Özel bir haber kanalında yapılan röportajda, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, bankaların 2011 yılı için öngördüğü % 25’lik kredi genişlemesi hedefine ait gelişimin aynı zamanda kredilerin milli gelire oranı olarak da takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Diğer bir ifadeyle, % 25’lik hedefe yönelik olarak, ekonominin genel büyüme performansına göre esnek bir yaklaşımın sergilenebileceğinin işaretini vermiş oldu. Milli gelir gelişiminin gözönüne alınmasıyla, bankacılık sisteminin kredi büyümesinin sürdürülebilir olması hedefleniyor. Ayrıca, alınan önlemlerin de kredi genişlemesi konusunda gerekli sonuçları vereceğine yönelik güvenli bir tutum sergilendi.
Öte yandan, alınan önlemlerinin yeterli gelmemesi durumunda, swap işlemlerine de zorunlu karşılık uygulanabileceği belirtildi.
Şimdiye kadar alınan önlemlerle kısa vadeli döviz çıkışı yaşandığı kaydedildi. Bundan sonraki süreçte, uzun vadeli girişlerin artırılmasının hedeflendiği belirtildi.
20 Ocak’ta yapılacak PPK toplantısı ile ilgili olarak, faiz ve faiz dışı enstrümanlara yönelik karar tamamen o zamana kadar toplanacak verilere göre belirlenecek. Dolayısıyla bu süreçte, özellikle kredi genişlemesi ve cari açığa yönelik gelişmeler kritik unsur olacak.
Son dönemde alınan önlemlerin yeni not artırımı olasılığı ile ilgili ilişkisine yönelik olarak, kredi kuruluşlarından hali hazırda böyle bir sinyal alınmadığı; ancak reformların sürmesi durumunda yeni not artırımı kararının verilmesinin beklendiği belirtildi.
Sonuç olarak, özellikle kredi genişlemesi konusunda güvenli ve uzlaşmacı tutum piyasalarda kısa vadede azalan tansiyonu destekleyecek gibi duruyor.
Destek Menkul
Yazdır