Yazdır

Türkiye ekonomisinin riskleri

Tarih: 04 Ocak 2011 - 11:41

Başkent Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Şenol Babuşçu Finansgundem için yazdı

Ekonomi yönetimi finansal istikrara yönelik en önemli riski cari açığın büyümesi olarak görüyor ve cari açığın kontrol altında  tutulmasına yönelik önlemler almaya çalışıyor. 
Ekonomi 2011 yılında tahminlerden daha fazla büyüdüğü taktirde, bir
taraftan ithalatın artış hızı yüksek gerçekleşirken, diğer taraftan ihracatın aynı hızla büyümemesi sözkonusu olacağından, cari açık beklenenden daha yüksek olacaktır.
Ekonominin soğutulması yani büyümenin tahminlerin üzerine çıkmaması için, ekonomi yönetimi son dönemde talebi azaltıcı bir takım önlemler almış bulunmaktadır. Bu önlemler daha çok bankacılık sektörüne  yönelik olup, kredi arz ve talebini daraltıcı yöndedir.
Nitekim, TC Merkez Bankası tarafından yapılan bir çalışmaya göre 2011 yılında kredilerdeki büyüme % 20 olduğunda, cari açık/GSYİH oranı % 3,3 , % 25 olduğunda cari açık/GSYİH oranı % 5,4 , % 30 olduğunda cari açık/GSYİH oranı % 7,5 ve % 35 olduğunda cari açık/GSYİH oranı % 9,6 
olarak gerçekleşecektir. Diğer bir ifade ile kredi büyümesindeki her % 5 puanlık artış cari açığın GSYİH'ya oranını 2,1 puan artırmaktadır. 
Bu kapsamda son dönemde ekonomi yönetimi tarafından alınan temel önlemler şunlardır: 
-Tüketici ve taşıt kredilerinde KKDF % 10'dan % 15'e yükseltilmiştir.
-Zorunlu karşılık oranları artırılmıştır. 
-Konut kredilerinde kredi tutarı konutun ekspertiz değerinin % 75'i, ticari gayrimenkullerde kredi tutarı gayrimenkulun ekspertiz değerinin % 50'si ile sınırlandırılmıştır. 
-Kredi kartlarında asgari ödeme tutarı %20'den kademeli olarak % 40'a yükseltilmiştir. Bu önlemler sonucunda beklenen talep daralması olmayıp, büyüme ve cari açık tahminlerin üzerinde gerçekleşirse, olası bir kriz durumunda en önemli risk bankacılık sektörü bilançolarındaki vade uyumsuzluğudur. Bankalar bugün itibariyle ortalama 45 gün vade ile borçlanmakta, ortalama 18 ay vade ile borç vermektedir. Bu durumda olası bir faiz yükselmesi, bankacılık sektöründe ciddi zararların oluşmasına neden olabilecektir. Bu nedenle ekonomi yönetimi bankaları uzun vadeli kaynaklara yönlendirmek amacıyla vade uyumsuzluğunu giderici şu önlemleri almıştır: 
1.Zorunlu karşılık oranlarını kademeli olarak belirlemiş, uzun vadeli mevduatı teşvik etmek için daha düşük zorunlu karşılık oranı saptamıştır. 
2.Tahvillerde gelir vergisi stopaj oranlarını uzun vadeli olanlarda daha düşük olmak üzere kademeli olarak belirlemiştir. 
Ekonomi yönetiminin bu politikalarının başarılı olması ve cari açığın kontrol altına alınması, bankaların bu politikalara beklenen şekilde tepki verip vermemesine bağlıdır. Bankalar artan maliyetleri karşısında kredi faizlerini artırarak kredi hacmini dolaylı olarak
sınırlandırırsa, ekonomi yönetimi amacına ulaşmış olup, ek önlem almaya ihtiyaç uymayabilecektir. 
Ancak bankalar kar marjlarından taviz vererek beklenen tepkiyi vermezse, ekonomi yönetimi daha ileri adımlar atmak zorunda kalacaktır. Son gelişmeler göstermektedir ki, önümüzdeki günlerde yeni önlemler alınacaktır. Alınacak olan olası önlemler şunlar olabilir:
1.Döviz mevduatı hesaplarında da zorunlu karşılık oranlarının vadeye göre kademelendirilerek, kısa vadeli döviz mevduatlarında daha yüksek olmak üzere artırılması, 
2.Tüketici kredilerinde vadenin (24 ay olabilir) ve kredi limitinin (aylık gelirin belli bir katı -12 katı olabilir) sınırlandırılması, 
3.Taşıt kredilerinde vadenin (48-60 ay olabilir) ve kredi limitinin (taşıt bedelinin belli oranı - % 75 
olabilir) sınırlandırılması, 
4.Bankaların uzun vadeli ipotekli borç senedi ve varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) ihracının teşvik edilmesi. 
Ekonomi yönetimi cari açığı sınırlayıcı önlemlerde seçim nedeni ile maliye politikası araçlarını kullanmayıp, para politikası araçlarını kullanacağı mesajını açık olarak vermektedir. 2010 yılında kredi genişlemesi özel bankalarda % 25, kamu bankalarında % 35 , bankacılık sektöründe ise % 30 gerçekleşirken, kamu bankalarının kredi arzını sınırlamaması ilginçtir. Yine KOSGEB kredileri ile kredi hacmi yaratması da üzerinde durulması gereken önemli konulardandır. > 
Dr. Şenol BABUŞCU
Başkent Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Bankacılık ve Finans
Bölümü Öğretim Üyesi 
e-mail: [email protected]

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/turkiye-ekonomisinin-riskleri/298331