Piyasalarda bu hafta ne olacak?
Tarih: 09 Mayıs 2010 - 23:58
Piyasalarda geçen hafta ne oldu, bu hafta ne olacak? Turkland Bank Araştırma Birimi tarafından hazırlanana rapor...
TÜRKİYEDE BU (GEÇEN) HAFTA
Son ekonomik gelişmeler... Nisan ayında ayda tüketici fiyat endeksi (TÜFE) %0.60 artarken, üretici fiyat endeksi (ÜFE) %2.35 arttı. Böylece yıllık enflasyon TÜFEde %10.19a yükselirken; ÜFEde %10.42ye çıktı.
Avrupa Komisyonu, Türkiyenin %4.7 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor...
AB Komisyonu, Türkiye'nin bu yıl yüzde 4,7 ve gelecek yıl yüzde 4,5 ile Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olacağını bildirdi. Avrupa Birliği Komisyonu'nun 2010 Bahar Ekonomik Tahminler raporunda, geçen yılki yüzde 4,7'lik küçülmenin ardından güçlü toparlanma sürecine giren Türkiye'nin dış şoklara karşı direncinin daha da geliştiğini gösterdiği vurgulandı. Türk ekonomisine ait tüm göstegelerin bu yıl sağlam büyümeye işaret ettiği anlatılan raporda, büyüme hızının yüzde 5'e kadar çıkabileceği belirtildi. Raporda, sağlıklı mali sektörün küresel krizden çok az etkilendiği ve aktif kalitesi yüksek olan Türk bankalarının dış kaynağa çok fazla ihtiyaç duymadığı kaydedildi. Rapora göre Türkiye'de geçen yıl yüzde 14'e çıkan işsizlik oranı bu yıl yüzde 13,9'a ve gelecek yıl yüzde 13,4'e gerileyecek. Geçen yıl gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 45,5'ine ulaşan kamu borç toplamı da düşüşe geçerek bu yıl yüzde 45,1'e ve önümüzdeki yıl yüzde 44,5'e inecek. AB Komisyonu'na göre bu yıl Türkiye yüzde 4,7 büyürken AB'nin büyüme ortalaması yüzde 1 ve Avro Bölgesi'nin büyüme ortalaması yüzde 0,9'da kalacak.
Merkez Bankası Mayıs ayı birinci dönem anketi...
Merkez Bankası Mayıs ayı birinci dönem beklenti anketinde yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 8.15'ten yüzde 8.57'ye yükseldi. 2010 yılı büyüme beklentisi de %4.4den %4.6ya çıktı. Yılsonu cari açık beklentisi 25.8 milyar dolardan 28.1 milyar dolara çıktı. Yılsonu dolar kuru beklentisi ise 1.5466dan 1.5410a geriledi.
Bankacılık sektörünün karı 6.3 milyar lira...
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Mart ayı sonunda bankacılık sektöründe net karın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21.6 artarak 6.276 milyar lira olduğunu açıkladı. Geçen yıl Mart sonunda sektörün net karı 5.159 milyar lira olmuştu. BDDK'nın Mart sonu itibariyle "Türk Bankacılık Sektörünün Genel Görünümü"ne ilişkin yaptığı açıklamada, bankacılık sektörünün temel göstergelerinin 2010 yılının ilk çeyreği itibarıyla olumlu yönde seyrini devam ettirdiği belirtildi. Rapora göre; bu yılın ilk çeyreğinde sektörün aktif toplamı yüzde 3.2 artarak 860.5 milyar liraya yükseldi. Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği rasyosu Mart 2010 itibarıyla yüzde 19.95 düzeyinde gerçekleşti. Eylül 2008 döneminde sektör aktiflerinin yüzde 53.1'ini oluşturan kredilerin payının, küresel krizin etkilerinin hissedilmeye başlanmasıyla 2009 sonunda yüzde 47.1'e düştüğü, bu yıl ise ekonomik aktivitede görülen toparlanma sonucunda Mart 2010 itibarıyla yüzde 48.4'e yükseldiği vurgulanan açıklamaya göre, bu yılın ilk çeyreğinde bankacılık sektörünün kredileri yüzde 6.2 artarak 416.8 milyar liraya ulaştı. İlk çeyrekte en fazla artış yüzde 7.9 ile KOBİ kredilerinde görülürken, kurumsal ve ticari kredilerde yüzde 6.1, bireysel kredilerde yüzde 5.1 oranında artış gerçekleşti. Takipteki alacaklar da ilk çeyrekte yüzde 2.9 oranında azaldı. Ekonomik krizin etkilerinin en şiddetli hissedilmeye başlandığı Eylül 2008 döneminden sonra hızlı bir artış trendine giren takipteki alacaklar, Aralık 2009 itibarıyla 21.9 milyar liraya ulaştı, daha sonra düşüş eğilimine girerek Mart 2010 itibarıyla 21.4 milyar lira oldu. Karşılıklar düşüldükten sonra ise takipteki alacaklar net 3.669 milyar lira oldu. Toplam kredilerin takibe dönüşüm oranı ise Aralık 2009'da yüzde 5.3 iken, Mart 2010 itibarıyla yüzde 4.9 oldu. Menkul değerler portföyü 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4.8 artarak 275.6 milyar liraya çıktı. Sektörün Aralık 2009'da 18.1 milyar dolar olan sendikasyon ve seküritizasyon kredileri ise bu yıl
Mart sonunda 19.4 milyar dolara ulaştı. Mevduat ise 2010 yılının ilk çeyreğinde de en önemli fon kaynağı olma niteliğini korudu ve 2009 yıl sonuna göre yüzde 3.8 artarak Mart sonu itibariyle 534.3 milyar lira oldu.
Anayasa değişikliği paketi TBMMde onaylandı...
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hazırladığı ve günlerdir TBMM Genel Kurulu'ndaki müzakereleri devam eden Anayasa değişikliği teklifi, tümü üzerinde yapılan oylamalarda 72 ret oyuna karşı 336 oy alarak kanunlaştı. Cumhurbaşkanının onaylaması durumunda paket, 330 ile 367 arasında oy aldığı için halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete'de yayımlanacak. Böyle bir durumda referandum, bu yayımdan 60 gün sonraki ilk pazar günü yapılacak.
DÜNYADA BU HAFTA
IMF Başkanı Yunan krizinin yayılma tehlikesine dikkat çekti...
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Yunanistan borç krizinin hala Avrupa'nın geri kalanına yayılma riski olduğunu ancak Fransa, Almanya ve diğer büyük AB ülkeleri için böyle bir risk bulunmadığını söyledi. Strauss-Kahn, bazı ülkelerin eurodan çıkması durumunda bunun euronun sonu olabileceğini de ekledi.
Moodyse göre ülke riskleri bankacılık sistemine yayılabilir...
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ülke kaynaklı risklerin Portekiz, İspanya, İtalya, İrlanda ve İngiltere bankacılık sistemine yayılabileceğini açıkladı. Kuruluş tarafından yayımlanan araştırma raporunda Yunanistan, Portekiz ve bir ölçüde İtalya bankacılık sistemi hakkında, bu sistemlerin maruz kaldığı ülke riski dolayısıyla endişe oluştuğu belirtildi. Moody's, şu ana kadar görece olarak dayanıklı bir duruş sergileyen İtalya bankacılık sisteminin, ülke tahvilleri üzerindeki baskıların artması halinde belirgin riske maruz kalabileceğini ifade etti. Raporda bazı bankacılık sistemlerinin kredilerdeki aşırı büyüme sebebiyle zayıfladıkları, bunların arasında İspanya, İrlanda ve bir ölçüde İngiltere'nin olduğu ifade edildi.
ABD ekonomisinde gelişmeler...
Küresel krize ilişkin son durum: ABD Senatosu, finansal reform tasarısında aşama kaydetti ve vergi mükelleflerinin paralarıyla yapılan kurtarmaları önlemeyi hedef alan iki ek maddeyi kabul etti. Oy çoğunluğu ile ek maddeler tasarıya eklendi. Hükümetin sorun yaşayan büyük finansal şirketlere müdahale etmesine ve bölmesine imkan veren protokol 93 evet oyuyla kabul edildi. Senato, reform tasarısında büyük finans kurumlarının batmaları halinde ekonomiyi tehdit etmemeleri için 6 en büyük bankanın bölünmelerini sağlayacak şekilde değişiklik öngören teklifi reddetti. Reddedilen önerge, bankaların sigortalı mevduat pazar paylarına katı limitler ve mevduat dışı yükümlülüklerinin büyüklüklerine sınırlamalar getiriyordu. Fed Başkanı Ben Bernanke, mali kriz nedeniyle kredi standartlarında sıkılaşmaya giden ABD'li bankaların artık müşterilere daha esnek şartlarla kredi vermeye başlayabileceklerini belirtti. Bernanke, bu konuda iyimser olduğunu söyledi. Bernanke, ekonominin toparlandığını, bankaların üst düzey kredi yetkililerinin, gelecek yılda, ticari gayrimenkul kredileri hariç, sıkıntılı kredilerinde mütevazi bir azalma beklediklerini belirtti. FDIC Başkanı Sheila Bair, ABD bankalarının Yunanistan'ın borç krizinden büyük bir etkilenme yaşamalarını beklemediğini söyledi. Bair ayrıca, Avrupa'nın çözmesi gereken bazı problemler olduğunu, bununla birlikte durumun istikrarsızlaştırıcı olmayacağına inandıklarını vurguladı. Boston Fed Başkanı Eric Rosengren, ABD ekonomisinin iyileşme işaretleri
göstermekte olduğunu, ancak toparlanmanın hala gitmesi gereken uzun bir yolu bulunduğunu ve ultra düşük faiz oranlarının hala gerektiğini söyledi. Rosengren, son ekonomik verilerin pozitif olmasına karşın, ABD ekonomisinin negatif şoklara karşı kırılgan olmaya devam ettiğini de belirtti. ABD yönetimi, Yunanistan'da istikrarın sağlanması için gösterilen çabayı desteklediğini ve Başkan Barack Obama'nın Atina'daki gelişmeler ve finansal piyasalardaki durumla ilgili olarak bilgilendirildiğini açıkladı. Hazine Bakanı Timothy Geithner ve Beyaz Saray ekonomi danışmanlarından Larry Summers'ın Obama'ya konuyla ilgili bilgi verdikleri, hazine bakanlığının Yunanistan'daki gelişmeleri ve yansımalarını yakından izlediği belirtildi. ABD Hazine Bakanlığı sözcüsü, Bakan Timothy Geithner'in bugün G7 ülkelerinin maliye bakanlarıyla borç yükü altındaki Yunanistan'a yardım sağlama çabalarını görüşeceğini söyledi. ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya'nın oluşturduğu G7 grubunun maliye bakanları, telekonferans yöntemiyle Yunanistan'a yapılacak Avrupa Birliği/Uluslararası Para Fonu yardımıyla ilgili olarak bilgilendirilecekler. St. Louis Fed Başkanı James Bullard, Avrupa ülkelerine ilişkin borç kaygılarının iyileşen ABD ekonomik görünümü açısından bir risk oluşturduğunu ifade etti. Bullard, ABD ekonomisi açısından mevcut riskin, Yunanistan ve diğer ülkelerde durumun kötüye gitmesi olduğunu belirtti. Bullard, ABD ekonomisinde iyi haberlerin kötü haberleri bastırdığını ifade etti. Freddie Mac, ilk çeyrekte zararının azaldığını, ancak 10.5 milyar dolar açığı bulunduğunu belirterek, Hazine Bakanlığı'ndan 10.6 milyar dolar yardım talep edeceğini bildirdi. Freddie Mac, ilk çeyrekte 6.69 milyar dolar zarar etti. Geçen yılın aynı döneminde 9.98 milyar dolar zarar açıklamıştı. Hazine'ye tercihli hisseler için ödenen temettüler dahil edildiğinde hisse başına zarar ise 2.39 dolardan 2.45 dolar seviyesine yükseldi. Hazine'ye tercihli hisseler için ödenen temettü 1.3 milyar dolar oldu. Freddie Mac'in kredi zarar karşılıkları ilk çeyrekte, dördüncü çeyrekteki 7 milyar dolar seviyesinden 5.4 milyar dolara geriledi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, ABD'li finans şirketi Goldman Sachs'ın uzun ve kısa vadeli notlarını ''A+'' ve ''F1+'' olarak teyit ederken, notların görünümünü ''durağan''dan ''negatif''e çektiğini bildirdi. Kuruluşun değerlendirmesinde, görünümde revizyona gerekçe olarak, şirkete ilişkin devam eden yasal süreçler ve bunun gelir yaratma kapasitesine yapabileceği etki gösterildi. Fitch, bankanın uzun vadeli notunun A kategorisinin altına çekilmesinin olası gözükmediğini belirtti. ''A+'' notu, Fitch'in en yüksek beşinci kredi notu seviyesini gösteriyor.
Ekonomi ve finansal piyasalara ilişkin son veriler: ABD ISM imalat endeksi Nisan'da 60.4 puanla beklentilerin üzerinde açıklandı. Endeksin 60 değerini alması bekleniyordu. Endeks Mart ayında 59.6 değerini almıştı. ABD'de sözleşmeleri imzalanan ve bekleyen konut satışları endeksi Mart'ta yüzde 5.3 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Satışlarda yüzde 4.0 artış olacağı tahmin ediliyordu. Daha önce yüzde 8.2 olarak açıklanan bekleyen Şubat ayı bekleyen konut satışlarındaki artış ise yüzde 8.3'e revize edildi. ABD fabrika siparişleri Mart ayında yüzde 1.3 ile beklentilerin tersine artış kaydetti. Fabrika siparişlerinin yüzde 0.1 azalması bekleniyordu. Daha önce yüzde 0.6 olarak açıklanan Şubat ayı fabrika siparişlerindeki artış ise yüzde 1.3'e revize edildi. ABD'de açıklanan ADP Ulusal İstihdam Raporu'na göre özel sektörde istihdam Nisan ayında 32,000 ile beklentilerin üzerinde arttı. Nisan'da özel sektörde
istihdamın 30,000 artması bekleniyordu. Daha önce Mart ayı için 23,000 düşüş olarak açıklanan veri 19,000 artışa revize edildi. ABD'de ISM hizmetler endeksi Nisan ayında 55.4 ile beklentilerin altında açıklandı. Endeksin 56 değerini alması bekleniyordu. ISM hizmetler endeksi Mart ayında da 55.4 olarak açıklanmıştı. ABD'de tarım dışı verimlilik, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3.6 arttı, istihdam maliyetindeki düşüş ise yüzde 1.6 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Verimliliğin yüzde 2.5 artması, istihdam maliyetinin ise yüzde 0.7 azalması bekleniyordu. Dördüncü çeyrekte yüzde 5.9 düştüğü açıklanan işgücü maliyeti yüzde 5.6 düşüşe ve yüzde 6.9 arttığı açıklanan verimlilik de yüzde 6.3 artışa revize edildi. ABD işsizlik maaşı başvuruları 1 Mayıs'ta sona eren haftada 444,000'e düştü ancak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Başvuruların 440,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 448,000 olarak açıklanan başvuru sayısı 451,000'e revize edildi. Nisan ayında tarım dışı istihdam 290,000 ile beklentilerin üzerinde arttı, işsizlik oranı ise yüzde 9.9 oldu. Tarım dışı istihdamın Nisan'da 200,000 kişi artması; işsizlik oranının yüzde 9.7 olması bekleniyordu. Mart'ta 162,000 artış olarak açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisi 230,000 artışa revize edildi. Mart ayı işsizlik oranı yüzde 9.7 olarak açıklanmıştı.
AB ekonomilerinde gelişmeler...
AB: Avrupalı maliye bakanları, Atina'nın yıllarca sürecek tasarruf tedbirlerine bağlı kalma sözü vermesinin ardından, geçen hafta sonu Yunanistan için Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) oluşturacağı 110 milyar euroluk yardım paketi üzerinde anlaştılar. Hafta sonunda acil olarak toplanan euro bölgesi maliye bakanları üç yıllık kredi paketini onaylarken, yardımın ilk bölümünün Yunanistan'ın 19 Mayıs'ta yapılacak büyük bir borç geri ödemesi öncesinde aktarılacağı belirtildi. Bugüne kadar bir ülke için hazırlanan en büyük kurtarma paketi için Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreou, ülkenin kabul ettiği ağır tasarruf önlemlerinin üstüne ayrıca üç yılda 30 milyar euroya ulaşacak vergi artışları da yapılacağı sözünü verdi. Desteği paket için kritik önem taşıyan Almanya Başbakanı Angela Merkel de Atina'nın programlarını iddialı bulduğunu söyledi ve Almanya parlamentosundan onayın en hızlı biçimde çıkması için çaba göstereceğini belirtti. Yunanistan'a verilecek 110 milyar euroda, euro bölgesi ülkelerinin üstleneceği miktar 80 milyar euro. Bunun içinde en büyük pay olan 22 milyar euroyu Almanya sağlayacak. Euro ülkeleri Cuma günü yapacakları özel bir zirve toplantısında, kurtarma paketini resmen devreye sokacaklar. Euro kullanan ülkelerin oluşturduğu Eurogroup'un başkanı Jean-Claude Juncker Almanya'nın isteğine uyarak bütün bakanların kendi bankacılık sektörleriyle görüşüp, yardım paketine gönüllü katkıda bulunup bulunmayacaklarını soracağını söyledi. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn da, IMF icra kurulunun Fon'un 30 milyar euroluk katkısını bu hafta içinde yapacağı bir toplantıda onaylamasını beklediğini söyledi. Avrupa Komisyonu'nun ekonomi ve parasal konulardan sorumlu üyesi Olli Rehn, başka euro ülkeleri için de benzer bir kurtarma yapılması olasılığı konusunda bir soruya yanıt olarak, Yunanistan'ın diğer başka bir ülkeyle karşılaştırılması mümkün olmayan özel bir durum gösterdiğini söyledi. Euro bölgesinden gelecek kredilerin yaklaşık yüzde 5 faizi olacak. Bu oran, piyasaların Yunan tahvilleri için talep ettikleri faizin yarısı kadar. Ancak Almanya'nın gösterge tahvillerinin faiz oranının da iki katına yakın. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Yunanistan'ın borçlanma senetlerini teminat olarak kabul etmek için talep ettiği asgari kredi notu eşiği uygulamasını askıya
aldı. ECB uygulamanın ikinci bir açıklama yapılana kadar askıya alındığı ifade etti. Uygulama Yunanistan tarafından ihraç edilen ve edilecek bütün tahviller ile Yunanistan'ın garanti verdiği borçlanma senetlerini kapsıyor. Asgari kredi notu eşiğinin askıya alınması sayesinde Yunanistan'ın kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin altına inse bile bankaların ECB'den kredi alırken bu ülkenin tahvillerini teminat olarak göstermesi mümkün kılınıyor. Uluslararası üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan S&P, geçen hafta Yunanistan'ın kredi notunu ECB'nin talep ettiği asgari eşik olan "BBB-" seviyesinin altına indirdi. Diğer iki derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından yapılan kredi notunun indirilebileceği yönündeki açıklamanın ardından Yunan devlet tahvillerinin ECB tarafından teminat kabul edilmeme tehlikesi oluşmuştu. Finansal kriz sırasında teminat kabul kurallarını gevşeten ECB, krizden önce kabul ettiği teminatlarda asgari "A" seviyesinde kredi notu bulunmasını şart koşuyordu. Fransa ve Almanya, Yunanistan'da yaşanan borç krizi karşısında euro bölgesini koruyacaklarını taahhüt ederek, euronun istikrarı için daha sıkı kurallar getirilmesini istediler. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Konseyi Başkanı Herman von Rompuy'a gönderdikleri ortak mektupta tek para biriminin istikrarının korunması için kararlı olduklarını açıkladılar. İki lider euro bölgesi içinde ekonomik denetimin güçlendirilmesi gerektiğine de dikkati çektiler.. Avrupa Komisyonu, Yunanistan mali yardım için gerekli kaynağın önemli bölümünün Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin parlamento onay süreçlerinde olası gecikmelerden bağımsız olarak Mayıs ortasına kadar hazır olacağını açıkladı. Avrupa Komisyonu euro bölgesinde bu yıl ekonomik büyümenin daha önce öngörülenden güçlü, bütçe açığının ise daha düşük olmasının beklendiğini belirtirken, devlet tahvili piyasalarındaki gerilim konusunda da uyardı. Üyesi bulunan 27 ülkeye ilişkin yılda iki kez yayımlanan ekonomik tahminlerini açıklayan Komisyon euroyu kullanan 16 ülkede bu yıl yüzde 0.9 büyüme beklediğini belirtti. Avrupa Komisyonu Şubat ayında euro bölgesi için yüzde 0.7'lik büyüme tahmininde bulunmuştu. Büyüme tahminlerindeki artışın güçlenen küresel büyümeden kaynaklandığını belirten Komisyon, güçlenen küresel büyümenin euro bölgesi ihracatına olan talebi artıracağını da ifade etti. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, Yunanistan'a sağlanacak mali desteğin başarıyla tamamlanması durumunda yatırımcı ve tüketici güveninin artmasının beklenebileceği kaydedildi. 2010 yılında Türkiye'nin ardından Avrupa'da en hızlı büyüyecek ülkelerin yüzde 3,7'yle Rusya, yüzde 2,7'yle Polonya ve Slovakya olarak sıralandığı raporda, büyük ekonomilerden Çin'in yüzde 10,3, Hindistan'ın yüzde 8,1, Brezilya'nın yüzde 5,7, Endonezya'nın yüzde 5,4, Güney Kore'nin yüzde 5, Meksika'nın yüzde 4, ABD'nin yüzde 2,8, Fransa ve Hollanda'nın yüzde 1,3, Almanya ve İngiltere'nin yüzde 1,2 ve İtalya'nın yüzde 0,8 büyüyeceği, İspanya'nın yüzde 0,4 küçüleceği tahminine yer verildi. Bu yıl AB üyeleri arasında Bulgaristan ve Macaristan'ın sıfır büyüme gerçekleştireceğini öngören rapora göre, İspanya dışında küçülecek ülkeler arasında yüzde 3,5'le Letonya, yüzde 3'le Yunanistan, yüzde 0,9'la İrlanda, yüzde 0,6'yla Litvanya ve yüzde 0,4'le Kıbrıs Rum kesimi bulunuyor. Öte yandan, bu yıl Türkiye'de yüzde 45 düzeyinde gerçekleşecek kamu kesimi borcunun ekonomik büyüklüğe oranının AB ortalamasının yüzde 79,6 ve Avro Bölgesi ortalamasının yüzde 84,7 düzeyine ulaşacağı belirtildi. Yunanistan'da bu yıl yüzde 124,9'la AB rekorunu kırması beklenen borçluluk oranının İtalya'da yüzde 118,2'ye, Belçika'da yüzde 99'a, Portekiz'de yüzde 85,8'e, Fransa'da yüzde 83,6'ya, İngiltere'de yüzde 79,1'e ve Almanya'da yüzde 78,8'e çıkacağı tahmin edildi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) gösterge faiz oranını beklendiği gibi değiştirmeyerek art arda 12'inci ayda da yüzde 1 seviyesinde bıraktı. ECB Başkanı Jean-Claude Trichet, euro bölgesindeki toparlanmanın bu yıl orta seviyede olacağını belirtti. Trichet düzenlediği basın toplantısında, gösterge faizinin mevcut seviyesinin uygun olduğunu ifade etti. Yönetim Kurulu'nun devlet tahvili alımı konusunu görüşmediğini dile getiren Trichet ayrıca, Yunanistan'ın borç ödeyemez duruma düşmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Trichet, Yunanistan'a destek vermekte kararlı olduklarını ve Yunanistan programının oldukça uygun olduğunu ifade etti. Yunanistan'la Portekiz'in aynı gemide olmadığına ve Yunanistan krizi ile Portekiz'in bütçe sorununun kıyaslanamayacağına dikkati çeken Trichet, Portekiz ya da İspanya'nın Yunanistan olmadığını vurguladı. Euro bölgesi imalat sanayi PMI endeksi Nisan'da nihai 57.6 değerini alarak beklentilerin üzerinde ve son 46 ayın en yüksek seviyesinde açıklandı. Üretim alt endeksi ise 61.2'ye yükselerek 2000 yılı Haziran ayından beri en yüksek nihai seviyeye ulaştı. Markit'in hazırladığı euro bölgesi imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) 56.6 olarak açıklanan Mart ayı verisinin de üzerinde gerçekleşti. Verinin Nisan ayında nihai 57.5 seviyesinde geleceği tahmin ediliyordu. Euro bölgesi hizmetler PMI endeksi Nisan'da nihai olarak 55.6 değerini aldı ve yaşanan derin resesyonun ardından bölgedeki toparlanmanın hız kazandığına işaret etti. Markit'in hazırladığı euro bölgesi hizmet sektörü satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Nisan ayı nihai rakamı, 54.1 olarak açıklanan Mart ayı verisinin de üzerinde yer aldı. Verinin nihai 55.5 seviyesinde geleceği tahmin ediliyordu. Euro bölgesinde perakende satışlar Mart ayında bir önceki aya göre değişmezken, yıllık bazdaki gerileme yüzde 0.1 ile beklentilerin altında gerçekleşti. Perakende satışların Mart ayında yüzde 0.2 artması, yıllık bazdaki düşüşün ise yüzde 0.5 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Daha önce Şubat ayında yüzde 0.6 azaldığı açıklanan perakende satışlar yüzde 0.2 düşüşe, yıllık bazda yüzde 1.1 olan gerileme ise yüzde 0.2 düşüşe revize edildi.
Almanya: Almanya Başbakanı Angela Merkel euro bölgesindeki gerilimin piyasalar tarafından abartıldığını ve bunun kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. Merkel Yunanistan'da yaşanan borç kriziyle ilgili olarak Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yardım etmek zorunda kaldığını, çünkü durumu Avrupa'nın iyi yönetemediğini de belirtti. Merkel, Avrupa için amaçlarının tek başına hareket edebilmek olması gerektiğini söyledi. Merkel, IMF tarafından bankalara yönelik olarak sunulacak bir vergi tasarısını destekleyeceğini de ekledi. Almanya'da hükümet Yunanistan yardım paketine Almanya'nın katılımını öngören tasarıyı onayladı. Almanya Ekonomi Bakanı Rainer Bruederle, Yunanistan için üzerinde anlaşılan yardım paketinin, bu ülkenin gelecek üç yıldaki bütün finansal ihtiyacını karşılama amacını taşımadığını söyledi. Almanya parlamentosunun alt kanadı da Bundestag Yunanistan'a yardım paketini onayladı.
İngiltere: İngiltere'de Muhafazakar Parti'nin, Perşembe yapılan genel seçimlerden birinci parti olarak çıkması bekleniyor ancak 1974 yılından bu yana ilk kez, seçimi kazanan partinin parlamentoda çoğunluğu elde edememesi olasılığı karşısında ülkede iktidarı belirlemek zorlaşacak. Yüzde 80 oranında belli olan sonuçlara göre merkez-sağ Muhafazakarlar 263, iktidardaki İşçi Partisi ise 200 sandalyekazandı. Muhafazakarlar, anayasa kurallarına göre hükümet kurma girişimi hakkının ilk olarak Başbakan Gordon Brown'da olduğunu savunuyorlar. Ancak Brown'ın üçüncü sıradaki Liberal Demokratlarla ortak hükümet kurması da zor çünkü iki partinin toplam sayısı bile meclis çoğunluğundan iki sandalye eksik kalacak gibi. Sandık çıkışı yoklamaları, Muhafazakarların toplam 305, İşçi Partisi'nin 255 sandalye kazanacaklarını, dolayısıyla her iki partinin de çoğunluk sayısı olan 326'ya ulaşamayacaklarını gösteriyor. oklamalara göre Liberal Demokratlar da beklenenden daha düşük oy oranıyla 61 sandalye alabilecek. Piyasaların belirsizlikten duyduğu rahatsızlığın yanı sıra diğer borsalardaki kargaşanın da etkisiyle sterlin dolar karşısında değer kaybetti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Muhafazakar Parti'nin genel seçimlerden birinci olarak çıkmasına rağmen parlamentoda çoğunluğu elde edemediği İngiltere'deki seçim sonuçlarının, ülkenin AAA olan kredi notu üzerinde doğrudan bir tehdit oluşturmadığını açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P de seçimlerin ardından İngiltere'nin kredi itibarına ilişkin görüşünde değişiklik olmadığını belirtti.
Fransa: Fransa Başbakanı Francois Fillon, Fransa'nın AAA olan kredi notunu sürdürmek için kamu harcamalarını ve bütçe açığını azaltmaya yönelik olarak zor kararlar alması gerekeceğini söyledi. Fillon, ülkeyi ekonomik daralmadan çıkarmak için borcun artmasına izin veren hükümetin, sosyal harcamaları kısmasının gerekeceğini de vurguladı. Fransa'da parlamentonun alt kanadı, Avrupa'nın Yunanistan'a yardım paketinin Fransa'ya düşen payı için gerekli onayı verdi. Buna göre, Paris Atina'ya üç yıl içinde 16.8 milyar euroya kadar kredi sağlayacak. Senato onayının da ardından Fransa'nın Yunanistan'a bu yıl sağlayacağı 3.9 milyar euroluk kredinin önü açılmış olacak. Fransız bankası BNP Paribas yılın ilk çeyreğinde iyileşen piyasa koşulları ve Fortis ile entegrasyonun etkisiyle karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47 artırdı. Toplam 2.3 milyar euro kar açıklayan bankanın ortalama 1.6 milyar euro kar etmesi bekleniyordu. Banka Yunanistan devlet tahvili portföyünün 5 milyar euro büyüklüğünde olduğunu açıkladı. BNP rakibi büyük Fransız bankalarından Credit Agricole söz konusu portföyün büyüklüğünü 850 milyon euro, daha küçük olan rakibi Societe Generale ise 3 milyar euro olarak açıklamıştı. Fortis'in bazı varlıklarını geçen yılın Mayıs ayında alan BNP, 31 Mart itibariyle satın almadan kaynaklanan tasarrufların 254 milyon euro olduğunu belirtti.
İtalya: Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, İtalya'nın kredi notu görünümünü "durağan" olarak teyit etti. Standard and Poor's İtalya'nın notunun düşürüleceği spekülasyonları hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, ülkenin not görünümünün durağan olduğunu hatırlattı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İtalya'nın kredibilitesinin iyi olduğunu, ancak yüksek risk primi tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Moody's'in İtalya analisti Alexander Kockerbeck, İtalya'nın zor bir uyarlamadan geçmeye ihtiyaç duymaması nedeniyle diğer ülkelerden daha farklı bir konumda bulunduğunu belirten Kockerbeck, faiz oranlarının bu ülke için bir kırılganlık faktörü olabileceğini de ekledi.
İspanya: İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, düzenlediği basın toplantısında ülkesinin 280 milyar euro büyüklükte yardım isteyebileceği yönündeki söylentileri yalanlamak zorunda kaldı. Başbakan Yardımcısı ise İspanya'nın bütçe açığını 2013'e kadar azaltabileceği konusunda güvenlerinin tam olduğunu söyledi. Euro bölgesi GSYHnın yüzde 12'sine yakınını oluşturan ve ekonomisi Yunanistan'ın beş katı büyüklüğünde olan İspanya, bu sebeple piyasalarda korku yaratıyor. İspanya bütçe açığının GSYH'ye oranını geçen yılki yüzde 11.2 seviyesinden yüzde 3'e çekmek için harcamalarından 50 milyar euro kesinti yapmaya söz vermişti. İspanya ayrıca vergi artışları ve memur maaşlarını dondurulmasıyla gelirlerini artırmayı planlıyor. Euro bölgesinde en yüksek işsizlik oranına sahip İspanya için önemli bir endişe kaynağı da istihdam reformu. Çoğu Avrupa ülkesinin tersine işsizliğin yüzde 20'ye yakın seviyelerde bulunduğu İspanya resesyondan çıkabilmiş değil. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, İspanya'nın kredi notunu "AAA" olarak teyit etti, görünümü ise "durağan" olduğunu açıkladı. Notunun indirilmesinden sonra yatırımcıların daha fazla getiri talep etmesiyle İspanya beş yıl vadeli tahvil satışında Mayıs 2008'den bu yana kaydedilen en yüksek faizi ödedi. İspanya Hazinesi 2.35 milyar euro değerinde tahvil sattığını açıkladı. İhalede faiz oranı yüzde 3.532 oldu. 4 Mart'taki tahvil ihalesinde faiz yüzde 2.816 idi.
Yunanistan: Yunanistan'da borç krizinin başladığı Ekim ayından bu yana düzenlenen en büyük gösteriler sırasında protestocuların Atina'nın merkezindeki bir binayı ateşe vermeleri sonucu üç kişi hayatını kaybetti. On binlerce kişinin parlamento binasına yürüdüğü Atina'da polisle çatışan göstericiler hükümetin AB/IMF yardımı için şart koşulan tasarruf tedbirlerini yürürlüğe geçirme iradesini de sınıyor. Sosyalist hükümetin iktidara geldiği Ekim ayından beri en yoğun gösterilerin yaşandığı Atina'da yüzlerce gösterici polise taş ve cam şişeler atarak saldırdı, çöp kutularını ateşe verdi. Göstericiler kemer sıkma tedbirlerinin oylanacağı parlamento binasına defalarca girmeye çalıştı. Polis gösterilere 27,000 kişinin katıldığını tahmin ediyor. Görgü tanıkları ise sayının 40,000'i geçtiğini ifade ediyor. Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanları bu yıl üçüncü defa ortak grev yaptı. Ülkede toplu taşıma çalışmadı, dükkanlar kapandı, uçuşlar ise yapılamadı. Yunan parlamentosu AB ve IMF'nin 110 milyar euroluk yardım paketi için koşul olarak gördüğü 30 milyar euroluk kemer sıkma programını Perşembe yapılan yoğun protestoların gölgesinde kabul etti. Vergi artışları, emeklilik sisteminde reform ve kamu sektöründeki ücretlerde önemli kısıntılar içeren yasa, ortak para birimi euroyu kullanan bir AB ülkesinin ilk kez kurtarılması için sağlanacak krediye karşılık şart olarak koşulmuştu. Papandreou, partisinin, kemer sıkma paketi için yapılan oylamaya destek vermeyen parlamento grubundaki üç kişiyi de partiden ihraç etti IMF yönetiminin Yunanistan yardım paketinin kendisine ait bölümünü oluşturan miktar olan 30 milyar euro için alınan kararı kesinleştirmek üzere Washington'da Pazar günü toplanması bekleniyor. IMF'in Yunanistan'a vereceği kredi, diğer Avrupa ülkelerinin sağladıkları finansmandan önce geri ödenecek. IMF Dış İlişkiler Direktörü Caroline Atkinson, geleneksel olarak IMF'in verdiği borcun geri ödemelerde öncelikli olduğunu ve üye ülkelerin IMF'e verdikleri katkılardan bugüne kadar zarara uğrandığına dair bir tecrübe bulunmadığını söyledi. AB Komisyonu'ndan bir yetkili de, Avrupa ülkelerinin Yunanistan'a sağlayacakları
finansmanın Yunanistan'ın var olan borçları ile aynı statüde olacağını ifade etti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Yunanistan'ın kredi notlarında bu yılın dördüncü çeyreğinden önce indirime gitme olasılığının düşük olduğunu açıkladı. Fitch tarafından yapılan açıklamada, bu yönde bir karar verilmeden önce Yunanistan'ın hafta sonunda üzerinde uzlaşılan mali tedbirleri ne şekilde uygulayıp sürdürdüğünün değerlendirileceği belirtildi. Fitch Yunanistan'ın notunu son olarak 9 Nisan'da iki kademe birden düşürerek "BBB-"ye çekmiş, görünümü ise negatif olarak açıklamıştı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'den bir yetkili Yunanistan'a sağlanacak Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu (IMF) yardımının bu ülkenin yaşadığı mali krizin sona erdiğine işaret etmediğini, çünkü asıl meselenin öngörülen bütçe hedeflerine ulaşılıp ulaşılamayacağı olduğunu söyledi. Yunanistan'ın kredi iflas takası primleri (CDS) Cuma günü 10 baz puan artarak 950 baz puana ulaştı. Portekiz'in CDS'leri 60 baz puan artarak 495 baz puana, İspanya'nınkiler ise 17 baz puan artarak 290 baz puana ulaştı.
Portekiz: Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Portekiz'in "Aa2" olan kredi notunu olası bir indirim için değerlendirdiğini açıkladı. Portekiz, kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's'un kredi notunu iki basamak düşürmesinin ardından çıktığı ilk tahvil ihalesinde 500 milyon euro (654 milyon dolar) tutarında kağıt sattı. Borçlanma faizinin %2,955 olarak belirlendiği tahvil ihalesinde oluşan faizin Mart ayının ilk döneminde yapılan benzer ihalelerden 4 kat fazla olduğu ifade ediliyor. Portekiz'in geçen yıl bütçe açığının milli gelire oranı %9,4 olmuştu. Bu oran ile Portekiz'in bütçe açığı, euroyu para birimi olarak kullanan 16 Avrupa Birliği üyesi arasında en yüksek düzeyde olan ülkeler arasında yer almıştı.
Diğer ekonomilerde gelişmeler...
İsviçre:
İsviçre'nin en büyük bankası UBS yılın ilk çeyreğinde 2.2 milyar İsviçre frankı ile, 2 milyar frank olan beklentilerin üzerinde kar açıkladı. UBS'in CEO'su Oswald Gruebel, bankanın varlık yönetimi biriminden para çıkışlarının önceki çeyrekteki 56 milyar frank seviyesinden, yaklaşık 18 milyar franka gerilediğini ifade etti. Finansal kriz sırasında devlet yardımı alan UBS, kısa vadede varlıklı müşterilerin bankadan paralarını çekmeye daha yavaş da olsa devam edeceklerini belirtti. UBS'in varlıklı müşterileri, ABD tarafından açılan vergi dolandırıcılığı soruşturmasıyla sebebiyle bankadan paralarını çekmeye başlamışlardı.
Norveç:
Norveç Merkez Bankası gösterge faizi beklentilere paralel olarak 25 baz puan artırdı ve yüzde 2'ye çekti. Norveç Merkez Bankası, geçen yıl Ekim ayında ekonomiye destek harcamalarının etkilerini hafifletmek için faizleri yükseltmiş ve finansal krizden bu yana Avrupa'da faiz artıran ilk merkez bankası olmuştu.
Avustralya: Avustralya'da hükümetin madencilik şirketlerine uygulamaya hazırlandığı yüzde 40 verginin açıklanmasının ardından, madencilik hisseleri önemli miktarda değer kaybetti. Hükümetin 2012 yılından itibaren geçerli olacağını açıkladığı vergi haberi üzerine BHP Billiton'un hisseleri yüzde 3, Rio Tinto hisseleri de yüzde 4.3 değer kaybetti. İktidardaki merkez sol hükümetin, yeni vergi yoluyla elde edilecek gelirleri büyük olasılıkla Ekim'de yapılması beklenen seçimler öncesinde çalışanların ücretlerinin artırılması yönünde kullanacağı belirtiliyor.
Avustralya'da son 10 yılda doğal kaynaklar sektöründe önemli bir büyüme yaşanmasına rağmen, elde edilen 80 milyar Avusturya doları kardan ülke hazinesine sadece 9 milyar Avustralya doları girmiş durumda. Avustralya Merkez Bankası bu haftaki toplantısında gösterge faizi beklendiği gibi 25 baz puan artırarak yüzde 4.50'ye yükseltti. Banka kararıyla, Ekim ayından beri altıncı kez faiz artırmış oldu. Banka ayrıca faiz oranlarının bir süre boyunca değiştirilmeyerek bu seviyede kalabileceğini de belirtti. Faiz artırımının ardından Avustralya doları değer kaybederek 0.9219 dolara kadar geriledi.
BDT:
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerindeki enflasyon oranı, yılın Ocak-Mart döneminde ortalama yüzde 8 oldu. BDT Devletlerarası İstatistik Komitesi'nden yapılan açıklamaya göre, yılın ilk çeyreğinde BDT ülkelerindeki en büyük enflasyon oranı yüzde 8,4 ile Ermenistan'da, en düşük enflasyon ise yüzde 2,6 ile Kırgızistan'da hesaplandı. Açıklamada, 2010 yılının Ocak-Mart döneminde BDT ülkelerindeki enflasyonun Kırgızistan'da yüzde 2,6, Özbekistan'da yüzde 3, Azerbaycan'da 3,8, Tacikistan'da yüzde 5,4, Moldova'da 5,8, Belarus'ta yüzde 6,3, Rusya'da yüzde 7,2, Kazakistan'da yüzde 7,3, Ermenistan'da ise yüzde 8,4 olduğu kaydedildi.
BU HAFTA PİYASALAR
Küresel piyasalardaki sarsıntı nedeniyle kur ve faiz önemli oranda yükseldi...
Hafta başında iç sebeplerle yükselmeye başlayan kur ve faiz hafta sonuna doğru küresel piyasalardaki sert hareketlerden olumsuz etkilendi. Haftanın başlarında Nisan ayı enflasyon verileri, Hazine ihalesi ve Goldman Sachs hakkında ceza soruşturması yürütülmesi gibi gelişmeler takip edildi. Enflasyondaki yükseliş eğiliminin etkisi ile hazine ihlalerinde faiz beklentilerden yüksek gerçekleşti. Kurlar da yükseliş yönünde hareket etti. 25 Ocak 2012 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi haftaya %9.27 seviyelerinde başladı. Dolar/TL paritesi ise haftaya 1.49 seviyelerinde başladı. Hafta içinde de Avrupa'nın borç krizinin diğer zayıf euro bölgesi ülkelerine yayılabileceği korkularıyla yurtiçinde kur ve faiz oranlarında yükselme oldu. Gösterge tahvilin faizi %9.8lere çıkarken, dolar/TL paritesi 1.53ün üzerine yükseldi. Cuma günü ise küresel piyasalardaki sert kayıpların ardından dolar/TL yüzde 3'ün üzerinde değer kaybı ile 1.59 seviyesine yükseldi, gösterge tahvilin bileşik faizi %10u gördü. Cuma günü öğleden sonrasında ise piyasalar biraz sakinleşti, kur ve faizde hafif gerileme oldu; ancak hafta başıyla karşılaştırıldığında özellikle dolar/TL paritesinin ve gösterge faizin önemli oranda arttığı görülmekte.
Öte yandan, Hazine'nin 3 Mayısta yaptığı 10 Nisan 2013 itfalı sabit kuponlu tahvilin yeniden ihrac ihalesinde ortalama bileşik faiz %10.26 oldu. İhalede nominal teklif 1,165.2 milyon TL, net satış 784.6 milyon TL olarak gerçekleşti. Ortalama bileşik faizin %9.96 olması bekleniyordu. Hazine'nin daha sonra 4 Mayısta düzenlediği iki ihalede de faizler beklentilerin üzerinde gerçekleşirken TÜFE'ye endeksli tahvilde beklentilerin üzerinde satış oldu. Hazine, bu ihalelerde 6.38 milyar TL'si piyasadan toplam 6.68 milyar TL borçlandı. Hazine'nin 25 Ocak 2012 itfalı gösterge tahvilinin yeniden ihracında ortalama bileşik faiz %9.51; 29 Nisan 2015 itfalı TÜFE'ye endeksli tahvil ilk ihracında ortalama fiyat 100.786 TL oldu. Gösterge tahvilde bileşik faizin %9.46, TÜFE'de fiyat 101.370 TL olması bekleniyordu. Hazine gösterge tahvilde tamamı piyasadan 3.1 milyar TL borçlanırken TÜFE'de borçlanma 300 milyon TL'si kamulardan 3.28 milyar TL'si
piyasadan olmak üzere toplam 3.58 milyar TL oldu. Gösterge tahvilde piyasadan
borçlanma beklentisi 3.25 milyar TL, TÜFE'de 2.7 milyar TL idi. Hazine'nin gösterge
tahvil ihalesinde nominal teklif 3,617.6 milyon TL, net satış 1,729.3 milyon TL olurken
ihale öncesi ROT'ta PY satışı 1,374.6 milyon TL, PY teklifi 2,291 milyon TL olmuştu.
Hazine'nin TÜFE'ye endeksli ihalesinde nominal teklif 2,892 milyon TL , net satış
1,389.6 milyon TL olurken ihale öncesi ROT'ta PY satışı 1,891.4 milyon TL, PY teklifi
7,565.8 milyon TL olmuştu.
Cuma günü Yunanistan krizine ilişkin
endişelerin küresel piyasalarda neden
olduğu sert kayıplarla, Türkiye CDS'leri
Perşembeye göre yaklaşık 30 baz
puan yükseldi. Perşembe günü
205/210 baz puan olan Türkiye'nin beş
yıllık CDS'leri 233/240 baz puana çıktı.
Yunanistan'ın kredi iflas takası primleri
(CDS) 10 baz puan artarak 950 baz
puana ulaştı. Portekiz'in CDS'leri 60
baz puan artarak 495 baz puana,
İspanya'nınkiler ise 17 baz puan
artarak 290 baz puana ulaştı.
Bu arada, bu haftaki ihaleleyle TCMB piyasadan 200 milyon liralık DBS alımında
bulundu. TCMB'nin 23 Aralık 2009dan bu yana ihaleler yoluyla piyasadan yaptığı toplam
DİBS nominal alım miktarı ise 3.8 milyar TL oldu.
Sonuçta geçen hafta Cuma günü Merkez Bankası gösterge kuruyla 1.4810 olan dolar/TL
paritesi, Merkez Bankası kurlarıyla bu haftanın son günü itibariyle 1.5678 TLye
yükselirken; 1.9711 düzeyinde olan euro/TL paritesi 1.9978 düzeyine çıktı. Geçen hafta
Cuma günü %9.15 olan gösterge bononun bileşik faizi ise bu haftanın son günü itibariyle
%9.93e yükseldi.
Euro/dolar paritesi,
petrol ve altın
fiyatları...
Döviz:
Bu hafta döviz piyasaları oldukça dalgalı bir seyir izledi. Hafta başında Euro bölgesi
ülkeleriyle ilgili endişelerin geri dönmesi ve Yunanistan için üzerinde uzlaşılan paketin
yarattığı ilk rahatlamanın sona ermesiyle euronun bir yılın en düşük seviyesine doğru
düşüşü yeniden başladı. Hafta içinde ABD'de açıklanan güçlü ekonomik verilerin
yatırımcılarda bu yıl ABDde faiz artışına gidileceği beklentilerini artırmasının ardından
yen dolar karşısında son 8.5 ayın en düşük seviyesine geriledi. Euro, hafta içinde euro
bölgesine yönelik bulaşma endişelerinin yatırımcıları etkisi altına alması nedeniyle artan
satışların ardından düşerek son 14 ayın yeni en düşük seviyesine geriledi. Dolar ise
riskten kaçınma eğiliminin artmasından yarar sağladı. Perşembe akşamından itibaren
ise Euro Bölgesi hakkındaki endişelerin artması ve ABDdeki borsalardaki rekor düşüşün
de etkisiyle Euro dolar karşısında ağır kayıp verdi ve 1.25 seviyelerine geriledi. İngiliz
Sterlini de ülkedeki seçim sonuçlarının belirsizlik yaratmasından olumsuz etkilendi.
Cuma günü, Euro ve sterlin verdikleri ağır kayıpların ardından biraz toparlandı. Euro
dolar karşısında daha önce gördüğü 1.2510'den 1.2700'ye yükseldi. Japon yeni ise
dolara karşı değer kazandı. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.2730; Dolar/yen
paritesi 92.66 düzeyindedir.
Petrol: Petrol fiyatları küresel piyasa gelişmeleriyle hareket etmeye bu hafta da devam etti. Petrol, hafta içinde Yunanistan için sağlanacak rekor yardımın yatırımcıların risk iştahını artırmasıyla yükselerek varil başına 86 doların üzerine çıktı. Ancak daha sonra doların güçlenmesi ile ABD'nin ham petrol ve yakıt stoklarındaki artış beklentisi petrol fiyatlarının gerilemesine yol açtı. Petrol güçlü dolar ve artan petrol stoklarına bağlı olarak düştü ve varil başına 80 dolar seviyesine geriledi. Haftanın son günlerinde ise dolardaki güçlü çıkış ve borsalardaki sarsıntıyla birlikte petrol fiyatları 77 doların altına kadar geriledi. Cuma günü ise hafif toparlandı. Cuma günü itibariyle ABD hafif ham petrolünün varili 77.70 dolar düzeyinde; Brent ham petrolünün varili 80.24 dolar düzeyinde seyretmektedir.
Altın: Altın fiyatları bu hafta yeni bir rekor kırdı. Altın, geçen haftaki yükselişlerin ardından Çin'in para arzını sıkılaştırmasının talep endişelerini artırmasıyla bu hafta başında hafif değer kaybetti. Spot altının onsu 1,176 dolar seviyesinde işlem gördü. Hafta içinde ise altın güvenli liman statüsünü dolara teslim etti ve değer kaybetti. New York'ta altının onsu 1,167 dolar seviyesinden işlem gördü. Euro üzerinden fiyatlandırılan altın yatırımcıların euroya güvenini kaybederek altına yönelmesiyle rekor yükseliş kaydetti. Perşembe akşamından itibaren ise ABD borsalarındaki sarsıntı soncunda altın fiyatları tüm zamanların en yüksek düzeyini gördü ve ons başına 1,210 doları aştı. Altın bu seviyenin ardından biraz geriledi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı New Yorkta ons başına 1,196.05 dolar civarındadır.
PARA PİYASALARINDA GELECEK (BU) HAFTA
Küresel piyasaların gölgesi yurtiçini etkilemeye devam edecek...
Küresel piyasalardaki eğilim bu hafta ikiye ayrılabilir. Perşembe gününe kadar Yunanistan ve Euro Bölgesine de yayılmaya başlayan kriz konusunda küresel piyasalarda bir gerilim vardı ve özellikle bu durum euronun değer kaybıyla kendisini hissettirdi. Ancak bu tedirginliğin üstüne Perşembe akşamı ABD borsalarında meydana gelen ve 1987den sonraki en büyük çöküş olarak niltelenebilecek şok gelişmeler yaşandı. Euro/dolar paritesi son on dört ayın en düşük değeri olan 1.25lere gerilerken, dünya borsaları sert bir şekilde düştü. Dün akşam ABD borsalarındaki düşüşün bir bölümünün teknik bazı sorunlardan kaynaklandığı iddia edilse de, bunda Euro Bölgesindeki son durumun yarattığı tedirginlik de büyük rol oynadı. Bu gelişmeleden bugün Avrupa ve Asya borsaları da etkilendi. Bugün G-7 maliye bakanları aralarında piyasalardaki son gelişmeleri konuşacaklar. Yunanistan hükümetinin yardımı kabul
Petrol: Petrol fiyatları küresel piyasa gelişmeleriyle hareket etmeye bu hafta da devam etti. Petrol, hafta içinde Yunanistan için sağlanacak rekor yardımın yatırımcıların risk iştahını artırmasıyla yükselerek varil başına 86 doların üzerine çıktı. Ancak daha sonra doların güçlenmesi ile ABD'nin ham petrol ve yakıt stoklarındaki artış beklentisi petrol fiyatlarının gerilemesine yol açtı. Petrol güçlü dolar ve artan petrol stoklarına bağlı olarak düştü ve varil başına 80 dolar seviyesine geriledi. Haftanın son günlerinde ise dolardaki güçlü çıkış ve borsalardaki sarsıntıyla birlikte petrol fiyatları 77 doların altına kadar geriledi. Cuma günü ise hafif toparlandı. Cuma günü itibariyle ABD hafif ham petrolünün varili 77.70 dolar düzeyinde; Brent ham petrolünün varili 80.24 dolar düzeyinde seyretmektedir.
Altın: Altın fiyatları bu hafta yeni bir rekor kırdı. Altın, geçen haftaki yükselişlerin ardından Çin'in para arzını sıkılaştırmasının talep endişelerini artırmasıyla bu hafta başında hafif değer kaybetti. Spot altının onsu 1,176 dolar seviyesinde işlem gördü. Hafta içinde ise altın güvenli liman statüsünü dolara teslim etti ve değer kaybetti. New York'ta altının onsu 1,167 dolar seviyesinden işlem gördü. Euro üzerinden fiyatlandırılan altın yatırımcıların euroya güvenini kaybederek altına yönelmesiyle rekor yükseliş kaydetti. Perşembe akşamından itibaren ise ABD borsalarındaki sarsıntı soncunda altın fiyatları tüm zamanların en yüksek düzeyini gördü ve ons başına 1,210 doları aştı. Altın bu seviyenin ardından biraz geriledi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı New Yorkta ons başına 1,196.05 dolar civarındadır.
PARA PİYASALARINDA GELECEK HAFTA
Küresel piyasaların gölgesi yurtiçini etkilemeye devam edecek...
Küresel piyasalardaki eğilim bu hafta ikiye ayrılabilir. Perşembe gününe kadar Yunanistan ve Euro Bölgesine de yayılmaya başlayan kriz konusunda küresel piyasalarda bir gerilim vardı ve özellikle bu durum euronun değer kaybıyla kendisini hissettirdi. Ancak bu tedirginliğin üstüne Perşembe akşamı ABD borsalarında meydana gelen ve 1987den sonraki en büyük çöküş olarak niltelenebilecek şok gelişmeler yaşandı. Euro/dolar paritesi son on dört ayın en düşük değeri olan 1.25lere gerilerken, dünya borsaları sert bir şekilde düştü. Dün akşam ABD borsalarındaki düşüşün bir bölümünün teknik bazı sorunlardan kaynaklandığı iddia edilse de, bunda Euro Bölgesindeki son durumun yarattığı tedirginlik de büyük rol oynadı. Bu gelişmeleden bugün Avrupa ve Asya borsaları da etkilendi. Bugün G-7 maliye bakanları aralarında piyasalardaki son gelişmeleri konuşacaklar. Yunanistan hükümetinin yardımı kabul
Piyasalar konusunda ise bir beklenti vermek oldukça zor. Bu haftaki sert çıkışlardan sonra gelecek hafta eğer küresel piyasalardaki olumsuzluk düzelme yoluna girerse, yurtiçi kur ve faizlerde de bir geri çekilme olabilir. Ancak, özellikle dolar/TL paritesinin yine euro/dolardaki gelişmelere bağlı olarak dalgalanacağını tahmin edebiliriz. Faizlerde ise gösterge faizin bir miktar gerilemekle birlikte yine %10 sınırlarını zorlayabileceğini düşünmekteyiz.
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/piyasalarda-bu-hafta-ne-olacak/275374