Not artırım sonrası tirihi zirvesine ulaşan ve üst üste rekorlar kıran borsa 73 bin puanın üzerinde tutunamadı. Yılbaşından bu yana yüzde 40'ın üzerined prim yapan İMKB'de yükseliş devam edecek mi, bu seviyelerde satışlar artar mı? İşte bu soraların cevabını Zaman gazetesi yazarı Selim Işıklar bu haftaki köşesinde veriyor. İşte Işıklar'ın o yazısı:
Beklentiler bitti, yükseliş mola verdi Üç büyük beklenti sona erdi. İlki eylül ayındaki FED’in üçüncü parasal gevşeme kararıydı. İkincisi Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir ülke kategorisine çekilme beklentisiydi. Üçüncüsü ise ABD başkanlık seçimleriydi.Bu üç önemli gelişme öncesi yabancı yatırımcılar Türkiye pozisyonlarını önemli ölçüde artırarak gerek hisse senedi piyasasında gerekse tahvil piyasasında alıcı konumlarını sürdürdüler. Hisse senedi yatırımlarında Halkbank’ın halka arzı dahil edildiğinde 5 milyar dolara yaklaşan net alımları Borsa’yı lira bazında da olsa rekora taşıdı. Endeks 5 Kasım’da 73 bin 313 seviyesine kadar yükseldi. Tahvil ise yüzde 6,27 seviyelerine kadar çekildi. Bu olumlu hava, liranın diğer gelişmekte olan para birimlerine kıyasla daha da güçlenmesine sebep olunca Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, liranın aşırı sınıra yaklaşmakta olduğu uyarısını yapmak zorunda kaldı. Her iyi gelişme parasal piyasalarda zaman zaman önemli sorunlara yol açabiliyor. Şöyle ki; ‘cari açık’ ilk dokuz ayda geçen yıla göre 60 milyar dolardan 39 milyar dolara gerilemiş. Cari açıktaki düzelme yaşanırken bu defa bütçe olumsuz etkilenerek 10 milyar dolardan fazla bir açıkla karşı karşıya kalmış.
Piyasalar için sevindirici haberlerin geride kalması, yılbaşından bu yana yüzde 40 yükselen Borsa üzerinde aslında bir baskı oluşturmakta. Özellikle mayıs ortasında 54 bin puandan başlayan ve 73 bin puana kadar devam eden yükseliş trendinin üçüncü çeyrek bilançolarının ardından devam etmesi için daha yeni beklentilere ihtiyaç duyacağı kesin. Şu ana kadar yabancı yatırımcılar, Türkiye piyasasında mutlu oldukları dönemlerden birini yaşıyorlar. Aldıkları hisselerin Borsa’daki performansları oldukça iyi. Kasım ayı içinde bir miktar realizasyon yaptıklarını düşünüyorum. Endeksin geçen hafta yukarı gitmekte zorlanmasında etkili olan husus, dış piyasalarda yaşanan düşüşler kadar son yılların en büyük halka arzı olan Halkbank hisselerine olan geçişten kaynaklanan satışlar oldu. Ek satışlarla beraber 4-5 milyar liralık bir arz başarılı bir şekilde gerçekleşti. Kısa vadede endeks, bu bankanın Borsa’daki performansına bağlı olarak hareket edebilir. Hatta endeks üzerinde en etkin hisselerden biri olacağı için bundan böyle Halkbank’ın her düşüşü ve yükselişi endeksi yakından ilgilendirecektir.
Sonuç olarak 6 aydır dış borsalardan bağımsız bir şekilde yukarı yönlü hareket eden Borsa’nın yükseliş seyrini devam ettirmesi için yeni bir beklentinin ortaya çıkması gerekir. Belki yeni bir not artışı beklentisi piyasaları canlı tutabilir ama beklentilerin sona ermesi sebebiyle kısa vade için önemli bir düzeltme yaşanması sürpriz olmayacaktır. ABD seçimlerinin ardından gözlerin çevrildiği mali uçurum konusunda ilerlemeler kaydedildiği Başkan Obama’nın söz verdiği zenginden daha fazla vergi konusunda Cumhuriyetçilerin ayak diremesine karşın anlaşma ihtimalinin her zamanki gibi son dakikada da olsa mümkün olduğunu düşünüyorum. Ancak ABD’ye yeni bir not indiriminin de beraberinde gelebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Gerginleşen Ortadoğu seçim sonrasına bırakılan bazı operasyonlar, piyasaların yakından etkileneceği hususlar olacaktır.
Avrupa’da ise başta Yunanistan olmak üzere alınan önlemlerin ne derece işe yaradığı yeni kurtarma operasyonlarının kredi derecelendirme kuruluşlarını harekete geçirebileceği ve tahvil piyasalarına yankıları dikkatle izlenecektir. Açıkçası şu ana kadar yabancı yatırımcıların katkısıyla ve önde gelen şirketlerin tercih edilmesiyle bu yılda kazandıran borsaların içinde yer alan İMKB’nin de düzenleyicisi SPK’nın yeni kanunu neler getirecek, şirketlere ve yatırımcılara nasıl katkıda bulunacak önümüzdeki haftalarda bu konuya değineceğiz.
Yazdır