Türkiye’nin uzun dönem yabancı para cinsinden notunu yükseltmesi sonrasında gözler Fitch’in derecelendirme yaptığı şirketlere döndü. Fitch’in derecelendiği İMKB’deki 24 şirketin 10’unun yılbaşından bu yana İMKB endeksinin üzerinde performans gösterdiği görülüyor. Mayıstan bu yana İMKB’de yabancı payının arttığı dikkati çekiyor
Milliyet Gazetesi'nden Zeynep Aktaş'ın haberine göre uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notunu BBB-’ye yükseltmesi sonrasında gözler bu defa Fitch’in derecelendirme yaptığı Türk şirketlerine döndü. Fitch’in derecelendirme yaptığı şirketler içinde verilerine ulaştığımız 24 şirketin 10 tanesi yılbaşından bu yana İMKB 100’ün üzerinde performans gösterdi.
Diğer 14 tanesinin getirisi ise İMKB 100’ün gerisinde kaldı. Ancak Türkiye’nin not artışı ile birlikte bu şirketlerin de notlarında artış beklentisi gündeme geldi. Bu durum ilginin söz konusu hisselere doğru kaymasına neden oluyor. Geriye dönüp bakıldığında ise borsanın, not artışı beklentisi ile mayıs ayından bu yana özellikle yabancı alımları ile birlikte yükselişe geçtiği gözlenmekte.
Yabancı payı % 63.23’e indi
İMKB endeksi yılbaşından bu yana yüzde 40 prim yaptı. Mayıs sonunda yüzde 61 seviyesinde olan yabancı payı ise 19 Ekim’de yüzde 64.83’e kadar yükseldi. Ancak not artırımı sonrasında yabancı paylarında düşme yaşandı ve yüzde 63.23’e geriledi. Özellikle primli hisselerde kâr satışları yaşanıyor. Öte yandan 8 Kasım’da Barclays’in yayımladığı Türkiye’nin yatırım yapılabilir notuna ilişkin raporunda, Moody’s’in de önümüzdeki 6 ay içinde not artışı yapabileceği görüşü dile getirilmekte. Bu değerlendirme piyasadaki olumlu havayı destekliyor.
Sadece Barclays değil, 5 Kasım sonrası yayınlanan bütün raporlarda ikinci bir yatırım yapılabilir notun fon girişlerini de beraberinde getireceği ve bunun da hisselere olumlu yansıyacağı belirtiliyor.
Elbette fon girişleri faizlerde düşüşü, hisselerde ise yükselişi beraberinde getirecektir. Bu da İMKB’de işlem gören hisse senetlerini olumlu etkileyecek. Şüphesiz bu süreçte kredi kuruluşlarının mercek altına aldığı hisseler tercih edilecek. Şimdi gözler Fitch’in derecelendirme yaptığı Türk şirketlerinde.
Fitch’in derecelendirme yaptığı şirketlere bakıldığında; Tüpraş, Turkcell, Coca-Cola İçecek, Arçelik, Petkim, Hürriyet Gazetecilik, Vestel, Turcas Petrol gibi sektörlerinde öncü konumunda olan sanayi ve hizmet şirketlerinin yanı sıra bankaların öne çıktığı gözleniyor. Bu şirketlerin notlarında meydana gelebilecek artış hisse fiyatlarına olumlu yönde yansıyacaktır.
Hedefler yükseliyor
Fitch’in derecelendirme yaptığı şirketler içinde öne çıkanların başında Coca-Cola İçecek geliyor. 5 Kasım’da Türkiye’nin notunu ‘BBB-’ ve ülke tavanını ‘BBB’ olarak değiştirmesini takiben firmanın ‘BBB-’ olan yabancı para cinsinden notunu ‘BBB’ seviyesine yükseltti. Coca-Cola İçecek, yılbaşından bu yana yatırımcısına yüzde 62.62 oranında getiri sağladı.
Fitch’in derecelendirme yaptığı ve yatırımcısına endeksin üzerinde getiri sağlayan bir başka hisse ise Tüpraş. Kurum ekimde Tüpraş’ın 700 milyon dolar tutarındaki kıdemli teminatsız tahvillerine “BBB-” notunu verdi. İhraç edilen tahviller 2 Mayıs 2018 vadeli ve yüzde 4.125 kupon faizli. Tüpraş’ın yerel ve yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notu “BBB-“ olup görünümü ise ‘durağan’. Barclays ise 30 Ekim’de yayınladığı raporda Tüpraş için fiyat hedefini 50.49 TL olarak belirledi.
BANKALAR GÖZDE
Akbank, Garanti Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası, Fitch’in derecelendirmesinde öne çıkan ve yılbaşından bu yana İMKB 100 Endeksi’nin getirisinin üzerinde performans gösteren borsa şirketleri. Bu dört banka içerisinde yılbaşından bu yana en yüksek getiriyi yüzde 82.04 ile Akbank sağlarken, Yapı ve Kredi Bankası’nın getirisi yüzde 72, Garanti Bankası’nın getirisi yüzde 46.99, Akbank’ın ise yüzde 44.33 oldu.
CARİ AÇIK VERİSİ TAKİPTE
Fitch, Türkiye’nin notunu bir kademe artırarak yatırım yapılabilir düzeye çıkarırken, cari açıkta belirgin ve kalıcı düşüşün, notun yukarı yönlü desteklenmesinde etkili olacağını belirtiyor. Dış şoklar veya içeride politika hatasının tetikleyeceği bir ödemeler dengesi krizinin olumsuz kredi hareketine neden olabileceğine vurgu yaparken, cari açıkta belirgin ve kalıcı bir düşüşü yakın vadede öngörmüyor. Bu denli konuşulan cari açık verisi ise 15 Kasım’da açıklanıyor. Avrupa’daki gelişmeler de izlenecek.
Yazdır