Yazdır

Ne oldu vergi reformu?

Tarih: 03 Şubat 2011 - 09:00

'Vergi reformunun yolu bağımsız bir vergi denetim kurumunun kurulmasından geçiyor.'

Bölgemizde yangın çıktı. Tunus’tan Mısır’a oradan Yemen’e kadar bütün Ortadoğu ayaklandı. Türkiye bu çevrede bir istikrar adası gibi duruyor. Bunun nedeni yıllardır sürdürülen reformlar ve son yıllarda atılan önemli adımlar. Türkiye bu disiplini sürdürdüğü sürece bu bölgede istikrar adası olmaya ve bölgeye örnek oluşturmaya devam edecek. Bu disiplini sürdürebilmek için yapısal reformlar alanındaki eksiklerimizi hızla tamamlamamız gerekiyor.
Yapısal reform denildiğinde kim ne anlar bilemiyorum ama ben en önce vergi reformunu anlıyorum. Gelişmiş ekonomilerin vergi sistemi toplam vergi yükü içinde dolaysız vergilerin yüzde 55-60’a, dolaylı vergilerin ise yüzde 40–45’i oranında ağırlığa sahip bulunuyor. Türk vergi sistemi ise tam tersine dolaylı vergilerin yüzde 65, dolaysız vergilerin yüzde 45 ağırlığa sahip olduğu çarpık bir yapı içinde bulunuyor. Bu yapının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bir biçime girmesi gerekiyor. Dolaysız vergilerin ağırlıkta olacağı bir sistem yaratabilmek için her şeyden önce vergi denetimini etkin hale getirmek gerekiyor. Onun içindir ki bizde ne zaman vergi reformu dense akla ilk önce vergi denetimi reformu geliyor.
Denetim etkin değil
Türkiye’de vergi denetimi yeterince etkin değil. Bunun nedenini denetçilerde aramak hatalı bir yaklaşım. Çünkü biliyoruz ki Maliye Bakanlığı’nın denetim elemanları ekonomi, işletme, kamu maliyesi, hukuk gibi dallarda eğitim gören öğrencilerin en iyileri arasından seçiliyor. Öyleyse bu kişileri iyi yönlendiremeyen bir sistem var ortada. Sistemin etkin işlemesi için vergi denetimi yetkisinin bağımsız bir kurumda toplanması gerekli. Başka ülkelerde bağımsız olmamasını bize örnek göstermek doğru değil. Örneğin ABD’de gelir idaresi ve vergi denetimi (IRS) Hazine’ye bağlı. Ne var ki orada dışarıdan birilerinin bu idareyi ve denetim biçimini yönlendirmek gibi bir gelenek yok. Oysa bizde var. Geçmişte vergi denetiminin bir cezalandırma mekanizması gibi kullanıldığı fazlasıyla öne sürüldü ve hiç kimse bunun gerçek olmadığına ilişkin doyurucu bir yanıt veremedi. Bu tür yaklaşımlar vergi denetiminin siyasal amaçlı kullanılabildiği izlenimi yaratıyor. Bu izlenimin gerçek olması şart değil, o izlenimin yaratılması bile vergi denetimine gölge düşürüyor. Türkiye, kamu maliyesinde sağladığı disiplini ileri taşımak için vergi reformunu yapmak ve vergi denetimini etkinleştirmek zorundadır. Aksi takdirde kayıtdışı ekonomiyi kayda sokmak için gerekli denetimleri tam olarak yapamayacak ve sistemi dolaylı vergilerden dolaysız vergilere dönüştüremeyecektir.
Üç birim denetliyor
Maliye Bakanlığı’nda münhasıran vergi denetimiyle uğraşan üç birim var: Hesap uzmanları, gelirler kontrolörleri ve vergi denetmenleri. Her biri çok değerli elemanlara sahip olan bu birimlerin bir araya getirilmesi gerekiyor. Maliye Bakanlığı’nda bu birimlerin dışında maliye müfettişleri öteki denetim işlevlerinin yanı sıra vergi denetimi yetkisi de taşıyorlar. Reformun ilk adımı olarak bağımsız bir vergi denetim kurumu kurulmalı, bu üç birim bu çatı altında eşit koşullarda bir araya getirilmeli, maliye müfettişlerinden isteyenler de bir defaya özgü olarak bu kuruma girme hakkına sahip olmalı. Kuruma geçenlere sağlanacak eşitlik statüsü, iç çekişmeleri gidermek için çok önemli. Bu kurum, özerk bütçeli olmalı ve elemanlarına yüksek ücret vermeli. Aksi takdirde bu elemanları bu görevde uzun süre tutmak mümkün olmuyor.
Kısacası, vergi reformunun yolu bağımsız bir vergi denetim kurumu kurulmasından geçiyor.

MAHFİ EĞİLMEZ - RADİKAL

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/ne-oldu-vergi-reformu/301023