Aralık ayı ile birlikte borsalarda yılsonu rallisi beklentisi artık daha sesli olarak dile getiriliyor. Haftalık ekonomi dergilerinin satış havucu olarak kullandıkları borsa haberleri bu haftada kapakları süslüyor. Para dergisi “Mega spekülatörlerden öneriler” başlığıyla önemli bir kısmı piyasadan uzaklaşmış eski aracı kurum patronlarının görüşlerini yayınlarken, Ekonomist dergisi hisse önerileriyle yatırımcıları bilgilendirmeyi tercih etmiş. Piyasalardaki son dönemde yaşana dalgalanmayı analiz eden Ekonomist dergisi editörleri Borsada herkesin merak ettiği “Ne yapmalı” sorusuna yanıt arıyor. Borsa haberinde, piyasanın önündeki riskler ve yükselişi destekleyebilecek faktörler sıralanıyor.
Analistlere göre, yukarı trend hareketi henüz bozulmadı. Global likidite, gelişmekte olan piyasalara gelmeye devam ediyor. Kısa vadede 71.000 önemli direnç olarak gösteriliyor.
Daha ileri vadelerde ise AB tarafında ciddi bir sarsıntı olmaz, global likidite hareketi devam eder ve bu durum not artışıyla desteklenirse, 79.000 hatta 85.000 seviyeleri gündeme gelebilir. Sonrasında ise seçim atmosferinin piyasalara etkisi takip edilecek. Tek parti iktidarının devamı veya koalisyon hükümeti beklentileri, ilk çeyrekten itibaren satın alınmaya veya satılmaya başlanacak.
Şeker Yatırım Araştırma Uzmanı Selahattin Aydın, bu süreçte AB’nin borç krizlerine ilişkin atacağı adımların ABD’nin büyümesine ilişkin gerçekleşmelerin ve seçim sürecinin yatırımcılar tarafından dikkatle izleneceğini anlatıyor. Uzmanlar, bu sürecin temkinli iyimserlikle izlenmeye devam edeceğini ifade ediyor. Yıl sonu bilançolarına bağlı olarak temettü performansı yüksek hisselere de dikkat çekiliyor.
Önerilen hisseler
En az üç aracı kurum tarafından önerilen hisselere bakıldığında ise altı hisse öne çıkıyor. Bu hisseler; İş Bankası C, Koza Altın, Tefken Holding, Sabancı Holding, T.Şişecam ve YKB.
Bankacılık etkili
Endeksin altında performans sergileyen hisselere bakıldığında başta Vakıfbank, İş Bankası C ve Bank Asya olmak üzere, bankacılık sektörü etkili oldu. Burada bankacılık sektörünün endekse etkisinin yüzde 47 olduğunu hatırlatalım. Bu anlamda uzmanlar, yukarı hareketlerin de bankacılık ağırlıklı olacağını söylüyor. Bunun yanında önerilen hisselere bakıldığında sanayi hisselerinin de portföylerde daha fazla yer alması gerektiği görülüyor.
Genel olarak bakıldığında uzmanlar bu süreçte hisse seçiminde temel analize dayalı hedeflerin izlenmesini öneriyor. Kârlılık azalışı, marjlarda daralma, endeksin çok üzerinde performans gösteren şirketler, bu anlamda riskli olarak görülüyor.
Şeker Yatırım Araştırma Uzmanı Selahattin Aydın, geri çekilmelerde ise piyasadaki trend gözardı edilmeden, temel analiz değerlerine göre hala düşük seyreden, düşük risk grubunda veya herhangi bir sert satış durumunda satış zorlukları ile karşılaşılmayacak derinliği yüksek hisselerde pozisyon alınmasını tavsiye ediyor.
Düşüşler alım fırsatı
2011 yılı içerisinde beklenen not artırımlarını da dikkate alarak 12 aylık endeks hedefini 79.000 seviyesi olarak belirleyen Ak Yatırım, kısa vadeli piyasa gerilemelerinin satın alma fırsatı doğurduğu yorumunu yapıyor. Kurumun Araştırma Müdürü Erkan Savran strateji raporunda, bu beklentiden hareketle piyasa görüşlerinin ‘Nötr’den ‘Al’a yükseldiğini kaydediyor.
Kasım ayındaki düzeltme sürecinden uzaklaşılması adına 64.000 desteğini önemsediklerini kaydeden Meksa Yatırım Araştırma Yönetmeni Özgür Yurtdaşseven, 64.000 desteğinin altında ise gerilemenin boyutunun 61.000’li seviyelere ulaşabileceğini söylüyor.
2010 yılı için hedef seviyeleri olan 70.000’in test edilmesi sonrasında endeks için tavsiyelerini Nötr’e revize ettiklerinin altını çizen Yurtdaşseven, mevcut durumda bu öngörüyü koruduklarını anlatıyor.
“Aralık-Şubat periyodunda Avrupa kaynaklı yeni bir risk priminin fiyatlara dahil olmaması halinde söz konusu süreci nispeten risk alma iştahında düzelmeyle geçirebiliriz” diyen Yurtdaşseven ancak Mart ayı yaklaşırken Portekiz, İtalya, İspanya gibi başlıkların yarattığı baskının yeniden artabileceğini sözlerine ekliyor.
Genel olarak 60.000 önemli destek olarak gösterilse de Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu, “AB Bölgesi’nde İspanya gibi daha büyük ülkelerde sorunlar çıkarsa oldukça aşağı geliriz. Bu durumda önemli destek olarak nitelendirdiğimiz seviyelerin de altına hatta 55.000’e kadar ineriz” diyor. Yılsonu hedeflerinin ise 65.000 olduğunu anlatan Mutlu, iyimserliğin artması halinde 72.000’i hedef gösteriyor. 6-12 aylık vadede ise 78.000-80.000 yeni zirvesini hedef gösteriyor.
Yılsonu yükselişi
Geçen ay, dış piyasalarla birlikte iç piyasalarda da bir düzeltme hareketi yaşandığını söyleyen Destek Menkul Değerler Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Kıvcı Tokalı, AB endişelerinin kısmen yatışma fırsatı bulması ve ekonomik verilerden olumlu sinyallerin devam etmesiyle yılsonu rallisinin de piyasayı destekleyici diğer bir unsur olduğunu ifade ediyor. Tokalı, “Hisse senedi portföyünün şekillenmesinde göz önüne alınabilecek destek seviyelerinde 64.500 ve 59.300; direnç seviyelerinde ise 70.300 ve 72.000 ön plana çıkıyor” diyor.
Banu Kıvcı Tokalı ve diğer analistlerin de değindiği gibi İMKB’de yılın son ayında geleneksel bir yükseliş hareketinin yaşandığı görülüyor. Son 10 yıla bakıldığında 2002 yılı haricinde borsa yükseliş yaşadı. Son 10 yılın ortalamasında aralık ayında yüzde 7.3 oranında yükseliş yaşandı. Yani yılın son döneminde özellikle yabancı fonların pozisyon kapayarak bekleme hareketinin etkisinin sınırlı kalmaya başladığı söylenebilir.
Not artışı önemli beklenti
Türkiye’nin kredi notunun artırılması ve 2011 yılı içinde yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi, İMKB’nin yukarı yönlü hareketinde önemli beklentilerden biri. Türkiye, Fitch’in değerlendirme sisteminde yatırım yapılabilir seviyenin bir basamak altında, S&P’s ve Moody’s’in değerlendirme sisteminde ise yatırım yapılabilir seviyenin iki basamak altında. Her üç kurumun da Türkiye için görünümü pozitifte. Piyasada özellikle haziran ayında yapılacak genel seçimler sonrasında not artırımı haberlerinin gelmesi beklentisi yüksek. Bu nedenle hisse fiyatlarında bu beklenti bir miktar fiyatlanmış durumda. Erkan Savran’ın değerlendirmesine göre yatırım yapılabilir sınıfa yükselmenin uzun vadeli olumlu etkileri olacak. Geçmiş piyasa çarpanları yeniden gözden geçirilecek. Türkiye’nin kredi notunu yükseltilmesi tüm varlık fiyatlarının yükselmesi için önemli bir neden olacak.
Küresel risk iştahının uygun olması durumunda güçlü içsel dinamiklerin tekrar ön plana çıkmasını bekleyen Banu Tokalı, “Özellikle en geç gelecek yılın ikinci yarısında beklenen ‘yatırım yapılabilir’ kredi notuna geçiş, yabancıların Türk piyasalarına ilgisini pekiştirebilir” diyor.
Halka arzlar yavaşlama getirir
Halka arz faaliyetlerinin yeni yıla girerken ivme kazanmakta olduğu görülüyor. 2010 içinde şu an için 21 olan halka arz sayısının 25’e yükselmesi bekleniyor. Emlak Konut GYO ve tahvil ihraçları ile 4 milyar TL’lik bir hacim yakalandı. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan’ın açıklamalarına göre 2011’de 30’dan fazla halka arzın toplam tutarı 10 milyar TL’yi bulabilecek.
Akfen GYO, Global Liman İşletmeleri, Global Menkul Değerler, Kiler, Lokman Hekim, Pegasus Havayolları, Euro Sigorta, Albayrak, GYO, Ataç İnşaat, Berkosan Yalıtım, Doğuş Holding, Boydak Holding, Büyükhanlı GYO, Zirve Yatırım Holding, İgdaş, İDO, Hateks, bu anlamda önümüzdeki dönemde izlenecek arzlar arasında yer alıyor. Yine Finansbank’ın yüzde 20 ve Halkbank’ın yüzde 25 hissesinin ikincil halka arzında da 4.5-5 milyar dolar büyüklüğe ulaşılabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Özellikle yüksek montanlı halka arzlar öncesinde yatırımcıların kaynak sağlamak için piyasada hisse sattıkları, bunun da endeksi olumsuz etkileyebildiği analistlerce ifade ediliyor. Akfen Holding’in ikincil arzı ve Emlak Konut GYO’nun arzı öncesinde piyasanın satış baskısının da bundan kaynaklandığı kaydediliyor.
10 ARACI KURUMUN EN ÇOK ÖNERDİĞİ 6 HİSSE
10 aracı kurumun önümüzdeki döneme ilişkin model portföyünde en az üçünün önerdiği 6 hisse var. Bakıldığında geçmiş dönemlere göre sanayi sektörünün önerilerde daha fazla öne çıktığı görülüyor.
1-İŞ BANKASI: Benzer bankalara kıyasla düşük çarpanlar, zengin iştirak portföyü, bölgesel genişleme politikası dikkat çekiyor. Endeksin olası yukarı hareketinde bankacılık sektörü arasında özellikle düşük çarpanlarıyla öne çıkması bekleniyor. Bankanın TÜFE’ye endeksli bonosuna uygulanan muhasebe ilkeleri gereğince net faiz marjında çeyreksel bazda daralma oldukça sınırlı gerçekleşti.
2-KOZA ALTIN: Koza Altın'ın yılbaşındaki 17 milyon TL tutarındaki net borç pozisyonun 2010 yılı dokuz ayında 124 milyon TL net nakit pozisyonuna dönüşmesi dikkat çekiyor. Hisse, İMKB ile kıyaslandığında son bir ayda borsanın yüzde 3 üzerinde son üç ayda ise yüzde 17 üzerinde performans gösterdi. Şirketin 2010 yılında satış gelirlerinin, 2009'a oranla yüzde 40 yükselerek 480 milyon TL düzeyinde oluşması, FVAÖK'ün ise 2009'a göre yüzde 30 yükselerek 337 milyon TL olması bekleniyor. 2010 yılı net kâr beklentisi ise 2009 yılı kârına oranla yüzde 51 yükselerek 221 milyon TL olacağı yönünde.
3-TEKFEN HOLDİNG: Gübre şirketi Toros Tarım’ın petrol/gübre fiyatlarının artışından olumlu etkilenmesi ve iştiraklerine göre yüzde 30 iskontolu olması dikkat çekilen faktörlerden. 2011 yılbaşında Petkim rafineri ihalesinde güçlü aday olması, Socar Grubu ile işbirliği, gübrede kârlılığın düzelmesi ve inşaatta yeni projeler ve Socar ile potansiyel ortaklıklar, hisse için olumlu beklentiler olarak gösteriliyor. Bu yıl içinde kazanılan toplam yaklaşık 440 milyon dolarlık projenin yanında geçen haftalarda Fas’ta alınan 460 milyon dolarlık boru hattı projesi ile Tekfen Inşaat’ın 2 milyar dolarlık hedefine yaklaştığına da dikkat çekiliyor.
4-SABANCI HOLDİNG: İştirak portföyüne göre yüzde 37 gibi yüksek iskonto, güçlü finansal iştirakler ve enerji sektöründe büyüme Sabancı Holding önerilerinde gösterilen temel faktörler. Genel olarak bakıldığında holdingin finans, lastik ve enerji işkollarının kârlılıkları bir miktar zayıflamış olmasına rağmen, çimento tarafında toparlanma olduğunun görüldüğü ifade ediliyor. Kâr rakamında geçen yıla kıyasla görülen yüzde 52’lik artış da olumlu karşılanıyor.
5- T. ŞİŞECAM: İştiraklerinde görülen ciddi toparlanma en dikkat çeken faktör. Otomotiv/inşaat/ambalaj sektöründe toparlanma paralelinde hızlı artan kârlılık, bölgesel büyüme çabaları, hedef net varlık değerine göre yüksek getiri potansiyeli de şirket için olumlu göstergeler. Şirket hisseleri ve önemli iştirakleri olan Anadolu Cam ve Trakya Cam hisselerinin son dönemde endeksin altında bir performans sergilemisi ve ucuz kalması da hisseyi öne çıkarıyor.
6-YKB: Yapı Kredi konsolide olmayan dokuz aylık bilanço döneminde yüzde 48.3 artış ile beklenin üzerinde 1 milyar 779 milyon TL net kâr açıkladı. Bu önümüzdeki dönem bilanço rakamlarındaki beklentiyi de olumlu etkiliyor. Yıllık bazda yüzde 61 getiriyle banka sektör endeksinin yüzde 13 üzerinde performans sağladı. Bu güçlü performansta 2010 sonuçlarına yönelik beklentiyle birlikte hayat dışı sigorta biriminin satış planının etkili olduğu düşünülüyor.
“Hisse yatırımları ön planda olacak”
Metin Ayışık/A Yatırım Genel Müdürü
KUR SAVAŞLARI ÖNE ÇIKACAK Önümüzdeki 4-5 aylık süreçte ülkeler kendi dengelerini sağlamak için kendi para birimlerinin düşmesine sıcak bakacak. Bu nedenle ülke ekonomileri arasında kur savaşları ön plana çıkacak. Diğer taraftan Avrupa ülkelerindeki ekonomik sıkıntılar, gündemde olmayı sürdürecek. Avrupa’da yeni ekonomik yardım paketleri gündemde olacak.
HİSSE YATIRIMLARINA DEVAM Bize baktığımızda da ‘yatırım yapılabilir ülke’ notu en önemli beklenti. Tüm bu beklentiler dahilinde genellikle yılın ilk aylarında beklentiler daha yüksek. Piyasadaki likidite bolluğu ve faizlerin düşük seyri devam ettikçe hisse yatırımları ön planda olmayı sürdürecek. Kısa vadede ise borsada 62.000’in altı çok olası gözükmüyor dünya ekonomilerinde sıkıntılar devam ettiği sürece düşük faiz, yüksek para bolluğu da devam edecek.
DÜŞÜŞLER ALIM FIRSATI Avrupa’da sıkıntıların artması, piyasalarda düzeltmelere sebep verse de düşüşlerin kalıcı olacağını düşünmüyoruz. Endeksin bu ortamda 70.000’in üstüne çıkması zor. Bu seviyelere yaklaşıldıkça kâr realizasyonu düşünmek gerekir. Endeksin yılın son ayında 64.000-70.000 arasında hareket etmesini bekliyorum. Endeksteki düşüşler ise alım fırsatı yaratıyor.”