Bankalar bundan 10 yıl önce öngörmüş, hesabını yapmıştı. Düşük enflasyon marjları daraltacak, verimlilik önem kazanacak. Bunun için de büyürken maliyetleri düşürmek gerekiyordu. Sonuç hiç fena olmadı. Az sayıda banka ve koca nüfusa rağmen bankalar verimli çalışmayı başardı. Bankalar önümüzdeki birkaç yılda, en az son 10 yıldaki gelişimi yakalamak niyetindi. Capital dergisi eylül sayısında bankalardaki verimlilik konusunu ele aldı. Hande Süzer’in haberine göre, bankacılar verimliliği artırmak için gider takibi yapmaya başladı. 2006 yılından itibaren pek çok bankada gider yönetimi birimi kuruldu. Ardından teknoloji projeleri başladı. Teknoloji şirketleri daha agresif pazarlama yaparak yeni ürünlerin satışını artıran uygulamalar sağladı. Müşteri profiline ve ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler veren segmentasyon çalışmaları başladı. Alternatif kanallara yatırım hız kazandı. Pek çok bankacılık işlemi bu kanallara kaydı. Bu arada şubeleşme de hız kesmedi. Ve bu sayede bankaların verimliliği son 7 yılda 2-3 kat arttı. Örneğin 2003 yılında 950 bin lira düzeyinde olan şube başına kar rakamı, 2010 yılı ilk altı alında 1 milyon 250 bin liraya yükseldi. Şube ve çalışan başına aktif büyüklük tarafında ise artış 2 katı aşıyor. 2003 sonunda şube başına aktif toplam 42 milyon lira iken bu rakam 2010 Haziran sonunda 93 milyon liraya ulaştı. Bankacılık sektöründe verimliliği işaret eden göstergeleri aşağıdaki tablodan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.


PEKİ BANKACILAR NELER SÖYLEDİ?
Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil
Maliyetler azaldı bankalar verimliliklerini artırmak için teknoloji altyapılarını yenileme gibi önlemler aldı. ATM, internet, telefon gibi alternatif dağıtım kanalları ön plana çıktı. Bu kanallar hem verimi, hem müşterilere hizmet kalitesini artırdı. Önümüzdeki dönemde de bankalar alternatif dağıtım kanalları ve CRM gibi konularda yapacakları yatırımlarla verimliliklerini artırmaya devam edecek. Böylece müşteriler de bu süreçte, gelişen teknoloji sayesinde özgür bankacılığın avantajlarından yararlanacak, ürünlerle ilgili bilgiye daha kolay erişebilecek. Bu gelişmeler işlem maliyetlerini de azaltacak.

Akbank olarak müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımızla gerek yeni ürün ve hizmet sunumları gerek maliyet avantajı/etkinliği sağlayan ürün paketleriyle çapraz satış oranımızı daha da artırmayı çalışıyoruz. Bu arada mevcut müşterilerimizle olan ilişkilerimiz de güçlendirmeye devam ediyoruz. Ürün ve dağıtım kanallarının çeşitlenmesine yönelik yaratıcı yaklaşımımızı sürüyor. Güçlendirdiğimiz CRM altyapısı sayesinde satış ekiplerimizin müşteri ihtiyaçlarını çözümleme hızlarında da artış sağladık. Yeni dönemde karlılığın artmasına katkı sağlayan yüksek marjlı ürünlerde büyümeye komisyon gelirlerinin artırılmasına ve maliyet kontrolüne yönelik aksiyonların özellikle önem vereceğiz.

NÜFUSA RAĞMEN VERİMLİ ÇALIŞIYORUZ
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin
AB’de banka başına aktif ortalaması, Türkiye’de banka başına aktif ortalamasının yaklaşık üçte biri kadar. Türkiye’de banka başına aktif büyüklüğünün fazla olması, banka sayısını görece daha az olmasından kaynaklanıyor. Ölçek ekonomisini kullanmak konusunda avantaj getiren bu durum, rekabet açısından da bir avantaj olarak görülebilir. Nitekim özkaynak karlılığı, ABD, bası AB ülkeleri, Japonya ve Kanada’nın üzerinde.

Diğer yandan Türkiye’de banka çalışanlarının toplam nüfusa oranı AB ortalamasının 2 katından daha fazla. Buradan, diğer önemli ülkelere kıyasla bankalarımızın nispeten verimli çalıştığını söylemek mümkün. Banka çalışanlarının toplam nüfusa oranına bakıldığında, Türkiye’de bu değer, AB ortalamasının 2 katından daha fazla. Bu gösterge de aslında verimlilik açısından bankalarımızın iyi durumda olduğuna işaret ediyor.

Şekerbank ise yıllar içinde verimlilik anlamında önemli gelişmeler kaydetti. Şube başına kredi rakamımız arttı. Şube ve personel başına mevduat hacmimiz ise 2002 yılına kıyasla bugün yaklaşık 3 katına yükselmiş durumda. Söz konusu hacim artışıyla birlikte aynı dönemde, çalışan sayımız da yüzde 22 oranında büyüdü.