'Doğu'ya yatırım için istikrar şart'
Tarih: 23 Eylül 2010 - 07:56
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bölgeye yatırım yapılması için ekonomik ve siyasi istikrara ihtiyaç olduğunu vurguladı
İş Bankası tarafından düzenlenen İşle Buluşmalar toplantısı bu kez Vanda yapılırken, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bölgeye yatırım yapılması için Gönül ister demekle birlikte, öncelikle ekonomik ve siyasi istikrara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Özince, İran ve Irakın ticari potansiyeli yüksek komşu ülkeler olduğuna dikkat çekti.
VANda düzenlenen İşle Buluşmalar toplantısında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bölgeye yatırım yapılması için öncelikle iktisadi ve siyasi istikrara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Özince, Yatırım için muhakkak olabildiğince iktisadi ve siyasi istikrar lazım. Bunu sağlamada en fazla işadamları bir birimize güvenmeliyiz. Ülkemizin bu köşesi toplam nüfusu 100 milyonu geçen iki komşumuz İran ve Irak en büyük ticaret potansiyeli taşıyan komşularımızdır dedi.
Birbirimize güvenmeliyiz
Vanın 600 milyonun üzerinde mevduat 900 milyonun üzerinde kredi hacmi bulunduğunu söyleyen Ersin Özince, şöyle konuştu: Aslında her ikisinin de daha çok büyüyeceği kanaatindeyim. Gönül, kredi ile ilgili tercihin de kalkınmaya, istihdama dönük, yatırım ağırlıklı kredilere yönelmesini ister. Tabii gönül ister deyince, yatırım için muhakkak olabildiğince iktisadi ve siyasi istikrar lazım. Bunu da sağlamada en fazla işadamları bir birimize güvenmeliyiz diye düşünüyorum. Eğer bunu sağlayabilirsek, ülkemizin bu köşesi toplam nüfusu 100 milyonu geçen iki komşumuz İran ve Irak ki, her iki ülke petrol, doğalgaz, nüfus, her ne şekilde alırsanız alın en büyük ticaret potansiyeli taşıyan komşularımızdır. Türkiye´nin geleceğinde özellikle yakın ticari ilişkiler açısından en büyük potansiyel burda.
Biraz gayret etmek lazım
Ersin Özince, Irak´ın istikrar bulduktan sonra en çabuk reform yapan ülke olmasını umduklarını anlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: Mutlaka Irakın istikrarında da bizim ticari ilişkilerimizle etkili olabileceğini düşünüyorum. Her iki ülkenin gerek İranın gerek Irakın bizim turizm sektörümüzü nasıl etkilediği malumunuz. Keza, yarın umut ediyorum, yöremize barış gelirse adına ne derseniz deyin ister, `Büyük Ortadoğu´, ister `Küçük Ortadoğu´ deyin, bu ticari ilişkiler özellikle gaz ticareti geliştikçe buna bağlı. Pek çok sanayi, bu yörede gelişmek durumunda. Başta gübre sanayi olmak üzere biliyorsunuz gazın bir çok yan sanayiler yaratma imkanı var. Bütün ihtiyacımız olan istikrar. istikrarı da yakalamamız için bir az gayret etmemiz lazım.
İş Bankası 200 binin üzerinde bireysel hissedarı olan bir banka
GENEL müdürlüğünü yaptığı İş Bankası´nın sahipleri üzerinde çeşitli değerlendirmeler olduğuna dikkat çeken Ersin Özince, bu konuda şu noktalara vugru yaptı: Bazıları `devlet bankası´ zanneder, kimisi Atatürk hissesinden dolayı CHP ile ilinti kurar. Ama fırsat elime geçmişken söyleyeyim, İş Bankası, Cumhuriyet kuruluşu ve devlete ait olmayan ve misyonu, görevi özel sektörü desteklemek olan yani ticari bankacılık alanında değil, bütün varlığıyla özel teşebbüsü desteklemek amacıyla kurulmuştur. Kurucusu da bizzat Cumhuriyet´in kurucusu Atatürk´tür. İlk genel Müdürü 3´üncü Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar olan bir kuruluş. Daima da kolektif sermaye mantığıyla yönetilmiştir. Yani bugün İş Bankası´nın 200 binin üzerinde bireysel hissedarı vardır. İş Bankası grubunda cam grubu firmaları vardır. Bunları da kattığınızda 500 bin civarında küçük hissedarı vardır.
Atatürk vasiyetiyle İş Bankası yönetiminin CHP´ye bırakıldığını ancak, gelirinin bırakılmadığını hatırlatan Özince, sözlerine şöyle devam etti: Atatürk, kendi el yazısıyla yazdığı vasiyetinde geliri `Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu alacak´ demiş. Ve o nedenle de o hisseden pek el değiştirme imkanı bulamamış. Zaten Atatürk vasiyetiyle bırakılmış bir hisseyi satmak da mümkün değil. Ama geliri yok. Eğer bankanın yönetimi kimin elinde diye sorarsanız; biz çalışanlarda, emeklilerde. Biz yaklaşık 45-46 bin kişiyiz.
Barış ekonomik zenginlik yaratır
İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan ise Kafkasya ve Ortadoğu coğrafyasında sağlanacak bir barışın, Doğu Anadolu ve Van için ciddi ekonomik zenginlik alanı yaratacağına inandığını belirtti. Sınır ticaretinin bölge ekonomisinin can damarlarından birini oluşturduğuna dikkat çeken Bahçıvan, şöyle konuştu: Sınırlarımızın dışında barışı aramak kadar, ülkemizin içinde de barışı korumak ve geliştirmek büyük önem taşıyor. Ülkemiz, bugüne kadar bu alanda önüne konulan tehlikeleri büyük bedeller ödese de, atlatmayı başardığı için, gelecek adına bu konuda umutlu olmamız gerektiği düşüncesindeyim. Ekonomik refahın ülke genelinde dengeli paylaşımı toplumsal barış ve huzur açısından büyük önem taşıyor. Bu bölgede yıllardır süren yoksulluk, yaşanan birçok olumsuzluğa zemin hazırladı. Bu konuda her şeyi devletten beklemek haksızlık olur. Hepimizin üzerine büyük görevler düştüğünü açık yüreklilikle ifade ediyorum. 1071den beri Anadolu topraklarında birlikte yaşayan insanlar olarak geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de acı ve sevinçlerimize ortak olma şuurunu korumamız gerektiğine inanıyorum.
Van turizmden pay almaya çalışıyor
TÜRKİYE Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Barut, 2009 yılı itibariyle turizmi tek düşmeyen ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: Turizm, ülkemiz ve diğer ülkelerde de en kolay en ucuz istihdam yaratan sektördür. Bu istihdam yıllık 20 bin kişi anlamına gelmektedir. Türkiye´ye gelen her turist yeni bir işyeri açmayı teşvik etmektedir. Yine turizm en kolay kalkınmayı en hızlı sağlayan sektördür. Türkiye´de 54 sektöre destek vermektedir. Bizi Van´da sevindiren bir nokta da Anadolu´daki diğer iller gibi turizmden pay alma çabasıdır. Van geçtiğimiz yıllarda son derece aktif bir şekilde turizme asılmaktadır. Buda bizi oldukça memnun etmektedir.
Tarım stratejik sektör olacak
Birleşmiş Milletler Gıda ve tarım örgütü FAO raporlarına göre, tarımın geleceğin en stratejik sektörü olacağını söyleyen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan, Ülkemizde geleneksel usullere dayanan tarım, yerini modern tekniklere dayalı tarıma bırakıyor. Tarımda yaşanan bu dönüşüme, paralel olarak, Türkiyeye tarımsal üretim değeri de, giderek artmakta. 2002 yılında 23.7 milyar dolar olan tarımsal üretim değerinin 60 milyar dolara yükselmiş olması gerçekten dikkate değer önemli bir gelişmedir. Tarımda kayda değer gelişmelerden biride organik ürün üretiminde yaşanıyor. 2012 yılına kadar biyolojik tarım alanlarının oranı yüzde 3e çıkacak. İhracatın da aynı dönemde milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor dedi.
Van ekonomisi sınır kapısıyla canlanacak
ÖZELLİKLE sınır kapılarının açılması durumunda Van´ın Türkiye ekonomisinde önemli yere geleceğini belirten Van Ticaret Odası (VATSO) Başkanı Zahir Kandaşoğlu, şöyle konuştu: Dünyada çok önemli değişiklikler oluyor sınırlar kalkıyor. Bununla birlikte ticarette değişiyor. Bu rollerden biride bu hafta sonunda Akdamar Kilisesi´ndeki ayinle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Tüm dünyaya kendini tekrar ispatlamıştır. Şu anda Doğu Anadolu bölgesinde ciddi değişikler vardır. Van´da İş Bankası verilerinde 41 sırada yer almaktadır. Bu nedenle büyüklerimizin bize daha da destek vermesini bekliyoruz. Değişen dünyada bankaların önemi oldukça fazladır. Van´da bir sınır kapısı vardır buda Vandaki ticaretin hacmini
ortaya koymaktadır. Sınır kapısının tam açılması halinde ise Van Türkiye ekonomisinde önemli yerlere gelecektir. Yetkililerden sınır kapısının açılmasını bir kez daha istiyoruz.
HÜRRİYET
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/doguya-yatirim-icin-istikrar-sart/293127