2.6 trilyon dolar hedefleyen CHP’nin 15. sıranın üzerini gerçekçi bulmadığını belirtiyor. Gelecek projeksiyonu ile uğraşan kuruluşlar, bırakın 2023’ü, 2050 yılında bile ülkemizin sırasını 15. sırada hesaplıyorlar.
Peki, işsizliği 2023’te yüzde 5’e indirmeyi taahhüt eden iktidar partisi, bunu nasıl yapacaklarının ipucunu verdi mi? Bunun da formülü var galiba. Bakan Babacan geçen hafta yaptığı bir konuşmada, ortalama çalışma süresinin 49 saatten 45 saate inmesi durumunda, işsizlik üzerinde azaltıcı etkisinin 3 ila 5 puan olabileceğini anlattı!
Son dört yıllık dönem, dinamik bir nüfusa yıllık yüzde 2.4 ortalama büyüme sağladığımız bir durgunluk halini küresel krizin gölgesine sığınarak geçirdiğimiz bir dönem oldu.

 

uğur gürses radikal

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/2007deki-hedeflere-ne-oldu/313330