Yazdır

Dexia hiç kâr transfer etmedi

Tarih: 07 Ocak 2011 - 09:27

Denizbank'ın 14 yıldır dümeninde bulunan Hakan Ateş, banka olarak kârlarını yurtdışına transfer etmediklerini söyledi

Zorlu Holding'in, 1997 yılında özelleştirme kapsamında bünyesine kattığı banka, 2001 krizinde ayakta kalmayı başararak hızlı büyümesiyle dikkatleri üzerine çekmişti. 2002 yılında Tarişbank'ı alan Denizbank, 2006 yılında 3 milyar 250 milyon dolar karşılığında Belçikalı Dexia grubuna satılmıştı. Yabancıların yoğun ilgisi ardından satın alınan Türk bankalarının kârlarının yurtdışına transfer edildiğine dair tartışmalar başladı. Ahmet Zorlu'nun Denizbank'ın başına getirdiği ve Dexia döneminde de üst yöneticiliğe devam eden Hakan Ateş, bugüne kadar elde edilen gelirden 1 kuruşun bile yurtdışına çıkarılmadığını kaydetti. Bilakis merkezin krizde üstün performans gösteren bankanın yeni yatırımlara girmesi durumunda finansman sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Dexia'nın Denizbank'ı piyasa değerinin 4,7 katına satın aldığını kaydeden Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, bunun üzerine Dexia'nın krize kadar da çok uzun vadeli krediler sağladığını belirtti. Zaman'a açıklamalarda bulunan Ateş, Dexia'nın ilişkilerini kullanarak Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası, Avrupa Fonları ve Fransız Kalkınma Ajansı gibi yerlerden çok ciddi fonlar aldıklarını vurguladı. Ateş, "Bunlarla enerji verimliliği projeleri, tarım ve KOBİ'lere çok ucuz makul maliyetli fonları sağladık. Bu arada Dexia, sermaye artırdı ve 1 lira kâr payı da transfer etmedi. Belçika'ya 1 kör kuruş ödemişliğimiz yok." dedi. Başta Irak, Suriye ve İran olmak üzere çevre ülkelerde fırsat aradıklarını bildiren Ateş, Dexia'nin Üst Yöneticisi Pierre Mariani'den buralara yatırım kararı alınması durumunda sermaye gönderme sözü aldığını belirtti.
Türkiye'nin yaşadığı 2001 krizinde batan bankaların şubelerini alarak güçlenen Denizbank, 2008'deki küresel krizde de yüksek kârlara ulaşınca Dexia'nın vazgeçemediği iştiraki konumuna geldi. Ateş, Belçikalı vergi mükelleflerinin krizde Dexia'dan Denizbank'ın satılmamasını istediğini ancak işlemin gerçekleşmediğini şu şekilde anlattı: "Bu Pierre Mariani'nin başarısıdır. Kendisi bana 'Avrupa Komisyonu'nda Denizbank'ı sat diye ısrar ettiler. Ben de ölümü çiğnemeden asla cevabını verdim' dedi." Mariani'nin, Türkiye'de ilk satın alma yapan bankacı olduğu bilgisini veren Ateş, Paribas adına TEB'in yüzde 50'sini Ali Nuri Çolakoğlu'ndan satın almasının Mariani'nin Türkiye'ye olan inancını gösterdiğini ifade etti. Bankacılıkta büyümek için çalışmalar yapan Denizbank, diğer taraftan sigorta iştiraklerini 2011'de elden çıkaracak. Bu konuda Merrill Lynch ve Bank of America'ya satışla ilgili görevlendirme yaptıklarını belirten Ateş, "İlgililere bilgi gönderdik. Yurtiçi ve yurtdışında birçok talibimiz var. Sadece Türkiye'de herhangi bir bankayla ilgisi olan sigorta kuruluşlarını sürece dâhil etmeyeceğiz." dedi.
İKİ YILDIR HERKESİN GÖZÜ KÂRIMIZDA
Dexia, Denizbank'ı satın aldıktan sonra bankanın stratejisini, ismini ve yönetim kadrosunu değiştirmedi. 2006'da genel müdür olan Hakan Ateş, yetkileri genişletilerek finansal hizmetler grubu başkanlığına getirilmişti. 14 yıldır Denizbank'ın üst yönetiminde yer alan Hakan Ateş, Dexia'nın inovasyondan sorumlu yönetim kurulu üyeliğine atanmıştı. Dünya çapında faaliyet gösteren bir finans kurumunun yönetim kurulunda yer alan ilk Türk bankacı olan Ateş, görevin resmileşmesi için hâlâ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) izin beklediklerinin altını çizerek "Beni bu konuda ilk tebrik eden BDDK Başkanı Tevfik Bilgin Bey oldu. Cuma günü kuruldan karar çıktı. Pazar günü Tevfik Bey aradı." dedi. Belçika'nın kendilerinden teknoloji beklediklerini belirten Hakan Ateş, yönetime nasıl bir katkıda bulunacağını bilmediğini ancak böyle bir görevle dünya politikası ile ilgili yaklaşımı yakından göreceğini bildirdi. Ateş, haftalık yapılan toplantıların ayda ikisine bizzat katılacak. Diğerlerine de video konferans yöntemiyle iştirak edecek. Kurulu oluşturanların tamamının ana dili Fransızca olmasına rağmen Ateş'in katıldığı toplantılarda İngilizce konuşulacak.
Türk bankacılığının henüz emekleme seviyesinde olduğunu anlatan Ateş, "Banka deyince kasadaki mevduat bizim paramız zannediliyor. İki yıl yüksek kâr elde ettik; kimsenin dilinden düşmüyor, herkes nasıl olsa da bu parayı ellerinden alsak diye bakıyor. Dükkân sahipleri bile normal esnafa verdiğinin 2�3 katı kira istiyor. Ekonomi ısındı, ama çözüm bankalar üzerinden olmamalı." dedi. Türkiye'nin en büyük 4 bankası 81 milyar dolar piyasa değerine sahipken dünyada 10. sıradaki Brezilyalı Uni Banco'nun 103 milyar dolarlık değeri olduğunu kaydeden Hakan Ateş, "Bizde kaldıraç 7,5, Avrupa'da 20. Daha gidecek yerimiz var." şeklinde konuştu.
KOSGEB'in KOBİ'lere yönelik hibe kredilerinde ilk gün kredilerin yüzde 80'ini Garanti ve Ziraat Bankası'nın dağıttığını anlatan Ateş, bu işin iyi yürütülemediğini öne sürdü. Bu krediler için birçok hazırlık yaptıklarını dile getiren Hakan Ateş, şunları söyledi: "Hibe kredilerde bir gün önceden şifresiz girileceği söylendi. Gidip internet kafelerden girilebiliyorken bizim şubelerden girilemiyor gibi bir durum çıktı. Garanti ve Ziraat bütün girişleri yapabilmiş ama biz yapamadık. Çoğunu onlar alınca KOSGEB için hazırladığımız reklâm da rafa kalktı."
Türkiye'de tarımın yanında enerji, altyapı, eğitim, sağlık, turizm ve denizcilik gibi birçok alana finansman sağladıkları bilgisini veren Ateş, Türkiye'deki futbol kulüplerinin de en büyük finansman sağlayıcısı olduklarını dile getirdi. Denizbank, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un yanına Bursaspor ve Eskişehirspor'u da dahil ederek 350 milyon dolar kredi sağladı. Trabzonspor ve Fenerbahçe'yi halka açan finans kurumu da olan bankanın halihazırda 200 milyon doların üzerinde tahsil edeceği kredi var. Şu an bütün kulüplerin yönetimlerinin çok iyi olduğunu vurgulayan Ateş, Aziz Yıldırım ile ilgili de güldüren bir anısını şu sözlerle anlattı: "Aziz Başkan'la kredi görüşmesine gittiğimde 'Hangi takımlısın?' diye sordu. Ben 'Galatasaraylıyım' deyince 'Aaa, bir de utanmadan söylüyor.' diye espri yaptı." Gelecek ay, Beşiktaş Bonus da çıkaracaklarını kaydeden Ateş, esprili bir şekilde, "Kulüp, stada kartla alacağız derse Çarşı'nın karşı olmasından endişe ediyoruz." diye konuştu.
Kredi kartı kullanıcılarının çoğu aidattan şikâyetçi değil
Küresel krizde kredi kartı batıkları artınca kart aidatları tekrar tartışma konusu oldu. Verilen hizmete karşılık kart aidatlarının çok olmadığını iddia eden Hakan Ateş, 45 milyon kredi kartı olmasının bunun delili olduğunu belirterek, kart sahiplerinin çoğunun aidattan şikâyetçi olmadığına dikkat çekti. Kredi kartı mağduriyetleri konusunda da konuşan üst yönetici, "Kredi kartı affında 200 bin kart sahibi sorunluydu. Faizi silip anaparayı takside bağlamak istedik. Ama bunların sadece 4'te 1'i teklifi kabul etti. Ayrıca biz sisteme bakarak devamlı minimum ödeyene bile kendimiz gidip krediyle kapatalım, siz düşük faizli krediyi ödeyin, teklifinde bulunuyoruz." açıklamasını yaptı.
Ahmet Bey'e, 'Patron burası hâlâ senin' diyorum
Zorlu Holding'in patronu Ahmet Zorlu'nun, en kıymetli müşterilerinden olduğunu belirten Hakan Ateş, "Ben onu gördüğümde 'Patron burası hâlâ senin bankan' diyorum." şeklinde konuştu. Türkiye'nin değerlerini parlatan herkese finansman sağlayacaklarının altını çizen Ateş, "Akın İpek, altın madeni yatırımı için bize geldi. Kredisini 10 dakikada onayladık. Şimdi sırf benim bildiğim rezerv 10 milyon onsun üzerinde. Bu, Türkiye'nin değeri. Bunlar toprağın altında duruyor, biz üstünde işsiziz. Bu olmasın." dedi.

TURHAN BOZKURT, SERKAN ŞAHİN - ZAMAN

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/dexia-hic-kar-transfer-etmedi/298640