Denizbank İşletme ve Tarım Bankacılığından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, ellerinde gelişmekte olan yörelerle ilgili 100 milyon avroluk kaynak bulunduğunu belirterek, ''İstanbul'da her şey elimizin altında. Atatürk, devrimi İstanbul'da başlatmamış, Anadolu'dan başlatmış. Biz de bu yıl ve önümüzdeki dönemde Anadolu'daki KOBİ'lere ağırlık vereceğiz'' dedi.
Sun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, topladıkları her 100 lira mevduatın 120 lirasını kredi olarak verdiklerini, 100 lira mevduatın üzerine sermaye koyduklarını, ayrıca yurt dışından topladıkları kaynağı da kredi olarak sağladıklarını söyledi.
Denizbank'ın KOBİ kredilerini geçen yıl yüzde 50'nin üzerinde büyüttüğünü, nakdi/gayri nakdi olarak baktıklarında 2010 yılı içinde 1 milyar dolara yakın kaynak aktarımı gerçekleştirdiklerini ifade eden Sun, 200 binin üzerinde aktif KOBİ müşterileri bulunduğunu, toplam nakdi TL KOBİ kredilerinden aldıkları payın yüzde 3,5 civarında olduğunu, bunu hızla büyütmek istediklerini bildirdi.
''VİRAJI GÖRDÜĞÜMÜZDE TABİİ Kİ YAVAŞLIYORUZ''
KOBİ kredilerinde bu yıl yüzde 40 civarında büyüme hedeflediklerini belirten Sun, şunları dile getirdi:
''Frene niye basalım ki? 505 tane şubemiz var. Geçen sene 80 şube açtık. Bu şubelerin kredi müşterisi, para kazanması lazım. KOBİ kredilerinde bilançosu, teminatları iyi olduğu halde müşteriye 'Kusura bakma müşteri, biz kredilerde bu sene büyüyeceğimiz kadar büyüdük' veya 'kredilerde çok hızlı gidiyoruz, artık daha fazla kredi veremem' mi diyeceğiz. Bizi kredi vermekten ne alıkoyar? Geleceğe ilişkin verdiğimiz kredilerin dönüşünde problem görürsek, daha temkinli olmaya başlarız. Biz Denizbank olarak zaten vitesi hiçbir zaman 5'ten 1'e almadık. Ani hareketler yapmadık. 5. vitesle giderken en fazla 4'e, sonra 3'e almışızdır. Ardından herkesten önce de 5. vitese takmışızdır. Biz virajı gördüğümüzde tabii ki biraz yavaşlıyoruz.''
Önümüzdeki dönemde ihracatçı KOBİ'lere ve Anadolu'ya ağırlık vereceklerini ifade eden Sun, ''İstanbul'da her şey elimizin altında. Atatürk devrimi İstanbul'da başlatmamış, Anadolu'dan başlatmış. Biz de bu yıl ve önümüzdeki dönemde Anadolu'daki KOBİ'lere ağırlık vereceğiz. Gelişmekte olan yörelerle ilgili 100 milyon avroluk kaynak var. Bunu olabildiğince, ne kadar kullandırabiliyorsak kullandıracağız. Van, Tokat, Çorum, Sivas, Ağrı, Iğdır için... Buralardaki KOBİ'ler için özel kredi programları oluşturuyoruz. Bu kredi programlarını KOBİ'lere sunacağız. Bu aralar sahaya çıkacağız. Anlaşmaları imzalandı. Şimdiye kadar ihmal edilen bölgelere gitmek istiyoruz'' şeklinde konuştu.
''TARIM ÇALIŞANLARIMIZ 4X4 ARAZİ ARACI GİBİ''
Denizbank'ın tarım kredilerine de değinen Sun, 2003'den bu yana tarım kredilerinin toplam bankacılık kredilerinden aldığı payın 24 kat büyüdüğünü, buna rağmen toplam sektörde krediler içindeki tarım kredilerinin aldığı payın düştüğünü, bunun diğer kredi türlerinin çok hızlı büyümesinden kaynaklandığını söyledi.
Kamu bankası hariç Denizbank'ın şu anda tarım kredilerindeki payının yüzde 20-22'lere kadar çıktığını, kredilendirdikleri 270 binin üzerinde üretici çiftçi müşterileri bulunduğunu kaydeden Sun, her yıl banka olarak 1,1 milyar lira civarında tarım kredisi açtıklarını bildirdi.
Alınan son kararlarla bankacılık sektöründeki maliyet artışının tarım kredilerine de faiz artırımı şeklinde yansıyacağına dikkati çeken Sun, bunun minimal düzeyde olacağını ifade etti.
Tarımın bir ülke için öneminin altını çizen Sun, şunları kaydetti:
''Türkiye'de otomotiv, makine, elektronik sektörleri tabii ki oldukça güçlü ve önemli. Ama televizyon yiyerek, lastik yiyerek hayatınızı sürdüremezsiniz. Bundan dolayı tarımın finanse edilmesi sosyal bir sorumluluk. Biz Denizbank olarak 2003'te ağzımıza bir su aldık 9 milyon liralık bir krediyle... Herkes bizimle dalga geçti. 'Ne yapıyorsunuz, çiftçiye kredi mi verilir? Batar bunlar, geri alamazsınız' diye... Hala da soruyorlar, 'para batırdınız mı' diye... Evet batırdık. Biz biliyorduk bunu. Hamama giren terler. Biz biliyorduk yangın olduğunu, ama 9 milyon lira ile başladık. Bu 50'ye, 100'e çıktı. Üst yönetimin tam desteği var. Elimizi değil, kolumuzu taşın altına koyduk. Bizim çalışanlarımız gündüz şubede çalışıyor, akşamları kahveye gidip eksik evrak tamamlıyor, bir şeyler anlatıyorlar. Bizim tarım birimlerinde çalışanlarımız 4x4 arazi aracı gibi... Her koşulda karda, kışta çalışıyorlar.''
Yazdır