Yazdır

TMSF Başkanı'ndan önemli açıklamalar

Tarih: 08 Temmuz 2010 - 11:22

TMSF Başkanı Gül, hem kendisi hem de TMSF ile ilgili yeni gelişmeleri anlattı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun yeni Başkanı Şakir Ercan Gül, bir süre önce yeni protokol imzaladıkları Garipoğlu Grubu ile 1 ay içinde el sıkışıp helalleşeceklerini söyledi. Batan Sümerbank’ın hakim ortağı Hayyam Garipoğlu’nun Koron adlı fon ile finansman sağlamak için anlaştığını ve 1 ay içinde 195 milyon dolara inen borcunu ödeyip kapatacağını kaydeden Gül, Garipoğlu Grubu’nun borcunun yapılan tahsilatlar sonucunda 300 milyon dolara kadar indiğini bu borç tutarı üzerinden yüzde 35 indirim (100 milyon dolar) yaptıklarını kaydetti. Gül, HT Ekonomi’ye verdiği röportajda hem kendisi hem de TMSF ile ilgili yeni gelişmeleri anlattı. ‘ÇAĞLAR VE ZEYTİNOĞLU İLE ANLAŞIYORUZ’ Siz başkan olduktan sonra borçlu tüm gruplarla anlaşmaya gittiniz. Bugün geldiğiniz nokta nedir? Balkaner ve Garipoğlu ile anlaşmaya vardık. Cavit Çağlar ile anlaşma arifesindeyiz. Eğer borcunu 1 yıl içinde öderse ona da ciddi bir indirim imkanı sunacağız. Bir de Zeytinoğlu Grubu var. Onlar da önümüzdeki günlerde uluslararası finans desteği sağlamak suretiyle anlaşmaya gelecekler. 10 yıl sonra indirim yapmak, anlaşmaya gitmek ne kadar doğru? Ama bu süreç içinde önemli tahsilatları da yaptık. Deniliyor ki neden borcunu 10 yıl “ödemeyen, bir sürü olayın içinde olanlarla anlaşıyorsunuz. Bizim ilişkide olduğumuz kişilerin hangi biri düzgün ki? Ayrıca bu kişilerin sahip olduğu fabrikalar ve üretim tesislerini ekonomiye kazandırmaya çalışıyoruz. Elinde sanayi kuruluşlarını bulunduranlara özel bir önem veriyoruz. TMSF sadece bu grupta değil tüm sanayi işletmeleri olan gruplara iyi niyetli davrandı. Amacı hep işletmelerin kendi kaynaklarını harekete geçirerek borçlarını ödemesi stratejisiydi. Örneğin Çağlar’ın Bursa bölgesi ekonomisine katkı sağlayan önemli tesisleri var. ‘HERKESE İNDİRİM YAPTIK’ TMSF’yi çok uğraştıran bir başka grup Garipoğlu oldu. Aradan 10 yıl geçmesine rağmen neden yeniden protokol yaptınız? Toprak ile Garipoğlu’nu yan yana koyduğunuzda Garipoğlu’nun hakkını vermek lazım. Bizi uğraştırdı ama nihayetinde geldi ve protokol yaptık. Yüzde 35 indirimden istifade ederek borçlarını ödüyor. Bu ay içinde back to back (karşılıklı kredi verme) hariç Garipoğlu dosyasını kapatacağız. Daha önce ödediği tutarları düştüğümüzde 300 milyon dolar civarında borcu vardı. Yüzde 35 indirim ile 195 milyon dolar civarında bir para ile borcunu kapatıyoruz. 30 milyon dolar civarında da back to back var. İndirim fazla değil mi? Diğer hakim ortaklara da aynı indirimi yaptık. Hatta Çukurova Grubu’na daha fazla indirim yapıldı. Bizim imkan vermediğimiz borçlu yok. Bir tek Uzan var ama onunla da tartışacak duruma gelmedik. Bu borcu Garipoğlu nasıl ödeyecek? Yurtdışından bir fon ile anlaştı. Karon adlı fon marifetiyle finansman sağlıyor. Eğer Rekabet Kurulu Burgaz Rakı satışını onaylarsa 62 milyonu oradan gelecek. Olmazsa farklı şekillerde sağlanacak. Batık bankaların borçlarının tahsil edilmesi sürecinde TMSF’nin hatası oldu mu? TMSF’nin hatası Halis Toprak’a çok aşırı musamaha göstermesiydi. Eğer Toprak’ın bu hale geleceğini bilsek bu musamahayı göstermezdik. Şimdi kızları arıyor, biz dava açtık şirketlerin yönetimini alıp sizinle anlaşacağız diyor ama nereden bulacaklar ‘akli dengesi yerinde değil’ raporunu, o konu bana biraz zor gibi geliyor. Mahkeme belge istemedi, Bilgin isterse anlaşmak zorunda Gül, mahkemenin Dinç Bilgin davasıyla ilgili henüz bir isteği olmadığını belirterek, “Fakat eğer Bilgin ceza davasında ona yardımcı olacak belge isterse önce anlaşma sağlamadığımız iki konu var onları çözmeliyiz. Bilgin Sabahatv satışından artı para istiyor” dedi. Son günlerde Dinç Bilgin davası söz konusu. Bilgin mahkemeye yeni belgeler sunuyor. Sizden mahkeme veya Bilgin belge istedi mi? Uzun süre Ali Balkaner ceza yargılamasında kullanılmak üzere belge istedi ben vermedim. Mahkeme bana sorarsa ben cevap vermek zorundayım ama benim amacım tahsilat yapmak amme alacağını teminat altına almak. Bu noktada bana yardımcı olursa ben de ona buradaki veriler çerçevesinde yardımcı olurum. Balkaner Grubu ile protokol yaptık ve onun lehine olabilecek şekilde yazı yazdık. Ama yine de mahkemede dikkate alınmadı. Buna rağmen TMSF’nin tahsilatına katkıda bulunacaksan her türlü imkanı yaratırız bunun için de ceza yargılamasında lehine olabilecek her türlü yardımı yaparız. Ona yaptığımız gibi diğerlerine de yaparız. Balkaner’e yaptığımız gibi Dinç Bilgin’e de yaparız. Bilgin’le mutabakat yapmak üzere olduğumuz bir iki husus var. Onun lehine yazı verebilmemiz için borç mutabakatında belli hususlarda anlaşmamız lazım. Özellikle alınmış bir tavrımız yok. Bilgin sizden ne istiyor? Herkes gelir çekişmesi içinde. Dinç Bilgin’e sorsan bundan 4-5 yıl önce isteği borcunu makul bir hale getirip ödemesiydi. Ama varlık satışında yüksek fiyat gelince o da faydasını maksimize etmek için bir arayış içinde oldu. Biz de o faydayı makul sınırlar içinde tutmaya çalışıyoruz. Mutabakata varmadığımız birtakım noktalar var. Eğer mutabakata varırsak Bilgin lehine yazı verebiliriz. Mahkeme bana bir soru sormadı. Ama eğer Dinç Bilgin istiyorsa o zaman TMSF’nin şartlarını yerine getirmesi gerekiyor. Varlık satışında bir gelir elde ettik. O gelirden ödeme yaptığımız yerler var. Varlığı iyi fiyata sattığımız için oradan artı bir para var, o paranın bana ya da borçlarımdan mahsup edilmesi gerekiyor diyor. Bu konuda mutabakata varamıyoruz. Hakça bölüşmekse ben solcuyum Rize doğumlu olan ve liseyi de Rize’de bitiren Gül, üniversiteyi ise Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okumuş. Diğer adıyla Mülkiye. Mülkiyeliliğin gençliğin verdiği inançla insanca bir düzen ve hakça bir bölüşümü içerdiğini kaydeden Gül, “Eğer solculuk insanca bir düzen ve hakca bölüşümse ben solcuyum” diyor. Ancak Türkiye’de solculuğun dünyanın diğer ülkeleriyle kıyaslandığında farklı algılandığını kaydeden Gül, “Solculuk Latin Amerika’da farklı Avrupa’da farklı Türkiye’de farklı algılanıyor. Okul bittikten sonra asıl mesleği olan Maliye müfettişliğine başlayan Gül daha sonra İstanbul Defterdar Yardımcılığı yaptı. Kurulduğundan bu yana TMSF’de çeşitli görevlerde bulundu başkan olmadan önce uzun süre ikinci başkan olarak görev yaptı. ADLARINA PARA TUTMUYORLAR Maliye müfettişliği kökenli Gül, Varlık Barışı ile ilgili olarak “Büyük devletler parayı izler ama müdahale etmez oradan payını alır. Para vücutta dolaşan kan gibidir. Eğer akışkanlığı bir yerde engellerseniz sıkıntı doğar. Türkiye’nin Varlık Barışı ile yurtdışından para çekmesi doğru. Bunlar başka yöntemlerle olmuyor. Örneğin TMSF’deki tecrübelerimizden de gördük ki Türkler yurtdışında parayı kendi adlarına tutmuyor. Bu yüzden başka yöntemlerle parayı tespit etmek oldukça zor” diyor. Borcuna en sadık Çukurova oldu Siz uzun süre ikinci başkanlık yaptınız bu süreç içinde hangi borçlu dürüst davrandı? Hangileri insani olarak sizde olumsuz izlenim bıraktı? Çukurova Grubu borçlarını ödeme konusunda en gayretli grup oldu. Belki elinde bulunan Turkcell gibi bir değeri kaybetmek istemedikleri için bu kadar gayretli oldular orasını bilememama sonunda Yapı Kredi gibi bir sorunu da sistemi riske sokmadan çözebildik. Bu büyük bir sorundu. Biz onların davranış biçimlerini düşünmüyoruz. Ben Şakir Ercan Gül olsam onların birçoğunu kapıdan içeri sokmam. Ama kamu görevlisi olmamhasebiyle duygusal davranamam. O nedenle kapım Uzan dahil herkese açık. Bizim amacımız halkın ödediği bu faturayı tahsil etmek. Danıştay’ın Toprak kararı ahlaki değil Gül, Danıştay’ın Toprak Center’ın satışını iptal etmesiyle ilgili olarak kararı ahlaki bulmadığını belirterek kararı Danıştay Başkanı ile görüşeceğini kaydetti. “Sanıyorum Danıştay bu kararın nasıl bir vahim sonuç doğuracağının farkında değil” diyen Gül, en azından Danıştay Başkanı’nın bu şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini ifade ederek “Karar bu şekilde kesinleşirse amme alacaklarının tahsilini unutmak gerekir” dedi. Gül Toprak Center davasıyla ilgili olarak şinları kaydetti: “Memlekette insaf ve hukuk varsa Danıştay’ın verdiği kararçıkmazdı. Danıştay kararında diyor ki sen 102 milyon liraya satışa çıkmışsın bu 119 milyon olması gerekir. Oysa muhammen bedel sadece satışa çıkmak için bir araç. Üstelik her bilirkişi farklı bir fiyat belirleyebilir. 6183 vasıtasıyla Maliye SSK satış yapıyor. Eğer bu mantalite devam ederse hiçbir kamu kuruluşu satış yapamaz. Devlet diyor ki yüzde muhammen bedelinin yüzde 75 ve 50’si rakamlarını buldun mu bu satışı gerçekleştir diyor. İcra iflas rakamında ise yüzde 60 ile 40’lık rakamlar söz konusu. Danıştay kararı ahlaki bir karar değil, vahim bir karar. O zaman herkes itiraz etsin. Diğer hakim ortakların suçu günahı nedir?” dedi.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/tmsf-baskanindan-onemli-aciklamalar/280452