Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) bankalara atama yapılacak genel müdür ve genel müdür yardımcıları ile Ankara'da görüşme isteğine ilişkin, ''Başkan 'bu konuda hiç hata yapmamak lazım, böyle bir şeyi bankacılık otoriteleri yapsalar iyi olur' diyor. 'Konuk etmek istiyoruz' diyor. 'Nezarete almak istiyoruz' demiyor'' yorumu yaptı. Özince, TBB'nin genel kurul toplantısı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ilgili kanunda zaten BDDK'nın onayı olmadan bu görevlere atama yapılamadığının yer aldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: ''Bizim bu konuda yaptığımız bütün görevlendirmeleri zaten BDDK onaylıyor veya bazen onaylayamıyor. Bankacıyı daha iyi seçmek lazım. Bankacılık görevi çok itibar gerektiren bir iş oldu. Hassasiyet daha da arttı. 'Bu konuda hiç hata yapmamak lazım' diyor. 'Böyle bir şeyi bankacılık otoriteleri yapsalar iyi olur' diyor, 'konuk etmek istiyoruz' diyor. 'Nezarete almak istiyoruz' demiyor.'' ''İCAP EDERSE (VERGİ) BOL BOL VERİRİZ'' Ersin Özince, Türkiye'nin tamamen kendi kuralları, kendi hükümranlığı olan bir ülke olduğunu ifade ederek, ''Biz sektör olarak iyi örneklere uymak arzusundayız. Ama hiçbir zaman sektörü kısıtlamak düşünülmüyor'' dedi. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in ön vergiye ilişkin açıklamasına yönelik bir soruyu da Özince, şöyle yanıtladı: ''Ön vergi şu; sayın Başkan dedi ki 'Amerika, Almanya gibi ülkelerin genel bir mutabakat olmadan bu konuda öncelikle bir şeyler yapma arzularını görüyoruz. Bizim kanaatimiz Türkiye'de böyle bir şeye ihtiyaç olmadığı...' Bizim vergi vermekle ilgili bir problemimiz yok. Biz icap ederse bol bol veririz. Türkiye'de vergiyi en fazla veren ve toplayan sektör biziz.'' KREDİ KARTINDA ASGARİ ÖDEMENİN YÜZDE 40'A ÇIKARILMASI Kredi kartı borcunda asgari ödemenin yüzde 40'a çıkarılması çalışmasına ilişkin de Özince, tüketicinin lehine olacaksa her türlü düzenlemenin yapılabileceğini, bunlara komisyonlar vasıtasıyla gerekli katkıyı verdiklerini ifade etti. Burada tüketici finansmanının doğru kullanılmasının amaçlandığını, hatalı kullanılmasını önlemenin aslında kısıtlamalardan ziyade halkın bunu doğru kullanmasıyla söz konusu olabileceğinin altını çizen Özince, ''Ama paraya ihtiyacı olan insana da limiti verdiğiniz zaman tutabilmek kolay değil. Kişisel olarak söylüyorum; bu gibi konularda oldukça tutucu düşünüyorum'' şeklinde konuştu. Yüzde 40'ın her bir borçluya uygulanan koşul olmadığına dikkati çeken Özince, sağlıklı olarak ödemelerini yapabilecek mali durumu olanların böyle bir oranla kısıtlanmayacağını, bunların belli kıstaslarla uygulanmasının söz konusu olduğunu kaydetti.