Garanti Masters Özel Bankacılık’ın davetlisi olarak İstanbul’a gelen Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (Institute of International Finance - IIF) uzmanları, global finans piyasalarındaki son gelişmeleri, yatırımcıları ve kurumları bekleyen olasılıkları tartıştı. “Global Toparlanma Arayışı: Ekonomilerde Büyüme Senaryoları ve Finansal Piyasalara Etkisi” konulu konferansta, IIF Başkan Vekili ve Baş Ekonomisti Philip Suttle, IIF Başkan Vekili ve Danışmanı Hung Tran ve JP Morgan Global Emtia Grubu Avrupa Enerji Araştırma Bölüm Başkanı David Martin birer sunum yaptı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere “Garanti Masters’ın finans piyasalarında uzman, deneyimli müşteri ilişkileri yöneticileri, müşterilerimizin finansal hedeflerine, ihtiyaçlarına ve yaklaşımlarına özel ürün ve hizmetler tasarlıyor. Bu konferansı da yine aynı anlayışla, müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu konulara ve beklentilerine uygun olarak tasarladılar. Müşterilerimizin, geleceğe dönük finansal ve ekonomik öngörüler geliştirmeye ne kadar önem verdiğini biliyoruz. Bu nedenle, konferansımızda, piyasalardaki global toparlanma arayışında, parasal genişleme politikalarının ikinci yılındaki olası riskleri, büyüme senaryolarını ve gelişmekte olan ülkelere etkilerini tartıştık. Önümüzdeki dönemde daha da fazla öne çıkacağını düşündüğümüz enerji piyasası ve petrol fiyatlarının yanı sıra ekonomik toparlanmaya etkileriyle ilgili beklentileri inceledik.” dedi. IIF Başkan Vekili ve Baş Ekonomisti Philip Suttle, “Global Toparlanma Sürecinin Neresindeyiz?” başlıklı sunumunda, parasal genişleme politikalarının ikinci yılında olası riskler ve 3-5 yıllık global ekonomik görünümün nasıl olabileceğini aktardı. Suttle, “Önümüzdeki süreçte, ekonomilerde global anlamda parasal genişleme devam edecek. Hisse fiyatlarının, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, yükselişini koruyacağının ve arz yönlü kısıtların da etkisiyle emtia fiyatlarındaki artışın süreceğinin sinyalleri veriliyor. Global toparlanma sürecinde, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değerlenme baskısı altında kalmayı sürdüreceği gözleniyor. Özellikle G3 ülkelerinin (ABD, Avrupa ve Japonya) bono faizlerinin sürecin sonunda kaçınılmaz olarak yükselmesi bekleniyor.” dedi. IIF Başkan Vekili ve Danışmanı Hung Tran, “Uluslararası Finansal Piyasaları Neler Bekliyor?” başlıklı sunumunda, piyasalardaki oynaklığı ve getirdiği riskleri çözümleyerek, günümüz koşullarında en uygun yatırım fırsatlarını anlattı. Tran, “Dünya bankacılık sektöründe yaşanan sermaye eksikliği ve fonlama ihtiyacından dolayı birçok gelişmiş ülkenin risk primlerinin yükseldiğini görüyoruz. Bu durumdaki Avrupa ülkelerinde yükselen bono faizleri nedeniyle borç seviyeleri hızla artıyor. Öte yandan, gelişmekte olan ülkelere özel sermaye girişlerinin artmasıyla, bu ülkelerdeki bono faizleri ile gelişmiş ülke bono faizleri arasındaki fark kapanıyor. Bu bağlamda, gelişmekte olan piyasalar, göreceli olarak iyi performans sergilemeye devam ediyor. Ancak, birçok ülkenin bu konuda aldığı önlemler maalesef birbiriyle koordineli değil. Koordinasyon eksikliği, yakın gelecekte ticari savaşlara neden olabilecek büyük sorunlara yol açabilir. Zaten istediğimiz seviyelere ulaşmayan büyüme oranlarını olumsuz yönde etkileyebilecek durumlara yol açmamak için reform sürecinde global uyum sağlanması şart.” dedi. JP Morgan Global Emtia Grubu Avrupa Enerji Araştırma Bölüm Başkanı David Martin ise “Enerji Sektörü ve Petrol” başlıklı sunumunda, petrol fiyatının piyasalara ve ekonomik toparlanmaya etkilerini irdeleyerek, “Global ve özellikle gelişmekte olan ülkeler kaynaklı talep gücü, Avrupa’daki krizin hız kaybetmesi, petrol üretim sektöründeki istikrar ve FED’in parasal genişlemeye gitme ihtimalinin artması global petrol talepleri hakkındaki tahminlerimizde önemli oranda yukarı yönlü düzeltmeye gitmemize yol açtı. 2011 yılı için petrol fiyatı tahminimizi, 80 dolardan 85 dolara yükselttik. Piyasada büyük bir arz açığının olduğu görülürse ve OPEC arzı artırma konusunda isteksiz kalırsa, fiyat üzerinde baskı oluşabilir.” dedi.