Yazdır
Kasım ayının ilk haftası ekonomilerde son yılların belki de en kritik kararlarının alınacağı, dünya siyasetinde yeni bir sayfanın açılacağı bir hafta olacak.
Önümüzdeki hafta salı günü ABD Başkanı Obama'nın güvenoylaması niteliğinden de öte önem atfedilen kongre seçimleri var. Seçimlerin iki açıdan önemi büyük. Birincisi ABD ekonomisini yakından ilgilendiren reformların akıbeti, ikincisi dünya siyasetinde yeni bir gerilim sürecine yol açabilecek meclis yapısının ortaya çıkma durumu. Obama'nın son aylarda ekonomideki gidişatın etkisiyle uğradığı prestij kaybının Kongre seçimlerinde Cumhuriyetçilerin zafer kazanma ihtimalini artırdığı söyleniyor. 100 üyeli Senato'da 37 senatör değişecek. Eğer Cumhuriyetçiler on yeni sandalye kazanırsa dünya siyaseti için yeni bir dönem başlayabilir. Aynı şekilde 435 üyenin tamamen değişeceği Temsilciler Meclisi'nde 39 Cumhuriyetçi daha seçilirse Başkan kararlarında bundan sonra yalnız kalacak demek olacağından ekonomide ve siyasette ABD ve dünya için yeni bir döneme geçilecektir.
Bir başka önemli gelişme de çarşamba akşamı ABD Merkez Bankası'nın alacağı kararlar olacaktır. Piyasalarda aylardır olumlu bir etki yapan FED tahvil alım programı ile ilgili söylentiler nihayet bulacak. Belki de FED son iki yılın en önemli kararına imza atarak dünya piyasalarının 2010 yılı son çeyreği dahil olmak üzere 2011 yılını kapsayacak bir şekilde ya hayal kırıklığına yol açacak ya da hedge fonlara "rahat olun, arkanızdayım" mesajını vererek beklentilerin de ötesinde bir tahvil alım programı sunacak.
Tabii bir de haftanın son işlem günü açıklanacak tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerini de unutmamak gerekir. Bu kritik önemdeki gelişmelerden başta borsa olmak üzere döviz fiyatları, emtia piyasaları ve faiz oranları da kesinlikle etkilenecektir. Zira piyasalardaki son algılamalarda üçüncü çeyrek bilançolarının geride kalması, düzeltme beklentilerinin ön plana çıkarılması ve FED'in piyasalarda hayal kırıklığı oluşturacak kararlara imza atabileceği endişeleriyle aşağı yönlü hareketler bekleniyor.
ABD seçimlerinde dünya siyasetinde belirsizliğe yol açabilecek düzeyde bir sonucun çıkması halinde özellikle Başkan Obama'nın göreve başladığı 2009 yılının başından bu yana oluşan iyimserliğin tersine dönme ihtimalini yüksek görüyorum. Obama'nın elini kolunu bağlayacak bir sonuç piyasalar için olduğu kadar dünya siyaseti için de farklı ve gergin bir dönemin başlaması anlamına gelecektir.
Geçen hafta ünlü fon yöneticisi Mark Mobius, İMKB endeksi için bazı tespitlerde bulundu. Yıl sonuna kadar yüzde 15-20 civarında bir düzeltme beklediğini söyledi. Önceki hafta dolar bazında tarihi bir rekor kıran endeks bu açıklamaların ardından satışlarla karşılaştı ve 71 bin puan seviyesinden 67 bin puana kadar geriledi. Eğer Mobius'un öngörüsü gerçekleşirse endeksin, 60 bin puanın da altına gerilemesi mümkün gözüküyor. Bazıları Mobius'un açıklamalarına kızdı belki ama kapalı kapılar ardında zaten bu yıllardır oynanan bir oyun, Mobius belki de yatırımcıları bu durum öncesi uyarmış oldu.
Geçen hafta da bilançolar sonrası gelecek kâr satışlarına dikkat çekmiştik. İlk uyarı düşüşleri gerçekleşti. Konsolide olmayan şirket kârlarının gelmesinin ardından şimdi de kritik haftadaki gelişmeler satışların derinleşip derinleşmeyeceğini gösterecek.
Teknik göstergeler satış baskısının bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Kasım ayındaki uzun tatil öncesi düzeltme hareketi başlarsa nereye kadar sürebilir? Endeks 71 bin puan aşılmadığı müddetçe aşağı baskılara maruz kalabilir. Bu durumda 66 bin ve 64 bin en muhtemel düzeltme noktalarıdır. 58 bin ise korkulan düzeltme noktasıdır. Bu düzeltme hareketinin ardından endeks yeni bir yükseliş hareketine başlayabilir.
Paritenin seyrini FED'in tahvil kararı belirleyecek
Ana başlıkta belirttiğimiz gibi kasım ayının ilk haftası dünya piyasaları için önemli. Gelişmekte olan piyasalar için son iki yılın en önemli kararlarının alınacağı bir hafta olacak. ABD Doları neden son iki aydır düşüyor? Bunun sebebi gayet açık. Yaklaşık iki ay önce ABD merkez bankası FED ekonomideki zayıflığı önlemek, açıkça konuşmak gerekirse yeni bir çöküşün önünü kesmek için tahvil alarak piyasalara destek kararı verdi. Bu karar sonrası dolar, Euro ve yen başta olmak üzere para birimleri karşısında hızla eridi. Borsalarda doların bollaşacak olmasından dolayı hedge fon alımları hızlanırken emtia piyasalarında çok önemli artışlar gözlendi. İşte bu noktada Euro/dolar paritesi 1,25 seviyesinden 1,4157'e kadar yükseldi. Şimdi kritik karar aşamasındayız. Dağ fare doğurup FED tahvil alımlarında hayal kırıklığına yol açtığı takdirde ABD Doları hızla değer kazanacak; parite 1,33-1,26 aralığına gidecek ya da FED beklentilerin de üstünde bir tahvil alım programı açıklayarak yeni bir iyimser dalgaya yol açıp doları kaderiyle baş başa bırakacak. Çarşamba günü belki de ABD Kongre seçimlerinden bile önemli olan FED toplantısında bakalım hangi yönde karar alına
SELİM IŞIKLAR-ZAMAN