Yazdır

İşte Denizbank'ın başarısının formülü

Tarih: 31 Ocak 2011 - 08:38

Denizbank Finansal Hizmetler Grup Başkanı Hakan Ateş, "Biz her zaman halkla, KOBİ´lerle, çiftçilerle omuz omuza olduk" dedi

Denizbank Finansal Hizmetler Grup Başkanı Hakan Ateş, "2010 Türkiye ekonomisi açısından güzel bir yıldı. Ülkemiz, krizde en iyi çıkışı yapan atlet oldu. Dünya ise perişan. Adamlar ağlıyor" dedi
Dünya bankacılık devleri arasında yer alan 33 bankanın sahibi Dexia´nın 10 kişilik beyin takımında yer alan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Yeni Asır´a açıklamalar yaptı. Tarişbank´ın mirasına da sahip çıktıklarını, 505 şubelerinden 73´ünün Ege Bölgesi´nde olduğunu dile getiren Ateş, bu bölgeye hizmet vermekten büyük keyif aldıklarını kaydetti.
Bankacılık sektöründe 10 bin denizci ve bin kaptan ile hizmet sunduklarını ifade eden Ateş, 2011´de de Denizbank´ı daha iyi noktalara getirmek için çalıştıklarını vurguladı. Türkiye´nin 2010
yılındaki büyüme rakamının yüzde 8 olacağını anlatan Ateş, krizde altın bir fırsat yakaladıklarını ve krizden en iyi çıkan atlet olduklarını belirtti. Global krizin dünyada çağ değiştirdiğini dile
getiren Ateş, Türkiye´nin kriz sürecini de çok iyi yönettiğine işaret etti.
Ateş şunları söyledi:
"2010 yılı Türkiye bankacılığı açısından güzel bir yıldı. Dünya ise perişan. Ağlıyor adamlar. Dünyada tabii 2008-2009 krizinin etkileri sürüyor. Artık kriz bankaları ve kurumları aştı. Ülkelerin
batıp batmayacağı konuşuluyor. 30-40 yıllık sürelerde yeniden yapılandırma gibi birtakım projeler konuşuluyor. Almanya, bu işten galip çıktı. Onlar hala verimli, hala dünya ihracat şampiyonu. İşçilik
maliyetlerini yüzde 1 azaltmışlar. Almanya ile Yunanistan arasında yüzde 30 işçilik farkı oluşmuş durumda. Almanya şu anda ittifakın vurucu gücü oldu.
Biz 81. banka olarak ekonomik hayata başladık. 2001 krizinden Sonra 35 banka ortadan kalktı. Şimdi yola katılım bankaları ile birlikte 49 banka olarak devam ediyoruz. Bankalar kah fona devredildi kah birleşti. Bizim toksit asitimiz hazine bonolarıydı. Herkes pozisyon açıp, oradan elini derine daldırabildiği kadar hazine bonusu alıp, vadeye kadar bekleyip, üstüne oturup, aldığı faizlerle
bankacılık yapıyorum sanıyordu. Esas itibariyle bunun bankacılık olmadığını biz başından beri biliyorduk. Krizde bile kar açıklayabilen birkaç bankadan biriydik. Devlet kamu bankalarını kurtardı. Özel bankaları da destekledi. Yoksa ortalıkta bir banka bile kalmazdı. Biz her zaman halkla, KOBİ´lerle, çiftçilerle omuz omuza olduk. Onun için de ne hazine bonosu aldık ne de pozisyon açtık. Herkes olmayan dövizini satıp hazine bonosu aldığında biz olan likitlerimizi kredi olarak piyasaya akıttık. Bankaların yapması gerekeni yaptık. Henüz ergenlik çağındayız. Bizim şu anda da yüzde 120 kredi mevduat oranımız var. Alınan bütün mevduatı krediye plase etmişiz. Üstüne yurtdışında
aldığımız kaynağı kredi olarak sunmuşuz.
2011 büyüme yılı olacak. Bankacılık en az yüzde 20´nin üzerinde büyüyecek. Ekonomiyi soğutmak için Merkez Bankası´nın bazı tedbirleri var. Bu bizim açımızdan hoş şeyler değil. Aracılık maliyetlerimizi artırıyor. Bu yıl yüzde 5´in üzerinde büyüme olur. Seçim yılı olmasına rağmen mali politikalarda çok büyük bir genişleme de yok. Faizden sağlanan tasarruf harcama olarak yatırım tarafından kullanıyor ama zaten her iktidar döneminde de bu olur. 2010 yılında bir milyonun
üzerinde iş yaratıldı. Bu çok önemli bir şey. Geleceği daha da iyi görüyorum."

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/iste-denizbankin-basarisinin-formulu/300674