Yazdır

Borsada yükseliş satış fırsatı

Tarih: 13 Haziran 2010 - 21:52

Dalgalı bir seyir izleyen borsalarda yön yeniden yükselişe döndü, ama uzmanlar uyarıyor...

2010 yılının ilk yarısının sonlarına gelmek üzereyiz. 2009 yılında yüzde 96 yükselen İMKB, bu yılın ilk altı ayında yüzde 4 yükselirken gelişmekte olan borsalardan Çin Shanghai endeksi yüzde 21, Rusya RTX endeksi ise yüzde 8 oranında gerilemiş durumda. Latin Amerika'daki durum da bundan farklı değil; Brezilya Bovespa endeksi yüzde 7, Arjantin Merval yüzde 1,07 oranında değer kaybetmiş. Avrupa'da Yunanistan ASEX endeksi yüzde 32, Portekiz borsası yüzde 15 kayıplarla bu bölgede başı çekiyor. ABD borsaları ise şimdilik yüzde 2 civarında düşüşlerle daha az kan kaybetmişe benziyor. Şu ana kadar küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler borsalarda tedirginliğe yol açarken ayrışma görüntüsü veren İMKB endeksi ilgi çekici bir biçimde pozitif yönde hareket ediyor. Hafta içinde dış politikada yaşanan gelişmelerin kimileri tarafından eksen kayması olarak nitelendirilmesi, başlangıçta piyasaların olumsuz etkileneceği gibi bir hava estirirken gözler yabancı yatırımcıların alacağı pozisyonlara çevrilmişti. Haftanın ilk yarısında satıcılı ve aşağı yönlü baskılarla hareket edilmesi 'Acaba?' sorularını beraberinde getirmişti. Ancak cuma günü birçok yabancı yatırım bankası ve aracı kurumu Borsa'da yüklü alımlar yaptılar. Son durumu bir kez daha tespit etmekte fayda var görüşündeyim. Türkiye artık eski Türkiye değil. Hasta adam artık ayağa kalktı ve sesi daha güçlü çıkıyor. Sesin güçlü çıkması birilerinin hoşuna gitmese de bu gerçeğin değişmeyeceği, dış politikada eksen kaymasından ziyade yeni düzenin ayak seslerinden bahsetmek daha doğru olacaktır. Dünya ekonomi liginde sıralamaların her geçen yıl değişeceği, gelişen ekonomilerin 10 yıl içinde daha fazla söz sahibi olarak zirveleri zorlayacağı bir döneme giriliyor. Güçler dengesi değişiyor. Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, Türkiye dünya süper liginde ön sıralara yerleşecek. Son gelişmeleri bu şekilde değerlendirmek ve okumak lazım. Kredi derecelendirme kuruluşları bu zamana kadar verdikleri ratinglerde son derece hatalı kararlar almışlardı. Bunların büyük hatası 2008 yılının Eylül ayında batan Lehman Brothers'ın iflastan önceki AAA + olan notuydu. Belki de o tarihten bu yana şapkalar öne koyuldu ve gerçekçi değerlendirmeler yapılmaya başlandı. Kollanmaya alışmış Avrupa'nın şımarık ekonomileri hiç beklemedikleri bir anda güçlü görünümlerinin aldatıcı olduğu ikazlarını aldılar. Notlar bir bir düşmeye başladı. Yunanistan, Portekiz, İspanya şimdilik notları düşürülenler. Önümüzdeki aylarda diğerleri sırada bekliyor. Bu ülkeler açığa satış yasağı gibi önlemleri boşuna almıyorlar. Türkiye ise halen o ülkelerin altında bir nota sahip olsa da yükselen bir görünüm içinde emin adımlarla ilerliyor. Borsa'nın yabancılar tarafından halen cazip görünmesinin altında bu gerçek yatıyor. Ekonominin yeni çıpası olan Mali Kural muhtemelen haziran sonuna kadar yasalaşacak ve Türkiye'nin kredi notu bir aksilik olmazsa artacak. Bu beklentiler cuma günü yabancı yatırımcıların yüklü alımlarında etkili oldu. Borsa'yı teknik olarak değerlendirecek olursak 2009 Ekim, 2010 Şubat aylarındakine benzer aşağı dalgalanmalar mayıs ayı boyunca İMKB'yi olumsuz etkiledi. Birçok hissede mayısta yüzde 15-25 oranında kayıplar yaşandı. Geçen hafta bazı hisselerde ilgi çekici bir şekilde toparlanma sinyalleri görüldü. Endekste 55,500-56,300 puana kadar tepki verebilir havası oluştu. Ama uyarmakta fayda var; bu yıl 2009 yılına benzer bir yükseliş yaşanabilmesi oldukça zor. Artan ekonomik ve siyasi riskler orta vadede satış baskısı oluşturacaktır. Geçen hafta Brezilya başta olmak üzere önemli merkez bankaları faiz artışları yapmaya başladılar. Ekonomilerdeki sıkılaştırma sinyalleri, borsalardaki yükselişlerin satışlarla değerlendirilmesi gerektiği yönünde fikirler veriyor. Bu dönemde yüksek oranlı fiyat artışlarının bir köpük olduğu, kısa dönemli yükseliş rallilerinin ardından borsalarda yeni ve büyük bir satış dalgası ihtimali halen çok yüksek. Petrolde fiyatlar yeniden artıyor 2003 yılından 2009 yılına kadarki istatistikler petrol fiyatlarının ağustos ayı başında ya da temmuz ayı içinde zirveye ulaştığını gösteriyor. Petrol fiyatları son yıllarda gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan yüksek oranlı büyümelerden olduğu kadar, ABD Doları'nın zayıf durumundan da etkilenmişti. 2008 yılı Temmuz ayı içinde 147 doları gördükten sonra yine 2008 yılı Aralık ayında 36 dolara kadar gerileyen petrol fiyatları son bir yıldır 70 doların üstünde hareket ediyor. Bu yıl mayıs ayı başında 89 dolara kadar yükselen petrol, ABD Doları'nın yükselişe geçmesiyle mayıs ayı sonlarına doğru 66 dolara kadar gerilemişti. Son 7 yılda 5 kez ağustos ayında, 2 kez temmuz ayında zirve yapan petrol önümüzdeki günlerde de yeni bir atağa geçebilir. Teknik göstergeleri yukarı dönen petrol 76 dolar seviyesini aşarsa 82-89 dolara doğru harekete geçebilir. '2008 yılında yaşanan rekor yükseliş bir kez daha gerçekleşebilir mi? Petrol 100 doları aşar mı?' sorusuna, bunun oldukça zor olduğu cevabını verebilirim. Altın fiyatlarındaki yükselişle petrol fiyatlarının paralel gitmemesinde ekonomilerdeki iyileşmenin sanıldığı kadar iyi olmaması yatıyor. SELİM IŞIKLAR-ZAMAN
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/borsada-yukselis-satis-firsati/278371