Sabah saatlerinde dış piyasalara bağlı olarak yurtiçi piyasalarda da görece iyimser bir seyir vardı, ancak Rekabet Kurumu'nun bankaların maaş promosyonlarına ilişkin soruşturmasına ilişkin tedirginliğin ve banka genel müdürlerinin açıklamaları ile moraller bozuldu. Buna bağlı olarak İMKB’de bankacılık hisseleri ile başlayan, sonrasında diğer likit kağıtlara yönelen satışlar arttı. Ayrıca bankacılık sektöründe kredi büyümesine yönelik tedbirlerin bu kez banka bazında alınabileceğine ilişkin haberler de satışlarda etkili görünüyor.
Öte yandan Ortadoğu'daki olayların Suudi Arabistan'a sıçradığı söylentilerinin de özellikle yabancı satışlarını tetiklediğini gördük. Yabancı yatırımcılar hem Türkiye özelindeki riskler, hem de bölgeye ilişkin kaygıların devamında likit olan Türkiye piyasasından çıkmaya çalışıyorlar. Önümüzdeki günlerde de bu eğilim devam edecektir, arada tepki alımları gelse dahi endeksteki gerilemenin 57,500 seviyesine doğru süreceğini tahmin ediyoruz.
Döviz piyasasında da, bir süredir olduğu gibi, yabancı talebinin sürdüğünü ve TL’nin döviz sepeti karşısında bugün %1’e yakın değer kaybettiğini görüyoruz. Özellikle cari açığın artış hızında net bir yavaşlama görülmediği sürece TL’de de kalıcı bir değer kazancı görmemiz zor. Petrol fiyatındaki artış sürdükçe cari açığa yönelik kaygılar da artacak ve bu da TL’deki değer kaybının artmasına yol açacaktır.
Tahvil piyasasında da faizler %9 bileşiğe yaklaştı ki burada yabancı bankalardan ziyade TL likidite sıkışıklığının artacağı beklentisiyle yerli bankaların satış tarafında olduklarını görüyoruz. TCMB’nin para politikası setinin etkin olabilmesi için TL likiditesinin daha da kısılması söz konusu, bu da faizlerde yüksek seyrin bir süre daha süreceğinin işareti.