Yazdır

Euro teflondan mı yapıldı?

Tarih: 20 Nisan 2011 - 15:40

Avrupa’da sorunlu ülkelere yönelik haber akışında bugün çok önemli bir gelişme yok: İspanya ve Portekiz tahvil/bono ihalelerine güçlü bir talep geldi

Avrupa’da sorunlu ülkelere yönelik haber akışında bugün çok önemli bir gelişme yok: İspanya ve Portekiz tahvil/bono ihalelerine güçlü bir talep geldi, ancak faizlerde de önceki ihalelere göre yarım puana yakın bir artış söz konusu. Ayrıca Yunan-Alman tahvilleri arasındaki getiri farkı da 11.4 puana çıkarak yeni bir rekor kırdı. Ancak €/$ paritesinin, Avrupa’da hiç bir sorun yokmuş gibi 1.4550’ye yükseldiğini görüyoruz.

Piyasa gelişmelerinin dışında Avrupa’da temel sorunlar hala geçerli: Finlandiya’nın Portekiz’e yardımı bloke etme tehdidi hala geçerli, Almanya’nın Yunanistan’ın borçlarını yeniden yapılandırması konusundaki baskısı sürüyor, Almanya içinde sorunlu ülkelere yardım edilmemesi konusundaki muhalefet de güç kazanıyor. Ancak Euro adeta teflondan yapılmış gibi; bu sorunların hiçbirinden etkilenmiyor. Bu durumu iki açıdan ele almak gerekiyor:

İlk olarak geçen ay faizi artıran ECB, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki artış trendinin korunması durumunda, enflasyonun ikincil etkilerini bertaraf etmek için faiz artırımlarına devam edeceğinin sinyalini de vermişti. Piyasada ECB’nin Temmuz ayında faizi bir kez daha artıracağı beklentisi giderek güçleniyor. FED’in ise faiz artırımı konusunda hiç acelesi yok. Gecelik faizleri karşılaştırdığımızda USD’de %0.1, EUR’da ise %1.13 civarından işlem geçtiğini görüyoruz. Yani aradaki faiz farkı 100 baz puan civarında ve bu bile USD yerine EUR’u tercih etmek için geçerli gibi görünüyor.

Öte yandan ECB’nin Avrupa’da bu kadar sorun varken seri faiz artırım sürecine girmesi zor. Yani 2011 içinde aradaki faiz farkı daha da açılacak ama bu belki de piyasanın fiyatladığı kadar büyük bir fark olmayacak. Yine de bu beklentiler şimdilik Euro’yu desteklemek için yeterli görünüyor.

İkinci olarak Pazartesi günü S&P’nin ABD ülke not görünümünü negatife çekmesinin ardından, USD’ye duyulan güvenin de bir miktar azalması söz konusu. Aslında, bu tartışmaya oldukça açık bir konu... ABD’nin kredi notunun düşürülmesi sadece ekonomik değil siyasi sonuçlar da yaratacak ciddi bir karar olacak, ve bu kararı alacak olan kredi kuruluşunu da ağır baskı altında bırakacaktır. Ayrıca ABD’nin notunun düşmesi durumunda AAA notuna sahip diğer 17 ülkenin durumu da sorguya açık hala gelecek. Özetle ABD’de bir süredir bütçe konusunda anlaşamayan Cumhuriyetçilerin ve Demokratların uzlaşması durumunda, S&P’nin de not görünümünü tekrar durağana çekmesi çok yüksek olasılık. Yani S&P açıklamasının, bu haliyle, parite üzerinde kalıcı bir etki yaratması zor.

Uzun bir süredir takip ettiğimiz CFTC verileri ise bize başka bir hikaye daha anlatıyor. Aşağıdaki grafikte kırmızı çizgi spekülatif EUR-long vadeli sözleşme sayısını, yeşil çizgi ise pariteyi gösteriyor. Yılbaşından bu yana spekülatif pozisyonlarda çok ciddi bir artış var. Zaman zaman kar satışı gelse de, son 3 yılın en yüksek seviyesindeki bu pozisyonların inatla korunduğunu görüyoruz. Bu da Avrupa’daki tüm sorunlara, olumsuz haber akışına rağmen USD’de anlamlı bir değer kazancı görmemize engel oluyor.

Bundan sonra ne olacak? Öncelikle FED faiz artırım sinyali verinceye dek USD zayıf seyretmeye devam edecek (Zayıf bir dolar, “carry trade” için olumlu olacak ve bu da gelişmekte olan ülke varlıklarına talebin sürmesine neden olacak). Daha kısa vadede ise teknik görünüm, paritedeki yükselişin 1.47’ye doğru süreceğini işaret ediyor. Bu dönemde sorunlu ülkelerle ilgili yeni haberler ve gelişmeler mutlaka kar satışlarını tetikleyecektir, ancak global piyasalarda uzun süreli olarak USD’ye yatırım yapmak için geçerli sebep bulmak zor...

Garanti Yatırım /Tufan Cömert

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/euro-teflondan-mi-yapildi/312962