Enerji Bakanlığı Müsteşarı Kilci, zaman zaman nükleer santral konusunda kendileriyle temas eden yatırımcı gruplar olduğunu belirterek, "Yeni nükleer santral için görüşmeler yapmamız gerekir. Biz Türkiye´nin 4 artı 4 nükleer reaktörle sınırlı kalmasını öngörmüyoruz" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, Türkiye´nin sadece Mersin Akkuyu ve Sinop´taki santrallerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Çin´in 450 tane nükleer enerji reaktör projesi var. Bizim o denli projemiz olmamakla birlikte en az 20 nükleer enerji reaktörünün 2030 yılına kadar devreye girebilmesi idealimiz var. Resmi programa dönüşmemekle birlikte, bu bizim hedefimiz" dedi.
Enerji ihtiyacının yaklaşık yarısını doğalgaza dayalı santrallerden üreten Türkiye, arz güvenliği ve çeşitliliği için nükleer santralleri devreye sokmayı hedefliyor. İlk nükleer santralinin yapımı için Rusya ile anlaşma sağlayan Türkiye, ikinci santral için Japonya ile müzakerelerini sürdürüyor.
Nükleer santral için çok önceden belirlenmiş iki saha olan Akkuyu ve Sinop´ta halen çalışmaların devam ettiğini kaydeden Kilci, şöyle devam etti: "Mersin´de Ruslar proje şirketini kurdular. Çok yakın zamanda sahada jeolojik çalışmalara başlayacaklar. Hızlı çalıştıklarını görüyoruz. Kamu otoriteleri olarak proje şirketinin çalışmalarına katkı sağlıyor, yol gösteriyor ve yardımcı oluyoruz... Ruslar İstanbul´da yaptıkları toplantıda Türk şirketlerini ve müteahhitlerini davet ettiler. Bu projenin inşaatında kaçınılmaz olarak ciddi ölçüde yerel kaynakların yerel yatırımcıların kullanılması ve istihdam edilmesi söz konusu olacak. Kim yaparsa yapsın, zorlama olsun olmasın, böyle.
Önemli bazı işlerin, teknoloji gerektiren işlerin, yerli yatırımcılar, müteahhitler, işçiler tarafından yapılması yönünde anlaşmamıza da koyduğumuz bir madde söz konusu. Biz bunun takipçisi olacağız. Burada bazı öncelikler söz konusu olabilir. Yöre halkının istihdamının bizim açımızdan büyük önemi var. Bu konuda bazı telkinlerimiz olacak. Bizim insanımızın bunu öğrenmesi açısından önemli. Bu bir başlangıç."
AGRESİF BİR HEDEF BELİRLEDİK
Japon Toshiba ve Japon hükümeti ile Sinop´ta nükleer santral yapımına ilişkin görüşmelere bir aydan bu yana devam ettiklerini, bunun Güney Kore ile olan sürecin sonuçlanmamasının ardından başladığını ifade eden Kilci, "Bu görüşme sürecinde çok değişik ülke ve firmalardan bazı yaklaşımlar görüyoruz. Gerek diplomatik etik gerek ilkeli davranma açısından Japonya ile görüşmeler sürerken, başka hiçbir teklifi, değerlendirme ve müzakereye almıyoruz. Bu görüşme olumsuz sonuçlanırsa ancak onlarla görüşebileceğimizi söylüyoruz" dedi.
Japonya ile Mart ayı sonuna kadar görüşmeleri tamamlayıp, anlaşmaları hazır hale getirmeyi amaçladıklarını kaydeden Kilci, "Bu biraz agresif hedef olmakla birlikte bunun için çalışıyoruz" diye konuştu.
Japon bir heyetin Türkiye´de bulunduğunu ve çalışmalara devam ettiğini ifade eden Kilci, şöyle konuştu: "Şu ana kadar çalışmaların seyrinden çok memnunuz. Nükleer santralden önce iki ülkenin nükleer enerji alanında yapması gereken birkaç işlem daha var. Nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanımı ve bilgi paylaşımına ilişkin anlaşmalar var. Onlarla ilgili süreç bugünlerde tamamlanacak... Kamu payı olacak ya da olmayacak diye bir yaklaşımımız yok. Buna son aşamada karar vereceğiz."
YENİ SANTRAL Mİ?
Kilci, zaman zaman gelip, nükleer santral konusunda kendileriyle temas eden yatırımcı gruplar olduğunu, bunlarla görüşmelerinin şu aşamada mümkün olmadığını, Japonya ile süreci tamamladıklarında ancak görüşebileceklerini söylediklerini vurgulayan Kilci, "Hemen ardından mutlaka yeni nükleer santral için görüşmeler yapmamız gerekir. Biz Türkiye´nin 4 artı 4 nükleer reaktörle sınırlı kalmasını öngörmüyoruz" diye konuştu.
"Bu çalışmaların modalitesi farklı olabilir; bu konuda hem kendimizi eğitmemiz hem de dünyayı daha iyi tanımamız lazım. Modeller birbirinin aynısı olmak zorunda değil ama nükleer santralde öyle bir noktaya gelmeliyiz ki, bütün riski özel sektör tarafından üstlenilerek inşaa edilebilsin" diyen Kilci, bunun çok uzun bir süreç olduğunu, önümüzdeki yılların en önemli gündem maddesinin nükleer enerji olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye´nin nükleer santraller konusunda son derece geç kaldığını kaydeden Kilci, şöyle devam etti: "Ermenistan sınırımızın 15 km ilerisinde nükleer santral var. Türkiye için, enerji arz güvenliği için nükleer santral çok büyük ihtiyaç. Neredeyse emisyon oranları sıfıra yakın. Deniz suyunu tekrar kullanıp, sıcak suyla denizdeki canlılara zarar verme potansiyeli de artık yeni teknolojilerle söz konusu bile değil. Gelişen teknolojilerle kaza ihtimalinin yok olma noktasına geldiğini görüyoruz. Türkiye nükleer enerjiyi kullanmalı."
Yazdır