Türk bankacılığının başarılı yöneticileri, dünyanın en önemli finans gruplarının yönetim kadrolarına atanmaya başladı. Bunun son örneği, DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’in, en önemli finans gruplarından olup dünyada 33 bankası olan Dexia Grubu’nun yönetim komitesine atanması. Daha birkaç yıl öncesine kadar Türkiye ve Türk bankacılık sistemine mesafeli davranan kimi uluslararası reyting kuruluşları ve dünya devi bankalar, 2008 krizi ile birlikte neye uğradıklarını anlamadan bir gecede yok oldular, ama bizim bankacılık sektörü göz doldurmaya başladı. Bunun da en önemli göstergesi, 2001 krizinden ders alan Türk bankacılık sektörünün 2008 krizinde gösterdiği performans ve devletten hiçbir mali kaynak almadan krizi atlatması oldu.
Türk bankacılık sektörünü yakın takibe alan dünyanın en önemli finans grupları Türk bankacılık sektöründeki başarılı isimlerini izlemeye aldı. 1997 yılında sadece bir “izin” belgesi ile bankacılık sektörüne sıfırdan başlayan DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, kısa bir sürede DenizBank’ı Türkiye’nin en önemli bankaları arasına sokmayı başardığı için Belçika orijinli Dexia Grubu 2 milyar dolarla bu bankayı Türk girişimci Ahmet Nazif Zorlu’dan satın almıştı. Zorlu da o para ile Özelleştirme İdaresi’nden yaklaşık 1 milyar dolara Karayolları arazisini satın aldı ve şu anda İstanbul’un en büyük alışveriş merkezi, otel ve rezidans inşaatını yaparak ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’in bu başarısı ve 10 yıllık kısa bir süre içinde genel müdürlüğünü yaptığı bankayı sınıf atlayan bir konuma getirmesi, Türk bankacılığının başarılı bir noktada olması Dexia yönetimini harekete geçirdi. Dexia yönetimi geçen hafta sonunda bir açıklama yaparak, Türk bankacı Hakan Ateş’i 2010 yılının üçüncü çeyreğinde 600 milyar euro’luk aktif büyüklüğüne sahip dünyanın 27. ve Avrupa’nın 16. büyük finans grubu olan Dexia’nın Yönetim Komiyesi üyeliğine seçtiğini bildirdi. Hakan Ateş’in bu başarısı Türk bankacılık sistemine duyulan güvenin de işareti olarak algılanmalı.
Türk Bankacılarına ilgi
Türk bankaları ve bu bankaları yöneten yöneticilerin dünya bankacılık sektörünün ilgi alanına girmiş olması Türk ekonomisinin ve bankacılığının geldiği noktayı gösteriyor. Hakan Ateş‘in Denizbank Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra, Dexia grubunun da Yönetim Komitesinde görev yapacak olmasından bir Türk olarak gurur duydum. Hakan Ateş’i telefonla arayıp tebrik ettim. Hakan Ateş, 40 derece ateşle evde yatıyordu. Mütevazı kimliği ile konuşmaya devam eden Ateş, kendisinden çok Türk bankacılık sektörü adına mutluydu. Ateş, “Bu başarı sadece benim değil, Türk bankacılık sektörünün başarısıdır. Ancak beni bu noktaya taşıyan DenizBank’taki mesai arkadaşlarımdır” dedi. Ben de, dünya bankacılık sektöründe önemli bir yeri olan Dexia finans grubunun yönetim kademesinde görev alan Hakan Ateş’i kutluyor, başarılar diliyor ve Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren diğer bankacılarımızın da başına diyorum.
Benzin istasyonlarındaki promosyon gideri fiyatlara yansıtılamaz mı?
EPDK Başkanı Hasan Köktaş, geçen hafta yaptığı bir açıklama ile, bundan böyle benzin istasyonlarında promosyon amaçlı temizlik maddeleri ve eşantiyonların dağıtılmasının yasaklandığını bildirdi. EPDK Başkanı Köktaş’ı kutlarım. Uzun zamandan beri bu rezaleti takip ediyor ve neden ses çıkarılmadığını da söyleyip duruyordum.
Dağıtım şirketleri, müşteriyi kendilerine çekmek için değişik promosyonlar dağıtıyordu. Ben de, madem promosyonlara bu kadar para veriyorlar, bunu yapacaklarına promosyon maliyeti benzin veya mazot alanın faturasından düşürseler daha iyi olmaz mı diyordum. İşte EPDK Başkanı bu uygulamayı başlattı.
Bundan böyle, dağıtım şirketleri, müşteri kazanmak için eşantiyon dağıtamayacaklar. Madem müşteri kazanmak istiyorsunuz, vereceğiniz eşantiyon kadar fiyatınızı aşağı çekin. EPDK’nın bu kararını destekliyorum ve kendilerini tebrik ediyorum.
Aydın Ayaydın/Vatan
Yazdır