Yazdır

Kardeşlerin rekabeti

Tarih: 27 Ağustos 2010 - 13:26

Sabancı Sabancı'ya, Ulusoy Ulusoy'a, Ülker Ülker'e, Kazancı Kazancı'ya karşı

19 Kardeş Rekabeti


Kimi aile şirketlerinde kaçınılmaz bir sondur ‘ayrılık’. Özellikle büyüyen devleşen şirketlerde ikinci, üçüncü kuşakların devreye girmesiyle, kurucular arasındaki uyum son bulabiliyor. O gün geldiğinde çocuklar kendi yollarını çizmek ister ve ayrılık kapıya dayanır. İş dünyasında, işte çoğu bu şekilde oluşmuş sayısız birbirine rakip ‘kardeş şirket’ vardır. Haksızlık etmemek lazım; bu şirketlerin bazıları da bölünmeden değil, daha baştan ayrı ayrı kurulan şirketlerden kaynaklanıyor. Nedeni ne olursa olsun, Ülker Ailesi’nden Sabancılar’a, Kazancılar’dan Ulusoylar’a kadar iş dünyasındaki kardeş rekabetinden öğrenilecek çok şey var.


LEVENT GÖKMEN / EKONOMİST

Aile işletmeleri Türkiye’nin en yaygın şirketleşme türü. Bugün ne kadar kurumsallaşsalar ve halka açık birer şirket haline gelseler de, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin bile ‘aile şirketi’ yapısı hala en güçlü şekilde korunuyor. Ne ki küçük ölçekli şirketlerde bu görüntü çok daha belirgin. Çoğu zaman bu şirketlerde ortaya çıkan aile içi uyuşmazlıklar, kardeşlerin kendilerine farklı yollar çizmesiyle son bulabiliyor. Halen iş dünyasında birbirleri ile aynı iş kolunda faaliyet göstererek, evde kardeş ama iş piyasaya gelince en çetin rekabeti birbirleriyle yapan çok sayıda aynı aile mensubu iş insanı var.

Bu ifadelerimizin son haftalardaki en somut örneği, hiç kuşkusuz Kazancı Ailesi. En son aile şirketi Aksa'yı halka arz eden Kazancı Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanvekili olan Mehmet Kazancı’nın, halka arz sırasında yaşanan derin görüş ayrılıkları nedeni ile babası Ali Metin Kazancı ve kardeşi Cemil Kazancı ile iş yaşamındaki yollarını ayırdığı öne sürüldü. Yakın zamana kadar iddiadan ibaret kalan bu ayrılığın doğrulandığına ilişkin işaretleri ise Türkiye’nin en büyük özelleştirmelerinden olan dağıtım ihaleleri sürecinde açıkça görüldü. Yanına holdingdeki bazı profesyonelleri de alarak Mehmet Emin Karamehmet ile MMEKA Makine İthalat ve Pazarlama Ticaret A.fi' yi kuran Mehmet Kazancı, Boğaziçi ve Gediz elektrik ihaleleri ile Başkent Doğalgaz dağıtım ihalelerinde kardeşi ile kıyasıya yarış içine girerek ihaleleri alması kamuoyunda geniş yer buldu.
’ 

Milyar dolarlık ihalelerde karşı karşıya gelen deyim yerinde ise birbirlerine en büyük rakip olan iki kardeşin ihale süreçlerinde hiç konuşmamaları ve birbirlerini tebrik etmemeleri de dikkatlerden kaçmadı.


Tabii birbirlerine rakip bu kardeş işletmelerinin tümü için ‘bir aile şirketinin bölünmesiyle oluşmuş’ şirketler tanımlaması yapmak doğru olmaz. Bunlardan içinde, birbirlerinden esinlenerek aynı alanda kendi şirketlerini kurmuş, işleri ayrı ama yardımlaşan kardeşler de var. Araştırmamıza takılan 19 rakip kardeş ve yaptıkları işlerdeki rekabetlerinden aldıkları yoldan öğrenilecek çok şey var.



SABANCILAR



Sakıp Sabancı’nın vefatı dönüm noktası oldu



Türkiye’nin en köklü aile şirketlerinden biri olan Sabancı Holding’de Sakıp Sabancı’nın vefatının ardından Şevket Sabancı, Sabancı Holding’den ayrılan çocukları Ali Sabancı ve Emine Kamışlı ile 2000 yılında bir girişim sermayesi şirketi olan Esas Holding’i kurmuştu. Kardeşlerden Erol Sabancı hala aktif olarak Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak Sabancı Holding’te. Sabancı Topluluğu’nun temel ilgi alanlarını finansal hizmetler, enerji, perakende, çimento, lastik, lastik takviye malzemeleri ve otomotiv oluşturuyor. Sabancı Holding’in kendi hisselerinin yanı sıra 11 iştirakinin hisseleri de İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) işlem görüyor. Holding, 2009 yılını 18 milyar 848 milyon lira ciro ile kapattı. Holding bünyesinde iştirakleri ile birlikte Akbank, Temsa, Teknosa, Enerjisa, Akçansa, Çimsa gibi 26 şirket faaliyet gösteriyor. Esas Holding ise beş ana sektörde 13 şirketi portföyünde bulunduruyor. 2008’de 1.1 milyar lira ciro yapan Esas Holding’in çalışan sayısı 3 bini aşıyor.

ÜLKER-BERKSAN

Önce soyisimler ayrıldı, sonra işler…

Merhum Asım Berksan ve Sabri Ülker, Berksan olan soyadlarını 1954'te Ülker olarak değiştirdiler. Fakat Asım Berksan 1979 yılında çocukları Selçuk ve Faruk Berksan ile birlikte yeniden Berksan soyadını aldı. 1987 yılında Asım Berksan Ülker’deki yüzde 50 hissesini kardeşi Sabri Ülker’e devrederek ayrıldı ve Kar Gıda'yı kurdu. Şirket halen Kar Yatırım ve Hizmet, Doygun Gıda, Eko Tarım Gıda, Fatih Gıda Hayvancılık, İzmir Et Entegre, Anka Tohumculuk ve Hazerfen Havacılık olmak üzere 10 şirketi ile faaliyet gösteriyor. Bugün Sabri Ülker’in oğlu Murat Ülker’in yönetiminde olan Ülker Grubu ise artık bir dünya devi konumunda. Ülker Grubu’nu çatısı altında toplayan Yıldız Holding, gıda, ambalaj, bilişim ve gayrimenkul alanlarında 17 şirket ile faaliyet gösteriyor. 15 binin üzerinde kişiye istihdam yaratıyor. Sadece bilişim ve ambalaj grubu 2009’da 1 milyar dolar ciro yaptı. Dünyaca ünlü Belçikalı çikolata markası Godiva’yı 2008 yılı Mart ayında 850 milyon dolara satın alması ise Ülker’inson yıllardaki en büyük başarılarından biri olarak kabul ediliyor.

KAZANCILAR
’ 

Enerji ihalelerinde rakip oldular
’ 

Kazancı Holding’in temelleri 1950’li yıllarda baba Ali Metin Kazancı tarafından atıldı. 1990’larda holdingleşen Kazancı Ailesi’nin ana faaliyet alanları arasında jeneratör üretimi, doğalgaz dağıtım faaliyetleri ve enerji santralleri kurulum ve işletimi bulunuyor. Holding 2000’li yıllarda tarım ve turizm alanlarında da çeşitli yatırımlar yaptı. Kazancı Holding’in enerji sektöründeki ilk yatırımı ise 1968 yılında Ali Metin Kazancı’nın Aksa adı ile kurduğu elektrikli motor fabrikasıyla gerçekleşti. 1984 yılında ilk jeneratörünü üreten Aksa Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu ve ihracatçı firması arasında yer alıyor. Üretiminin yüzde 50’sinden fazlasını ihraç eden şirketin 12 ülkede ofisleri var. Holdingin geçtiğimiz aylarda halka açtığı Aksa Enerji ise 1997 yılında kuruldu. İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500 Büyük Sanayi araştırmasında ciro bazında 79’uncu sırada yer alan Aksa Enerji’nin yönetim kurulu başkanlığını Cemil Kazancı yürütüyor.
En son Aksa'yı halka arz eden Kazancı Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanvekili olan Mehmet Kazancı, halka arz sırasında yaşanan bir kavga nedeniyle babası Ali Metin Kazancı ve kardeşi Cemil Kazancı ile ayrı düşüp geçtiğimiz aylarda grupla yollarını ayırdı. Yanına holdingdeki bazı profesyonelleri de alarak Mehmet Emin Karamehmet ile ortak olduğu MMEKA Makine İthalat ve Pazarlama Ticaret A.fi'yi kuran Mehmet Kazancı, Boğaziçi ve Gediz elektrik ihaleleri ile Başkent Doğalgaz dağıtım ihalelerinde kardeşi ile yarışarak ihaleleri aldı.


BAYRAKTARLAR
’ 

Kayseri’den çıkmadan ayrılmışlardı



Hüseyin ve İzzet Bayraktar kardeşler 1990'ların başında yollarını ayırıp Bayraktar Holding ve Bayraktarlar Holding olarak iki ayrı çatı altında şirketleştiler. Hüseyin Bayraktar’ın sahibi olduğu Bayraktar Grubu’nun temelleri 1958 yılında Kayseri’de otomotiv yedek parça ticareti girişimiyle atıldı.’  Bayraktar bugün, gayrimenkul geliştirme ve otomotiv alanlarında, ulusal ve uluslararası pazarlara yönelik olarak çalışan bir sanayi ve ticaret kuruluşu grubu. Bayraktar, 2009 yılı sonu itibariyle, iki yabancı ortaklı olmak üzere yedi şirketi, 450 milyon doları aşan cirosu ve 750 civarında çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Temelleri Kayseri’de atılan Bayraktarlar fiirketler Grubu’nda da otomotivin önemli bir yeri var. İzzet Bayraktar ailenin ithalatla tanışmasına öncülük etti. 1963 yılında şirketin merkezi Kayseri’den İstanbul’a kaydırıldı. Grup bugün 13 şirketi ile otomotivden inşaata ve turizm sektörüne kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor.

ULUSOYLAR

Çok uğraştılar ama ayrılıktan kaçamadılar
Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy tarafından 1937 yılında kurulan ve Türkiye’nin köklü şirketlerinden biri haline gelen Ulusoy Holding, aile içindeki anlaşmazlık nedeniyle 2008’de üçe bölündü. Şirketler iki kardeş Saffet Ulusoy ve Yılmaz Ulusoy ile yeğenleri Alican Ulusoy (Merhum Cemal Ulusoy’un oğlu) arasında paylaşıldı. Bu ayrılıkta otobüs grubu Saffet Ulusoy’da, turizm grubu Yılmaz Ulusoy’da, lojistik grubu da Alican Ulusoy’da kaldı. Şirkette ilk sürtüşme, kardeşlerin tekstil sektöründeki fikir ayrılıkları ile başladı. 2007 yılında satışıyla anlaşmazlık doruğa çıktı. Holding 15 Ekim 2008’de üçe bölündü. Yılmaz Ulusoy, Ulusoy Holding’ten dokuz şirket alarak ayrıldı ve 3 çocuğuyla birlikte 15 şirketli Yılmaz Ulusoy Holding’i kurdu. Merhum Cemal Ulusoy’un oğlu Alican Ulusoy, ailenin yolların ayrılmasından sonra 31 yaşında kendi holdinginin patronu oldu ve Ulusoy Holding’in lojistik sektöründe faaliyet gösteren 10 şirketini Ulusoy Uluslararası Yatırım Holding bünyesinde birleştirdi.

HATTATLAR
’ 

Üç kardeşin isimlerinden türeyen isim

HEMA Holding’in sahibi Emin,Mehmet ve Ahmet kardeşler 1982 yılında yollarını ayırmışlardı. Hema’nın ‘H’si Hattat’ı, diğer harfler ise kardeşlerin isimlerinin baş harfini ifade ediyor. ‘E’ harfi Emin Hattat’ı, ‘M’ harfi diğer kardeş Mehmet Hattat’ı, ‘A’ harfi ise Ahmet Hattat’ı anlatıyor. Ancak kardeşlerin her biri bugün Hema ismiyle ayrı işler yapıyor. Geçtiğimiz aylarda Emin Hattat, sahibi olduğu Hema Dişli’yi 100 milyon dolarlık borcu nedeniyle kapattığını açıklamıştı. Otosan, MAN, Uzel ve Arçelik gibi devlere dişli üreten şirketi kapattığını açıklayan Emin Hattat, Ankara merkezli Hema Group’un sahibi. En büyük şirketi ise Hema Dişli’ydi. Emin Hattat’ın sahibi olduğu Hema Traktör ise grup zor durumda olduğu için rölantide. Mehmet Hattat ise İstanbul merkezli Hema Endüstri’nin sahibi. ABD’li traktör devi John Deere ile mahkemelik olmasıyla yakın zamanda gündeme gelen Mehmet Hattat, daha sonra başka bir ABD’li traktör üreticisiyle ortaklığa gitti. Mehmet Hattat, her çeşit hidrolik aksam ve traktör parçaları üretiyor. Diğer kardeş Ahmet Hattat’ın ise yine ayrı olarak Hema Elektronik isimli bir şirketi var.


SEYİDOĞLULAR
’ 

Bir taraf helva ve recele, bir taraf baklavaya gitti


Gaziantepli Habeş Seyidoğlu tarafından 1950’li yılların başında kurulan Seyidoğlu markasının reçel ve helva üretimini damadı Necati Göksu, baklava üretimini ise oğlu Mustafa Seyidoğlu yürütüyor. Seyidoğlu Helva ve Reçelleri, 1990’lı yıllarda günlük 150 kilogram helva üretimi yaparken Hadımköy tesisinin devreye alınmasıyla Türkiye ve dünyanın birçok yerine ulaşan gıda devi haline geldi. 2009’da 35 milyon lira ciroya ulaşan şirket günlük 25 ton helva, 20 ton tahin ve 15 ton reçel üretimi yapıyor. Seyidoğlu Baklavaları ise Beylikdüzü’ndeki 2 bin 300 metrekare kapalı alana sahip fabrikası ile günlük 2 ton baklava üretimi ile 230 kişiye istihdam sağlıyor. Belçika’ya açılan ofis ile de Avrupa ülkelerine baklava satılması hedefleniyor.
’ 

ÖZGÖRKEYLER


Biri ambalajda, diğeri gıdada büyüyor

İzmir’in önde gelen yatırımcılarından Özgörkey Ailesi’nden Erdoğan Özgörkey merhum Nevzat Özgörkey, 1997 yılında işlerini ayırdı. İş hayatına, küçük yaşlarda motor ithalatı ile başlayan, Türkiye'nin en büyük bira kuruluşu olan Ege Biracılık’ın kurucusu olan Nevzat Özgörkey, 1967'de, Coca Cola'nın İzmir tesislerini kardeşi Erdoğan Özgörkey ile birlikte açtı. Ardından iki kardeş dev yatırımlara girişti. 1997'de kardeşi Erdoğan Özgörkey ile yollarını ayırarak, oğulları Cemal ve Armağan Özgörkey ile, gıda, baskı ve ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren Etap Endüstri ve Yatırım Holding'i kurdu. Nevzat Özgörkey, 2001 yılında, Etap Holding ve Özgörkey Holding'in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini oğlu Cemal Özgörkey'e bıraktı.’  Armağan Özgörkey hala Coca-Cola İçecek’te yönetim kurulu üyesi. Erdoğan Özgörkey ve oğullarının kurduğu Erdoğan Özgörkey Grubu, ortak oldukları Coca-Cola İçecek’deki hisselerini 1998’de satmalarının ardından tarım, dondurulmuş gıda, otomotiv ve turizm alanlarında büyüdü. Dondurulmuş gıdaya 10 yılda 100 milyon Euro yatırım yapan Erdoğan Özgörkey Grubu, 2009’da 150 milyon dolarlık ciroya ulaştı.

GÜRALLAR



Turizmde, porselenden daha büyükler

Kütahya’nın en büyük sanayicisi Güral Ailesi, 2000’de şirketlerini merhum Ali Güral’ın üç oğlu Rıza, İsmet ve Nafi Gürel’e paylaştırdı. Gürallar Artcraft, Alibey Otel, Gürallar Kiremit, Gürallar Makine, Gesnet ve Gürallar Makine Rıza Güral ile kızı Esin Güral Argat ve oğlu Erol Güral tarafından yönetiliyor. Nafi Güral’ın yönetimindeki Kütahya Porselen, Kütahya Seramik, Kütahya Ambalaj, Naturacream, Güral Sapanca Wellnes ve Kütahya’da Güral Harlek Otelleri’nin cirosu 310 milyon dolara ulaşıyor. Güral Porselen’in ortaklarından biri olan, Güral Vit şirketi bulunan İsmet Güral, Alibey Club Belek ile Alibey Premier Tekirova’nın da sahiplerinden.
’ 

ÇAPALAR
’ 

Rekabetleri, eğlence dünyasına yön veriyor
’ 

Celal ve İzzet Çapa kardeşler restoran ve gece kulübü işletmeciliği konularında birbirlerine rakip iki kardeş. İşlerini en başından beri ayrı tutan kardeşler kurdukları şirketler ile birbirlerine rakip olmayı tercih ettiler. Celal Çapa Karaköy Liman ile Park Şamdan’ın işletmeciliğini yaparken, kardeş İzzet Çapa It’s a Joke, Nahide, Al Jamal ile Al Jamal Cruise ile eğlence dünyasına hizmet veriyor.

KEFELİLER

Biri tutturdu, biri tutturamadı

İbrahim Kefeli, 31 yıllık markası Bisse’yi 2007 yılının sonunda fikir ayrılığına düştüğü kardeşi Mustafa Kefeli’ye devretmişti. Kendi adını verdiği İbrahim Kefeli markası ile Bisse’ye rakip olan, İbrahim Kefeli, kendi adını taşıyan yeni erkek giyim markasıyla ilk mağazasını Metrocity’de açmış, yurtiçi ve yurtdışında mağazalar açma hedefini açıklamıştı. Ancak hedef tutmayınca bu projeyi rafa kaldırdı. Şimdi enerji ve topraksız tarım sektörlerinde yatırım arayışı içinde. İbrahim Kefeli markası pek parlayamasa da Mustafa Kefeli’nin yönetimindeki Bisse sektörün en parlak şirketlerinden oldu.. Yılda 1 milyon adet gömlek üretimi ile dikkat çekiyor. Bisse, halen yurtdışında 18, yurtiçinde 26 mağazası ve 6 franchise ile faaliyet gösteriyor. Yeni mağazalar açıyor, özellikle yutdışında atağa hazırlanıyor.

ÇELETLER

Desa’dan ayrılıp Barmes’i kurdu
’ 

Türkiye’nin en bilinen deri giyim markalarından biri olan ve 1972 yılında kurdukları Desa’da birlikte çalışan Melih ve Mehmet Çelet Kardeşler 2003’te yollarını ayırdı. Bu ayrılığa gerekçe olarak Mehmet Çelet’in oğlu Barış Çelet’in magazin basınında çok sık yer alması gösterilmişti. Melih Çelet’te kalan Desa Deri, bugün Türkiye’de 66, yurtdışında iki mağazası ile faaliyette. Desa'dan ayrılan iki kardeşin çocukları (Semih Çelet'in oğlu Mert ile Mehmet Çelet'in oğlu Barış ve Sinan) 2002 yılında Barmes Deri'yi kurdular.

GÜNEŞLER



Hepsi tekstilde


Adıyamanlı Güneş Ailesi’nde kardeşler üç ayrı koldan şirket kurarak birbirlerine hem rakip olmuşlar, hem de ticari partner. Kemal, Uğur, Kenan, Levent ve Ayşegül kardeşler tarafından kurulan Günkar fiirketler Grubu, Sunset markası ile öne çıkarken 2009 yılında 95 milyon dolarlık ciroya ulaştı. Sunset ile dünya markası olma yolunda hızlı adımlar atan grup, 18 olan mağaza sayısını beş yıl içinde 30’a çıkarmayı hedeşiyor. Avrupa’da 250 satış noktasında da tüketicilere ulaşıyor. Güneşlerin ablaları olan Fikriye (Güneş) Onat ise oğlu Ayhan Onat ile birlikte Fashion Frends markası ile örme dış giyim üretimi yapıyor. Yaklaşık 12 milyon dolarlık cirosu olan şirketin İtalya, Almanya, Fransa ve Yunanistan’a ihracatı da bulunuyor. Gün Moda şirketi ile faaliyet gösteren Nazım Güneş ile Moda Tekstil şirketi ile faaliyet gösteren Nedim Güneş ise Günkar Tekstil’e ve konfeksiyon sektörüne fason tshirt üretimi yapıyorlar.

YEŞİLLER



Donald Trump’ın Türkiye`deki ortağı
’ 

Recep Ali Yeşil ve Mustafa Yeşil kardeşler, yaklaşık 60 yıl önce Yeşil Kundura’yı kurarak askeri bot üretmeye başladılar. Kısa sürede Türkiye’nin ve bölgenin önde gelen ayakkabı üreticisi oldular. Recep Ali Yeşil, 1987 yılında Dema Group`u kurarak kardeşiyle yollarını ayırmıştı. Halen İstanbul Büyükçekmece’deki fabrikasında üretim yapan Dema Group’un Promar isimli bir şirketi daha var. Land Rover, Camel Active ve şy London gibi dünyaca ünlü markaların distribütörlüğünü yapan grup, perakende sektöründe de faaliyet gösteriyor. Yeşil Kundura’nın sahibi merhum Mustafa Yeşil’in kızı Emel Yeşil Küçükçolak genel müdür olarak şirketin yönetiminde. Ağabeyi Engin Yeşil ise ABD’de NTera adlı bir telekom şirketinin sahibi. Ayakkabı üretimini Çorlu’daki fabrikasında sürdüren Yeşil Kundura, son dönemlerde enerji ve konut sektörlerine de yatırım yapıyor.’  Grup, İnnovia adıyla Beylikdüzü’nde 9 bin konutluk bir inşaat projesini sürdürüyor. Ortadoğu Enerji ile Kemerburgaz’da çöpten elektrik üreten grup, ABD’li emlak kralı Donald Trump’ın Türkiye`deki ortağı. Yeşil Kundura’nın cirosu yaklaşık 135 milyon lirayı buluyor.


GÜLLÜLER

Güllüoğlu tüm kardeşlere yetti

Baklava denince akla ilk gelen markalardan olan Güllüoğlu, 1949’da Karaköy’de Güllüoğlu Baklavacısı olarak Mustafa Güllü tarafından kuruldu. Mustafa Güllü’nün oğulları Nadir Güllü ve Ömer Güllü Karaköy Güllüoğlu’nu babalarıyla birlikte işletiyorlar. Diğer oğullar Faruk ve Nejat Güllü ise ayrı çalışmalar yapıyor. Nejat Güllü, hem mağazaları hem de yurtdışında yaptığı ihracatla dikkati çekiyor. Güllüoğlu markasıyla üretim ve satış yapan Faruk Güllü ise son dönemde farklı bir yapılanma içinde. Sahip olduğu Güllüoğlu mağazalarını yavaş yavaş Faruk Güllüoğlu İstanbul’a çeviren Güllü, şimdilerde sahip olduğu şirkette yeniden yapılandırma çalışmalarına başladı. Üretim, reçel ve helva ile restoran ve mağazaları üç ayrı şirket haline getirdi. Güllüoğlu Faruk Güllü mağazaları, İstanbul Aksaray ve Tekirdağ-Tekira Alışveriş Merkezi'nde açılan iki şubeyle 33'e yükseldi.

ŞANKAYALAR



Kardeş giyimde, abla perdede oynuyor


1983’ten beri Bursa’da faaliyet gösteren Yeşim Tekstil, toplam 325 bin metrekare alan üzerinde yaklaşık 3 bin çalışanı ile hazırgiyim ve ev tekstili üretiyor. Yeşim, dünyada hazırgiyim sektöründe aynı çatı altında iplikten mamul ürüne kadar tüm işlemleri kendi bünyesinde yapabilen en büyük dört entegre tesisten biri. Bursa’nın önde gelen işadamlarından olan Şenol Şankaya, 23 yıldan bu yana şirkette çalışırken babası Şükrü Şankaya’nın 2005 yılı sonunda vefatının ardından Yeşim Tekstil’in CEO’su oldu. 2005’ten beri Nike markasının üretim partneri olan şirket, Gap, Banana Republic, Old Navy, Zara, Massimo Dutti, Esprit, Hugo Boss, Tchibo ve Schlafgut gibi markalara üretim yapıyor. 2009 yılı cirosu 460 milyon lirayı buluyor. Şenol Şankaya’nın ablası Nergis Şankaya Kotevoğlu ise tül perde üreten Nerfe Tekstil’in yöneticisi. 1990 yılında kurulan Nerfe Tekstil İnşaat Turizm Sanayi Ticaret A.Ş gipür, brode ve ev tekstili konusunda faaliyet gösteriyor.


AKSOYLAR

Conrad dönüm noktaları oldu



Erol ve Erdal Aksoy Kardeşler iş konusunda hem ortak, hem de rakip olan kardeşlere iyi bir örnek teşkil ediyor. Erol ve Erdal Aksoy, Conrad Oteli’nde ortak iken, diğer yandan ağabey Erol Aksoy’un Aksa İnşaat şirketi ile Gecele adlı turizm şirketinde de faaliyetleri sürüyordu. Gecele şirketi ile önümüzdeki dönemde İstanbul ve Bodrum başta olmak üzere Türkiye genelinde butik otel yapma planları bulunuyor. Kardeş Erdal Aksoy ise Turcas Petrol A.fi. ve bağlı ortaklıklarının yönetim kurulları başkanı (1996’dan itibaren), murahhas üyeliğini yürütüyor. Erdal Aksoy halen Aksoy Holding A.fi., Enak Yapı ve Dış Ticaret A.Ş. ve Conrad İstanbul Oteli’nin (Yeditepe Beynelmilel Otelcilik A.Ş.) kurucusu ve yönetim kurulları başkanı.

ESENLER



Yollar ayrıldı işler büyüdü



Babaları öldüğünde 16 ve 13 yaşlarında olan Önder Esen ile Salih Esen, Esen Grubu olarak işlerini büyüttüler. 1999’da ise yollarını ayırdılar. Önder Esen, eğitimden sonra madencilik ve su sektörlerine girdi. Önder Esen, Önder Esen Şirketler Grubu ile Özel Çakabey Kolejleri ile eğitimde faaliyet gösterirken, madencilik ve Görkem Su markası ile su sektörlerine yatırım yaptı. MTA'nın zeolit madeni ile Menemen Belediyesi'nin Yamanlar Su işletmesi ihalelerini aldı. Çakabey Üniversitesi'ni kurmak için YÖK'e başvurmuştu. Salih Esen, Esen Plastik ile Adana’da kurduğu iki ayrı fabrikayla faaliyet gösteriyor. 2009’da 125 milyon lira ciro yapan şirketin cirosunun yüzde 15’ini ihracat oluşturuyor. 15 milyon dolarlık ihracatın bu yıl 50-60 milyon dolara çıkması bekleniyor.


YAZICILAR

Üç kardeş de turizmin şeref listesinde

Yazıcı Ailesi Bursa’nın en büyük turizm yatırımcıları arasında gösteriliyor. İbrahim Yazıcı ile kardeşleri Hayri ve Tacettin Yazıcı’nın da ayrıca turizm yatırımları bulunuyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) yayın organı olan Turkishtime Dergisinin 2008 yılı sonunda açıkladığı ‘Türkiye'nin En Büyük Turizm Yatırımcıları’ listesinde Bursa'dan yedi işadamı yer alırken İbrahim Yazıcı genel listede 49’uncu sırayı almıştı. Turizm yatırımcıları listesine girmeyi başaran Yazıcı kardeşlerin en önemli özellikleri olarak otel yatırımlarının Bursa merkezde ve Uludağ'da olması gösteriliyor. İbrahim Yazıcı'nın sahibi olduğu Yazıcı Turizm Yatırımları firmasına ait Grand Yazıcı Club Marmaris Palace ve Grand Yazıcı Club Turban tatil köyleri ile kıyı turizminde iki, Uludağ’daki La Chalet otel adıyla bir kayak oteli olmak üzere toplam üç oteli ve 4 bin yatak kapasitesi bulunuyor. Sözünü ettiğimiz listede Yazıcı Turizm Tesisleri firmasına ait Grand Yazıcı Otel'in sahibi Hayri Yazıcı 207., Almira Holding'e ait Almira Otel'in sahibi Tacettin Yazıcı da 246. sırada yer alırken, Hayri Yazıcı 250 oda ve 650 yatak kapasitesine, Tacettin Yazıcı ise 221 oda ve 500 yatak kapasitesine sahip olduğu açıklanmıştı.



Dr. İlhami Fındıkçıoğlu / Değer Danışmanlık YKB:
“Önce birlikte mücadele, sonra ayrılık”

“Şirketlerde önceleri birlikte mücadele eden, sıkı bir işbirliği içinde olan, birbirlerini dinleyen kardeşler, akrabalar, bazen baba ve çocukları, bakıyorsunuz ki bir süre sonra ayrılmışlar. Ayrılmak bir yana birbirine düşen, rekabet edenler de az değil. Bu ayrılıklarda, temel aile değerlerinin zamanla zayıflaması, eşler ve yeni kuşakların devreye girmesi, şirket gelişme döneminde kurallı bir hayatın benimsenmemesi ve kurumsallaşma kaygısının duyulmaması, yapılan işin bir para kaynağı olmakla sınırlı tutulması, bir aile anayasasının oluşturulmaması ve liderlik mücadelelerinin yoğunlaşması gibi nedenler etkili olabiliyor. Bu çerçevede bazı yayınlarda belirtilen ‘aile işin içinde yer almamalıdır’ söylemini çok doğru bulmuyoruz. Aile işin liderliğinde, denetiminde, vizyon oluşumunda olmalıdır. fiartlar oluşmuşsa yürütme sorumlulukları devir edilmelidir.”

Fevzi Kostak / Etika Danışmanlık Genel Müdürü

"Daha çok ikinci kuşakta alrılıyorlar"

“Aile şirketlerinde yol ayrımları 2’inci kuşakta kendisini ağırlıklı olarak göstermektedir. İkinci kuşakta şirketi baba kurmuşsa kardeşlerin, şirketi kardeşler kurmuşsa kuzenlerin tartışması ve yol ayrımına girmesi neredeyse kaçınılmazdır. Bu ayrışmanın çeşitli etkenleri vardır, en önemlisi şirkette söz sahibi olma, sözünün dinlenmesi ve kararlara katılmadır. Diğer ayrışma nedenleri ise, liderlik, hisse ve kazancın doğru paylaşımı, akrabalık ilişkilerinin bozulması, akrabaların şirket içinde çok sayıda çalışması, tahsilli yeni nesil aile üyesiyle eğitimsiz aile üyesinin farkının olmamasıdır. Çözüm olarak aile şirketleri aile birliğini ve şirket düzenini sağlamak istiyorlarsa aile anayasalarını mutlaka hazırlamalıdırlar ve kurumsallaşma yolunda hızlı adımlar atmalıdırlar. Aile büyükleri yeni nesli şirkete nasıl adapte edeceklerini ve kariyer olanaklarını aile anayasalarına koymalıdırlar.”



Haluk Alacaklıoğlu / Family Advisor Başkanı

“Ayrılığı, vizyon ve risk alma farkı getiriyor”
“Yolların ayrımı her kuşakta olabiliyor. Hatta Türkiye’de çalıştığım birçok aile şirketinde (yüzde 30 gibi) daha birinci yani kurucu kuşakta kardeşinden, amcasından, kuzeninden ayrılmış ve yoluna kendi devam etmiş girişimci ile karşılaştım. Bence ayrılıkların en önemli nedeni vizyon ve risk almadaki farklılıklar. Örneğin; çalıştığım bir aile şirketinde CEO olan ortanca kardeş vapura ancak belli bir yer müsait ise binecek kadar riske kapalı iken, küçük kardeş nerdeyse pencereden paraşütsüz atlayacak kadar riske açıktı. Nitekim birkaç yıl sonra kardeşler yollarını ayırmaya ve sektöründe liderlerden olan bu şirketi paylaşmaya karar verdiler. Yol ayrımına gelinmesinde ise nesiller arası ortak iş vizyonlarını ve aile-iş misyonlarını doğru düzgün tartışıp oluşturmamış olmaları ana neden. Buna bağlı olarak, işin dışında olan hissedarların gelir (temettü) beklentilerinin cevaplanmamış olması da çok önemli bir neden.”














Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kardeslerin-rekabeti/291371