Şekerbank Kahramanmaraş Şubesi’nde Yetkili Satış Temsilcisi olan Pınar Can’a göre iyi bir pazarlamacı olmak, esnafın bir banka tarafından hiç aralanmayan iş kapısını aralamaktan, kriz döneminde dahi ablası, abisi olmaktan ve sürekliliği olan ‘günaydın’lardan ‘iyi akşamlar’dan geçiyor… ////////// Şekerbank’ın esnaf ve sanatkarlar ile küçük işletmelere ulaşmasında, bankanın ürünleri kadar çalışanları da önemli bir paya sahip. Özellikle satış temsilcileri… Çünkü müşterinin bankaya sadakatini sağlayan, müşteriyi ihtiyaçlarına göre yönlendiren, gerek gördüğünde müşteriyi arayan gerekli görüldüğünde de aranan banka personelinin başında satış temsilcileri geliyor. Bunlardan biri de Şekerbank Kahramanmaraş Şubesi’nde Yetkili Satış Temsilcisi olarak görev yapan Pınar Can. Henüz 3 yıllık bankacı olan Can, aslında yüksek fizik mühendisi. Şubat 2007’de bankacılığa ilk adımını Şekerbank’ta atıyor Can. Bankacılığa yönelmesinde ise biraz da emekli bankacı olan babası etkili olmuş. Peki kelimenin tam anlamıyla sahada olan, müşteri ile sürekli yüz yüze olan satış temsilcileri açından bankacılık nasıl bir iş? Bu soruyu Kahramanmaraş’ta bankacılık yapan Pınar Can’a sorduk. “Bankacılığın keyif alarak risk yönetimini yürütmek” olduğunu söyleyen Can, “Çünkü para yönetimi, ancak ve ancak yapılan işten zevk duyarsanız daha anlamlı olur. Kahramanmaraş’ta bankacılık bu açıdan oldukça avantajlı. Sıcak insanlar, güler yüzlü esnaf ve işletmeler, bize bankacılılığı zevkli bir şekilde yapma fırsatı sunuyor” diyor. Can’a göre bankacılık zevkli yapıldığında başarılı risk yönetimini de beraber geliyor. Kahramanmaraş’ta bankacılık yapmanın çok keyifli olduğunu ifade eden Can, kentteki esnafın kredibilitesinin yüksek, ticari itibara önem veren, sağlam yapıda müşteriler olduğunu söylüyor. ESNAFTAN BİRİ OLMAK Kahramanmaraş, coğrafi konum itibariyle istihdam dağılımı ve yerleşimi düzenli bir şehir… Esnaf ve işletmelerin iç içe olması da bankacılar için bir avantaj. Bu durumun esnaflara bankacılık hizmetlerinin daha kolay ulaştırılabilmesi için önemli olduğunu vurgulayan Pınar Can, “Esnafla kolay kaynaşabilmenin en can alıcı noktası, kişi odaklı davranabilmek. Esnaf gözüyle görebilmek, esnaf diliyle konuşabilmek” diyor. Esnafla ilişkiler konusunda ise Can, şu saptamalarda bulunuyor: “Esnafa hitabınız, onun kendi penceresinden olmalı. Böyle olursa, anlaşılır olursunuz. Anlaşılır olunca da başarılı satıcı olursunuz. Ağabey’li, abla’lı konuşulması gereken yerde bey’li hanım’lı konuşursanız ipler baştan kopar ve işte o noktada zorlu satışlar başlar…” Aslında esnafın bankacılardan çok da fazla beklentileri yok. Esnaf, kendisiyle iyi iletişim kurulmasını ve hepsinden önemlisi de önemsenmek istiyor. Esnafın sabah kepenkleri açıp güne başladığı saatlerde verilen bir sabah selamı bile o müşteriyi bankaya yönlendirmekte önemli rol oynayabiliyor. Çünkü esnafın Şekerbank’tan önce, bir bankacıyı, kendi mekanlarında 1 bardak çay içimi kadar kısa bir süreliğine de olsa ağırlayamadığını belirten Can, bunların oldukça önemli olduğunu vurguluyor. Can, “Sadece bankacılık anlamında değil, gerekirse düğünlerinde, cenazelerinde, yeni şube açılışlarında ve her anlamda esnafın yanında olursanız, içlerinden bir oluveriyorsunuz. Şekerbank olarak biz böyle yapıyoruz” diyor. PARA DERGİSİ'NİN EKİNDEN ALINMIŞTIR