Yazdır

Riskini yönetemeyen ayakta kalamaz

Tarih: 09 Ağustos 2010 - 08:32

Garanti'den Cüneyt Sezgin, kar hırsının küresel krizde çok sayıda Avrupalı şirketin batmasına neden olduğunu söyledi

Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin, sürekli kar hırsının küresel krizde çok sayıda Avrupalı şirketin batmasına neden olduğunu, sağlıklı bir şekilde hayatına devam etmek isteyen şirketlerin mutlaka risk yönetimine önem vermesi gerektiğini düşünüyor Risk yönetimi deyince Türkiye'de ilk akla gelen isimlerden Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi, Global Association of Risk Professionals (GARP) Türkiye Bölge Direktörü Dr. Cüneyt Sezgin, her yıl Anadolu illerini tek tek dolaşarak KOBİ'lere risk yönetimini anlatıyor. 'Garanti Bankası olarak 1 müşteri bile bizim için önemli' diyen Sezgin, Türkiye'de en büyük sorunlardan birisinin kayıtdışılık ve şirket bilançolarının yeterince şeffaf olmaması olduğunu belirterek, 'Özellikle küçük şirketler unutmamalı ki, şirket içerisinde çalışanlardan birinin yapacağı hata veya suistimalin bedelini o şirket hayatıyla ödüyor. Halbuki, risk yönetimi, iç denetim ve kontrol mekanizmaları kurulsa böyle sıkıntılarla karşılaşma olasılığı azalacak' diyor. Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin ile hem Türk bankacılık sistemindeki Basel II hazırlıklarını hem de kriz sürecinde Avrupa'da tartışılan önlemleri konuştuk. - Risk yönetimi nedir? Aslında bakarsanız risk hayatımızın her zaman içersinde olan bir kavram. Risk yönetimini, kısaca belirsizliği yönetmek olarak tanımlayabiliriz. Biz risk yöneticileri için risk, kaçınılması gereken değil alınması gereken bir karar. Risk yönetimini iki şekilde algılarız. Birincisi; tehditler, ikincisi de fırsatlar. Risk yönetimi, bu tehditleri iyi ölçme, ölçümleri iyi yaparak alabileceğiniz kadar riski alarak bundan yarar sağlama bilim ve sanatı. Her şirket gündelik hayatın içerisinde bir şekilde risk yönetimi yapıyor. Örneğin; bir tüccar vadeli mal alıp satıyorsa en azından vade riski alıyor demektir. Kurdaki ani iniş ve çıkışlardan korunmak isteyen şirketler bu riske karşı bir bankadan hizmet alarak kendilerini hedge edebilir, yani risklere karşı kendini koruyabilir. - Türk bankacılık sisteminde yıl sonunda yürürlüğe girmesi beklenen Basel II kuralları ne getirecek? Bankacılık sistemi olarak Basel II'ye yıllardır hazırlanıyoruz. Küresel kriz nedeniyle Türk bankacılık sisteminin Basel II'ye geçişi bir süreliğine ertelenmişti. Ama BDDK bu konuda yeniden hazırlıklara başladı. Piyasa disiplini, etkinlik, risk yönetimi prensipleri üzerine inşa edilen Basel II düzenlemeleri sermaye yeterliliğinde yeni standartlar getiriyor. Sermaye yeterliliğinde piyasa riskinin yanı sıra kredi riskinde de yeni yöntemler kullanılacak. Operasyonel riskler de dikkate alınacak. - Basel II reel sektöre ne sağlayacak? Şirketler sadece kendi sermayeleriyle ayakta kalamaz. Halka açılma, yabancı sermaye ortaklığı şeklinde sermaye ihtiyacınızı karşılamak isterseniz öncelikle bilançolarının şeffaf olması, uluslararası muhasebe standartlarına uygun olması, hesap verilebilir olması gerekiyor. Bu da her şeyden önce şirketler için kurumsallaşmayı ön plana çıkarıyor. Şirketler büyümek için öncelikle kurumsallaşmak zorunda. Bu topyekun bir kültür değişimini gerektiriyor. Risk yönetimi, rekabet gücünün artması ve bunun sürdürülebilmesi açısından çok önemli. Tabii ki, risk yönetimi iyi yapan şirketlere bankalar daha uygun koşullarda kredi verecek. - Peki, reel sektör yeni kurallara uyum konusunda yeterince hazırlıklı mı? Uluslararası şirketler, büyük ölçekli holding ve şirketler bu konuda daha titiz. Bu daha küçük ölçekli şirketlere de yansımalı. Özellikle küçük ölçekli şirketler unutmamalı ki, şirket içerisinde çalışanlardan birinin yapacağı hata veya suiistimalin bedelini o şirket hayatıyla ödüyor. Halbuki, risk yönetimi, iç denetim ve kontrol mekanizmaları kurulsa böyle sıkıntılarla karşılaşma olasılığı büyük ölçüde azalacak. - Avrupa Basel II'ye bizden önce geçti ama krizde birçok şirket battı. Bu bir çelişki değil mi? Sadece kuralların yazılması değil, uygulama çok önemli. Risk yönetimde modellerin, süreçlerin ve uzmanların olması yetmiyor. Maalesef kağıtta yazılı olanlar uygulanmamış. Bağımsız denetim kuruluşu işini iyi yapmamış. Sürekli kar hırsı maalesef hatalara yol açtı. 1400 tane kurşun askeri 13 bin çizgi romanı var - Boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz? Her şeyden önce iyi bir okurum. Ayrıca, kurşun asker ve çizgi roman koleksiyonlarım var. Her ikisi de çocukluk aşklarım diyebiliriz. 13 bine yakın çizgi roman ve bin 400 civarında kurşun askerim var. Ayrıca, Beşiktaş Divan Kurulu, Doğal Hayatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu ve çeşitli sosyal amaçlı derneklerin üyesiyim. - Gelecekte bu koleksiyonlarınıza ilişkin planlarınız var mı? Bugüne kadar bunlarla ilgili olarak geleceğe dönük bir plan hiç kurmamıştım. Sadece 6.5 yaşımda bir oğlum var. En büyük ideallerimden birisi, oğlumun da bu koleksiyonlarıma sahip çıkmasıydı. Ama internet çağında rakiplerim çok güçlü, o nedenle daha çok teşvik edici yöntemler geliştirmem lazım. SERMAYE RASYOSU ARTACAK - Türkiye Basel II'ye geçiş hazırlıklarını sürdürürken Basel Komitesi Basel III için düğmeye bastı. Çalışmalar hangi aşamada? Aslında Basel III son yaşanan küresel krize bir tepki düzenlemesi. Doğal olarak da son krizde sisteme zarar veren konularda önlemler getirmeye çalışıyor. Sadece Basel III değil, paralel yürütülen bir dizi çalışmada tartışılan konuların en önemlilieri: Minimum sermaye yeterliliği rasyosunun yükseltilmesi, likidite hesaplamalarına özel bir önem verilmesi, sermaye tanımlarının daha güçlü bir sermaye yapısı için yeniden ele alınması, piyasa riski hesaplamalarında daha ince ayara gidilmesi, stres testlerinin ön plana çıkması, türev ürünler ve seküritizasyonlarda ölçüm ve raporlama standartlarının iyileştirilmesi tartışılıyor. Ama bir bölümünde aşırıya kaçıldığından ve bu hallleriyle uygulanması halinde bankacılık sisteminin büyümeye olan katkısını sınırlayacağından endişe ediyorum. Ama henüz tartışma süreci bitmedi. Sizi kurtaracak süper kahramanlar yok Cüneyt Sezgin'in çizgi roman tutkusunu Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ali Fuat Erbil fotoğraf makinesi ile belgelemiş. Genel Müdürlük'deki odasının duvarında asılı resimde Örümcek Adam, Batman, Süperman karakterlerinin arasında tüm ciddiyetiyle çalışmasını sürdüren Cüneyt Sezgin, 'Resimdeki karakterler en sevdiklerim değil aslında. Türkiye'de bu kostümler bulunabildiği için tercih ettik. Ben biraz daha klasik ekonole yakınım. Yani uçup, duvara tırmanmayan, ayağı yere sağlam basan karakterler' diyor. Cüneyt Sezgin, Osmanlı Bankası'nın tarihi mekanında çekilen bu resim aracılığıyla sağlıklı yaşamak isteyen şirketlere de şu mesajı veriyor: 'Kendi riskimize en başta biz sahip çıkmalıyız. Kendimizi en iyi yine kendimizin koruyabileceğini asla unutmamalıyız. Çünkü her zaman gelip bizi kurtaracak 'süper kahramanlar' bulamayabiliriz.' Ayfer ARSLAN / Akşam
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/riskini-yonetemeyen-ayakta-kalamaz/282969