Son 10 yılda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) aralık aylarında 6 kez yükselirken 4 kez de değer yitirmiş.
2010 yılının son ayına iyimser bir başlangıç yapan İMKB endeksi geçen hafta 64 bin puan sınırından gelen alımlarla toparlanma çabasına girmiş gözüktü. Beklentiler açısından zayıf bir gündeme sahip olduğumuzu düşünürsek borsadaki yükselişlerin spekülatörler tarafından satışlarla değerlendirilmesinin daha muhtemel olduğu bir dönemdeyiz.
2011 yılına girmeden bu yılın bir muhasebesini yaptığımızda bir yıl önce endeks 50 bin puan civarındayken yaptığımız analizlerde İMKB endeksinin yıl içinde zor da olsa 71 bin puana ulaşabileceğini belirtmiştik.
Tahminimiz tam isabet denilebilecek şekilde gerçekleşti. Türkiye ekonomisi, piyasalarıyla dünyada çok önemli bir gelişme kaydetti. Hiç şüphe yok ki siyasi istikrarın devam etmesi kadar makroekonomik göstergelerde cari açık hariç oldukça iyi bir performans gösterilirken, bankacılık başta olmak üzere şirketlerin performanslarında önemli ilerlemeler kaydedildi.
2010 yılının belki de en önemli gündem maddesi anayasa değişikliklerinin halkın yüzde 58'i tarafından destek görmesiydi. Her ne kadar kredi derecelendirme kuruluşları bu sonucu görmezden gelseler de bu sonucun 2011 yılının Haziran ayında yapılacak genel seçimler için önemli fikirler verdiğini görmezden gelemeyiz.
Her şeye rağmen önümüzde 6 ay gibi uzun bir süre var. Türkiye'nin hâlâ olumlu bir eksen üzerinde olduğunu düşünmekle beraber dünyada Çin'in izleyeceği mali politikalar ve Avrupa Birliği'nin (AB) ekonomik krizi nasıl yöneteceği dikkatle izlenmeye devam edecek. İran-İsrail, Güney Kore-Kuzey Kore gerginlikleri 2011 yılında piyasaların kırılgan tarafı olmaya devam edecek. Bu sebeple altın ve petrol fiyatlarındaki yukarı dalgalanmaların aslında çok da hayra alamet olmadığı bir gerçek.
2011 yılı piyasalar açısından genel seçimlere kadar zor geçecek ama sonrasında çok önemli bir kredi not artışı beklentisi olduğu için beklentilerin devam ettiği bir yıl olacaktır.
Amerikan Borsası yönünü yukarı çevirdi
2010 yılı boyunca sakin bir yükseliş trendi yaşayan dünyanın en büyük borsası New York'taki Dow Jones endeksi yıl içinde 9.600-11.450 puan aralığında hareket etti. Kasım ayında Avrupa'da baş gösteren kriz ve beklentilerin geride kalmasıyla bocalayarak ay sonunda 10.942 puana kadar bir gerileme yaşadı. Aralık ayına girdiğimizde ibre yeniden yukarı dönmeye başladı. Özellikle çarşamba günü dünya borsalarının büyük bölümünde başlayan alım dalgası bu endeksi de yukarı taşıdı ve karamsarlığın yerine temkinli bir iyimserlik havasıyla 11.400 puana kadar dayandı. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin altında kalmasının ardından satışlar gelse de ilerleyen dakikalarda altın ve petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında ve Euro/dolar paritesinde yükselişler endekslerin yönünü yukarı çevirmeye yetti. Önümüzdeki hafta 11.450 puandaki direnç geçilirse Dow Jones'un kısa sürede 11.750-11.900 puanları görmesi sürpriz olmayacaktır. Aksi takdirde ikili tepe riski yeni bir satış dalgası getirebilir. Orta vadeli hareketli ortalamaların yukarı dönmesi yükselişi destekliyor.
Selim Işıklar/Zaman