"Eksen kayması" ve "Yeni Osmanlı" kavramını icat eden medya baronunun yeni hedef tahtası Türkiye ekonomisi oldu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile 2009 yılındaki Davos Zirvesi'nde yaşadığı 'One Minute' tartışmasının ardından uluslararası medya organlarının bir kısmı Türkiye'ye olan bakış açısını değiştirdi. Bir taraftan AB üyesi olmak için reformları aralıksız sürdüren, diğer yandan kendi mali politikasını oluşturarak Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yardımını geri çeviren Türkiye, önce 'eksen kayması' iddiaları ile uluslararası medyada tartışmaya itildi sonra da "bölgesinde imparatorluk ruhunu yeniden canlandırıyor" benzetmesine hedef oldu. Özellikle son iki yılda Türkiye aleyhine yapılan yayınların kaynağında bir isim ön plana çıkıyor. Dünyanın dört bir yanında yüzlerce medya organına sahip olan ve Yahudi lobisine olan yakınlığı ile tanınan Avustralya kökenli ABD'li medya devi Rupert Murdoch. Aralarında Wall Street Journal (WSJ), The Times, New York Post, Fox gibi çeşitli gazete, TV, dergi ve internet yayınını kontrol eden Murdoch'ın medya organları, Türkiye'nin son dönemdeki performasına karşın yayımlanan haber analizlerinde çok da objektif olmayan bir tutum sergiliyor. Söz konusu tutum, "Murdoch'ın Türkiye ile ilgili ticari beklentileri mi var?" sorusunu akıllara getiriyor.
BÜYÜKELÇİLİK TEPKİ GÖSTERDİ
WSJ'de geçtiğimiz yıl yayımlanan 'Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkinin sona ermeye başladığı' yönündeki yanlı haber Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'ni bile harekete geçirdi. Gazeteye sert tepki gösteren büyükelçilik, objektif bir bakış açısından uzak olarak kaleme alınan analiz habere karşın WSJ'ye yanıt gönderdi. Büyükelçilik açıklamasında, Türkiye ve İsrail'in tarihi dostlukları bulunduğunu ve İsrail'i ilk tanıyan devletlerden biri olduğunu vurguladı.
WSJ'nin son dönemde yayımlanan haber başlıkları çarpıcı
"TÜRKİYE'NİN düşük enflasyon kutlaması tam göründüğü gibi değil" (3 Şubat 2011)
"TÜRKİYE riske açık" (31 Ocak 2011)
"TÜRKİYE'NİN cari açığındaki genişleme çılgınca" (14 Ocak 2011)
"TÜRKİYE'NİN finansal bilmecesi" (17 Aralık 2010)
Hedefte Türkiye ekonomisi var
Son dönemde başta Wall Street Journal (WSJ) gazetesi olmak üzere Rupert Murdoch'ın sahibi olduğu medya organlarında çıkan haberlere göz atıldığında içerik ve başlıklar dikkat çekici. 17 Aralık 2010 tarihli WSJ'nin haberinde "Türkiye'nin finansal bilmecesi" başlığı kullanılırken, göstergelerdeki olumlu gelişmelere karşın Türk ekonomisinin inişli çıkışlı bir sürece gireceği belirtiliyor. Merkez Bankası ve ekonomi kurmaylarının aldığı bazı kararlar ise 'kumar' olarak yorumlanıyor.
Yorum ve analizler tek taraflı
Rupert Murdoch'ın sahip olduğu medya organlarının son dönemlerde yaptığı analiz adı altındaki haber ve yorumlara bakılınca ilk etapta Türkiye'ye övgü olarak yorumlanabilecek haberler, yaratılan tartışma sonucu farklı platformlarda daha sonra aleyhine çevriliyor. Başta IMF ve Dünya Bankası olmak üzere Türkiye ekonomisine karşın tarihi itirafların geldiği bir dönemde Murdoch medyası Türkiye'nin özellikle ekonomi politikalarını hedef tahtası haline getiriyor.
Rupert Murdoch kimdir?
Avustralya doğumlu ABD'li medya devi Rupert Murdoch (80), bünyesinde onlarca gazete, dergi, internet ve TV bulunduran News Corporation'ın başkan ve CEO'luk görevini yürütüyor. Aralarında Türkiye'nin de (Fox TV) yer aldığı pek çok ülkede medya organlarına sahip olan Murdoch, Forbes Dergisi'nin 2010 yılındaki 'Dünyanın en zengin milyarderleri' listesinde 6.3 milyar dolar ile 117'nci sırada yer aldı. Murdoch, ABD'de medya sahibi olabilmek için mevzuat gereği 1985'de ABD vatandaşlığına geçti. Murdoch, başta ABD, İngiltere ve Avustralya olmak üzere farklı ülkelerde etkin politikacılarla kapalı kapılar ardındaki buluşmaları ile de tanınıyor.
İRFAN DONAT - SABAH
Yazdır