Altın fiyatı tırmanışa geçti. Kuruluş, eğer iki sene içerisinde ABD’nin gelir-gider-borç tablosunda iyileşme olmaz ise, kredi notunun düşürülebileceğini belitti. Bunun da yüzde 33 oranında olasılık gösterdiğine işaret edildi.
Standart& Poors’un bu çıkışının gerisinde, ABD’de on gün önce tatlıya bağlanan bütçe krizinin etkisi olduğu bir gerçek. Başkan Obama’nın 2010 yılının bütçe teklifinin Kongre’deki görüşülmesinden sonra, Kongre’nin 30 Eylül tarihine kadar 12 ayrı harcama yetkisi çerçevesinde parayı devlet
8 Nisan’da bitiyordu.
Kongre kilitlendi
Kongrenin bütçe ödeneklerini serbest bırakmamasının, bütçe harcamalarının geçici kararnamelere dayalı olarak sürdürülmesinin arkasında artan kamu harcamaları ve giderek büyüyen borç stoku var. Hem Demokratlar hem Cumhuriyetçiler kamu harcamalarının artmasına ve borçların büyümesine karşı. Ama, ortada bir gerçek var. İkisi de çığ gibi büyüyor?
Cumhuriyetçiler harcamalarda 61 milyar dolar kesinti istedi. Demokratlar ancak 33 milyar dolar
Bu durumda Kongre kilitlendi. Kongre tarafından belirlenen borç limiti 14.2 trilyon dolar iken 18 Mart 2011 tarihinde borç toplamı 14.1 trilyon dolara ulaştı. İşte bu tabloda 8 Nisan’a kadar Kongre’den bir karar çıkmaz ise, ABD’de devletin kepenk kapanması tehlikesi ortaya çıktı.
Neyse... Uzun tartışmalardan sonra 8 Nisan’ı 9 Nisan’a bağlayan gece anlaşmaya varıldı. Hükümet, mali yılın sona ereceği 30 Eylül 2011 tarihine kadarki dönemde geçen yılda yapılan harcamalardan 38 milyar dolar daha az harcama yapmayı kabul etti.
Başkan Obama’nın 2010 bütçesinin açığı 1.2 trilyon dolar idi. 2011 bütçesinde açık hedefi 1.6 trilyon dolar.
Açık büyüdükçe borç artıyor
Bütçe açığı büyüdükçe ABD’nin borç toplamı da artıyor. Dün ABD’nin toplam borcu 14.3 trilyon dolara ulaşmıştı.
Federal hükümetin açıkladığı rakamlara göre, borç toplamı 2008 yılında 9.9 trilyon dolar iken, 2009’da 11.8 trilyon, 2010’da 13.5 trilyon dolar oldu. 2011 yılı sonunda 15.4 trilyon dolara ulaşması, milli gelire oranının % 102.6’ya tırmanması bekleniyor.
Yazının sonunda sayın okuyucularıma, dünya ülkelerinin bütün bunlara rağmen ABD hazine kâğıtlarına nasıl para bağladıklarını gösteren birkaç rakam vermek istiyorum.
ABD Hazine kâğıtlarına yabancıların bağladıkları para toplamı 2010 Şubat’ında 3.7 trilyon dolardan, 2011 Şubat’ında 4.4 trilyon dolara yükseldi. Çin‘in kâğıtlara bağladığı para 877 milyar dolardan 1.1 trilyon dolara, Japonların bağladığı para 768 milyar dolardan 890 milyar dolara yükseldi. Türkiye dairelerine tahsis etmesi gerekiyordu? Ancak mali yılın başladığı 1 Ekim günü hâlâ hiçbir tahsis yetkisi verilmedi. Devlet daireleri “geçici kararnamelerle” ve bir önceki yılın ödenekleri ile sınırlı olarak bütçe ödeneklerini kullanmaya başladı? Çıkarılan geçici kararnamelerle önceki yılın ödenekleri ile sınırlı harcamalar sürdü gitti. Ancak bu amaçla çıkarılan son kararnamenin süresi kesintiye razı oldu. hazine kâğıdı alıcısı ülkelerde 19’uncu sırada. Biz de ABD Hazine kâğıtlarına bağladığımız parayı bir yılda 27.3 milyar dolardan 34.3 milyar dolara yükselterek ABD’nin açığının kapanmasına karınca kararınca katkımızı yapmış bulunuyoruz. Ne demişler? Az veren candan, çok veren maldan. Güngör Uras/ Milliyet