İlk etkilerine bakacak olursak:
VOB kontratları 7950 den 7750lere geriledi, 7775e yükseldi.
Bono faizleri 8,94 bileşiklere kadar yükseldi
DolarTL üzerinde etki pozitif, 1,5593lere geriledi, satış baskısı devam ediyor.
Merkez Bankası bu kararlar öncesinde piyasayı 30milyar TL kadar fonluyordu, bu karar sonrası fonlama 50milyar TL’ye yükselecek.
Hedeflenen ne olabilir diye biraz düşünürsek:
-Türkiye’de mevduatın ortalama vadesi yaklaşık 3 ay, plasmanların maliyeti ise 2 yıl civarında. Vade uyumsuzluğu var ve faizlerin yükselmesi durumunda potansiyel problem alanı. MB, biraz da polisiye tedbirlerle vadeleri uzatmak istiyor, Türk yatırımcısına bu ters tepebilir, hatta uç durumda zaten faiz de düşük deyip paralar dolara, altına veya nakit olarak sistem dışına gidebilir.
—Bu tedbirler ile kredi maliyetleri yükselecek, bu da bankaların kredi verme isteğini kısmen azaltabilir. Bununla birlikte yükselen kur cari açık üzerinde etkili olursa kredilerde artış devam eder. Bankalar, bir şekilde başladıkları işi hemen kesemezler, son tedbirler alınmaya başladıktan itibaren 3 ay geçti bu süre etkileri almak için çok kısa.
—Merkez kredi ve cari açık arasında nasıl bir ilişki kuruyor bilemiyoruz, bununla birlikte kredi hacminin daralmasını istediklerini sürekli ileri sürüyorlar. Cari açığın önemli bir bölümü enerji ithalinden kaynaklanıyor, enerji ithalinin en büyük kalemi de petrol. Petrol de taşımacılıkta en yoğun olarak kullanılıyor. Kredilerin daralması bu kanalı nasıl etkileyecek muamma, belki yeni araba alımları bir miktar düşebilir fakat bunun da vergi gelirlerini azaltıcı etkisi var.
—Merkez fonlamayı sıkıştırarak döviz pozisyonlarının çözülmesini istiyor olabilir, dolarda yaşanan harekete bakarak kısa vadede bu yorumu yapabiliriz.
—Merkez bankasının bildiği fakat bizim bilmediğimiz hoş olmayan gelişmelere karşı TCMB pozisyon alıyor olabilir, bu olasılık çok yüksek değil.
Riskler:
*Son 2 haftadır çeşitli kötü olaylara karşı piyasamız güçlü duruyordu, Merkez Bankası buna güvenerek volatiliteyi artırmış olabilir. Yurtdışı gevşer ve/veya bizdeki alımların temelden ziyade kısa vadeli taktik pozisyonlar olduğu ortaya çıkarsa piyasalarımıza etkisi hiç de iyi olmaz.
*Merkez bankasının neden volatilite yarattığını ve beklentiler dahilinde hareket etmediğini kestirmemiz güç. Merkez bankaları volatilite yaratmazlar ve beklentilere uygun hareket ederler.
*Bankalar, bu yükten kurtulmak için mevduat harici fonlamaya ağırlık verebilirler. Buna en güzel örnek tahviller olarak öne çıkıyor. Özel sektör tahvillerinin repo/mevduat ve hazine faizlerinin üstünde satılması ve talep görmesi halinde Hazine borçlanmasında problem yaşanabilir.
*Bu karar en fazla yurtdışı bağlantısı olan bankalara yarayabilir, bu da piyasadaki güç dengelerini oynatır.
*TL faizinin sıkışması, Londra orijinli bankaların kar potansiyeli artırır, yerli bankalarda ise kayıplar yaratacaktır.
*TCMB’nin piyasayı neredeyse 50milyar TL fonlaması Türkiye ekonomisi için oldukça büyük bir rakam, fonlama istisnadan kurala dönüşüyor ve bir şekilde istenileni yapmayan bankalar fonlama ile etkilenmeye çalışılabilir, bu yol belirsiz problemlere yol açma potansiyeline sahip.
*Bize benzer ülkelerden sadece Çin rezerv artışına gidiyor diğerleri faiz artırdı. Bizim faizi düşürüp karşılıkları artırmamızın nasıl bir getirisi olacak bunun piyasaya iyice açıklanması gerekir.
Salim Kasap - Turkish Yatırım