Hangi seviyeden hisse alınmalı?
Tarih: 25 Nisan 2010 - 10:09
Kar rakamları önümüzdeki dönemde borsada hangi sektörlerin öne çıkacağını ortaya koyacak
Yüzde 80 değer kaybeden bir şirket hissesinin eski fiyatını bulması için yüzde 400 değer kazanması gerektiğine işaret etmiş, birçok hissenin ve Borsa'nın 2009-2010 yıllarında zirve noktalarını test ettiğinde bunu gerçekleştirmek zorunda olduğunu vurgulamıştık. 2010 yılı için yaptığımız analizde de yılın ilk yarısına kadar endeksin 60-70 bin puan seviyelerini bulabileceğini ancak yılın ikinci yarısından itibaren temkinli olunması gerektiğini de ifade etmiştik.
İlk çeyrek sonuçlarının açıklanmaya başlamasıyla bu durum daha net ortaya çıkmış olacak. Önümüzdeki hafta sonuna kadar konsolide olmayan şirket bilançoları 2010 yılının ilk çeyrek sonuçlarını açıklayacak. Konsolide olanlar ise mayıs ayının ilk yarısında bilançolarını gönderecek. Açıklanan bilançolar az çok 2010 yılı için fikirler verecektir. Demir-çelik, gübre, finans, otomotiv, elektronik, maden sektörleri ilk çeyrekte kar artışı beklenen sektörlerin birkaçı. Açıklanacak ilk çeyrek kar rakamları sonrası 2010 yılının favori sektör ve hisseleri belirginleşecektir. Ancak yatırımcıların muhtemel düzeltme hareketleri sırasında bu hisseleri belirleyerek uygun zamanda pozisyon almaları önemlidir.
Zira önümüzde iki tehlike var; birincisi endeksin son bir yılda 2,5 kat artmış olması, ikincisi ise merkez bankalarının yavaş yavaş faiz artırım hazırlıklarına başlama sinyalleri vermeleri. Geçen hafta çıkış stratejileri doğrultusunda Merkez Bankası'nın repo faizlerini yarım puan artırması, ABD Merkez Bankası'nın da açıklanacak enflasyon ve istihdam verilerinin ardından birkaç ay sonra benzer adımlar atacağının bilinmesi, borsaların geleceği hakkında az çok fikir veriyor.
Ancak bu kriz sırasında Türkiye ekonomisinin güven verici görünümü üst üste kredi not artışlarını sağlamıştı. Bu gelişmelerin etkisiyle geçen yıl 2,2 milyar dolarlık hisse alımında bulunan yabancı yatırımcılar, 2010'un ilk çeyreğinde Borsa'da 413 milyon dolarlık net alımda bulundu. Nisan ayının sonuna geldiğimizde yaklaşık 70 milyon dolarlık alımları söz konusu. Bu alımlar Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmamasına ve siyasi risklere rağmen devam ediyor. Demokrasiyi güçlendirecek olan anayasa değişikliği paketinin yürürlüğe girmesi, yabancı sermaye girişlerini büyük oranda artıracak.
Yunanistan'a yardım Euro'ya nefes aldırdı
Geçen yılın sonlarına doğru dolar karşısında hızla yükselerek 1,5137 seviyesine çıkan ancak AB ülkelerinde patlak veren kredi krizi sonrasında düşüşe geçen Euro/dolar paritesi, bu yıl içinde ikinci kez 1,32 seviyesinden tepki verdi. Hafta içinde Yunanistan'a AB-IMF yardım miktarı konusundaki belirsizliklerin daha doğrusu spekülasyonların etkisiyle dolar karşısında hızla eriyen Euro önce 1,32 dolara geriledi. Doların yanı sıra TL karşısında da son 4,5 ayın en düşüğüne gerileyen Euro, açıklanan yardım miktarının 45 milyar Euro'ya kadar yükselebileceğinin anlaşılmasıyla uçurumun kenarından döndü. Göstergeler, henüz düşüşün tamamlanmadığına işaret ediyor. Halen rezerv para olan ABD Doları'nın likiditesinin yılın ikinci yarısında çekilmeye başlamasıyla paraya ihtiyacı olan diğer AB ülkelerinin durumu Euro'nun yumuşak karnı olmaya devam edecek gibi. Zira açıklanan yardım miktarı Yunanistan'ı kurtarmaya yetmeyecek boyutta. Üstelik sırada Portekiz ve diğerleri bekliyor. Kritik eşikten iki kez kurtulan Euro/dolar paritesinin yaz aylarının ardından hiç umulmadık bölgelere doğru gerilemesinin sürpriz olmayacağını düşünüyorum. 1,32 dikkatle izlenmeye devam edilecek.
SELİM IŞIKLAR-ZAMAN
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/hangi-seviyeden-hisse-alinmali/274082