İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Cumhuriyet devrimlerinin önemini vurgulayarak, ''Bugün biz her ne yapıyorsak, eğitimimizle, çağdaş yaşama ayak uydurmamızla, hepsini bu uluslararası anlamdaki gücümüze borçluyuz. Onun da başında bence devrimler geliyor ve bilhassa da burada harf devrimi önemli'' dedi.
Özince, 19. Kalite Kongresi'nde ''Atatürk ve Girişimcilik'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Osmanlı döneminde Müslüman ve Türk unsurunun meşrutiyetle birlikte ticari hayata girdiğini, ancak toplu sermaye girişimlerinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu söyledi.
Finansın yapıldığı yer olan Galata'nın Cumhuriyet dönemine kadar yabancı bankaların denetiminde olduğunu ifade eden Özince, ''Osmanlı Bankası gibi kuruluşlar en ele gelen bankalarımız. Girişimcimiz olsa bunlar destekleyecek. Fakat bunların da daha ziyade kendi iştiraklerini desteklediklerini görüyoruz. Bunlar çeşitli konularda, imtiyazlara, yani kapitülasyonlara sahip kuruluşları finanse ediyorlar'' dedi.
Bunu da gayet doğal olarak yaptıklarına işaret eden Özince, ''Çünkü en garantili işi bu imtiyaza sahip kuruluşlar yapıyor. Örneğin demiryolu yaptınız, Osmanlı devleti size kar garantisi veriyor. Böyle kar garantisi olan işi bankacılar niye sevmesin? Bizim de şu anda bankacılık olarak en sevdiğimiz işler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin garanti belgeli enerji yatırımları... Netice itibariyle Osmanlı döneminde girişimcilik alanında bazı gayretler hayata geçirilmeye çalışılıyorsa da burada ele gelecek başarılı bir sonuç olmadığı görülür'' diye konuştu.
Ersin Özince, Türkiye'de girişimciliğin cumhuriyet döneminde daha ziyade zirai ve ticari anlamda başlayarak gelişmesine en çok, medeni kanunun, hukuk devrimlerinin imkan tanıdığını belirtti.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında KKTC'de mülkiyet sorunuyla ilgili bir toplantı yaptıklarını anımsatan Özince, ''Çaba şu, uluslararası hukukun kabul edeceği tarzda Kuzey Kıbrıs'taki toprak sorununu çözmemiz lazım. Bunun finansman yönüyle de bankacılık ilgileniyor. Peki uluslararası hukuk toprak alanına lazım mı? Pek tabii ki lazım. Sermaye birikimi, girişim böyle başlayacak, mülkiyeti bir kere böyle tanımlayacaksınız. Maalesef Cumhuriyet öncesi dönemde uluslararası anlamda kabul görecek bir mülkiyet ve hatta medeni haklarla ilgili kısıtlar var'' şeklinde konuştu.
-''2001 KRİZİNDE ÇOK ENDİŞELENDİM''-
Türkiye'de ilk radyo kurulduğunda yüzde 60 İş Bankası, yüzde 30 Anadolu Ajansı, geri kalan yüzde 10'un da 3 kişiye ait olduğunu anlatan Özince, şunları kaydetti:
''İş Bankası o özel teşebbüsün büyük hissedarı, peki İş Bankası kimin? Diyoruz ki Atatürk kurdu, hatta bazen istismar ediliyor, deniyor ki 'CHP'nin bankası vesaire...' Ki ilginç, İş Bankası şöyle kuruluyor, 1 milyon lira sermaye, 250 bin lirası Atatürk'ün Osmanlı Bankası'ndaki hesabından. 1 milyon lira sermayenin 250 binini Atatürk koyuyor, bu hala CHP'nin temsil ettiği Atatürk payları, 750 bin lirasını Celal Bayar halktan kişilerden taahhüt ediyor. Netice itibariyle banka daima özel olarak kalıyor.''
Girişimci olmak için iyi çalışmak, bilimle uğraşmak, bilgili olmak gerektiğine işaret eden Özince, Atatürk'ün ''Benim manevi mirasım bilimdir'' sözünü hatırlattı.
2001 krizinde çok endişelendiğini, ''battık'' diye düşündüğünü söyleyen Özince, ''Cumhuriyet İktisat Tarihi kitabını yazan, Boğaziçi Üniversitesi'nde de öğretim üyeliği yapmış olan Prof. Dr. Oktay Yenal, İş Bankası'nda yönetim kurulu üyesiydi. Kendisiyle konuşurken dedim 'hocam biz battık mı?', dedi ki (Ersin Bey, ülkeler batmaz ama alçaktan sürünmenin de haddi yoktur)... Nitekim bu yaşadığımız krizde de 100 milyon insan açlık sınırının altına indi ve bunların hiç birisi krizin çıktığı ülkelerde değil. Bunlar tsunamiyi yiyenlerdi'' dedi.
-''SADECE HARF DEVRİMİ TÜRKİYE'YE 50 SENE KAZANDIRDI''-
Oktay Yenal'ın 2001'de ''Cumhuriyet devrimlerinin, en büyük rakibimiz olacak Çin ve Hindistan'a karşı Türkiye'ye en az bir 50 sene kazandırmış olduğunu bilmeliyiz'' dediğini belirten Özince, sadece harf devriminin Türkiye'ye 50 sene kazandırdığını belirtti.
Özince, ''Çinli arkadaşlarımız da var, derlerdi ki (bizim bir çocuğumuzun tam anlamıyla Çince'yi anlayabilmesi 12 yaşına kadar ancak bir eğitim sürecinde mümkün olabilir) Takdir edersiniz ki bugün biz her ne yapıyorsak, eğitimimizle, çağdaş yaşama ayak uydurmamızla, hepsini bu uluslararası anlamdaki gücümüze borçluyuz. Onun da başında bence devrimler geliyor ve bilhassa da burada harf devrimi önemli. Bugün bankacı olarak birçok Türk Cumhuriyetleri, tüm Arap ülkeleri, her gezdiğimiz yerde, İngilizce ve Latin alfabesini esasında konuşuyoruz'' dedi.
Özince, büyük girişimci olan Atatürk'ü ölüm yıldönümünde saygıyla andığını sözlerine ekledi.
Yazdır